Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi ve hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bulaşıcı Hastalıklar Değişiklik Yasa Önerisi’yle birlikte neyin düzenlendiğini herkesin bildiğini ifade eden Tufan Erhürman, hükümetin bu yasaya ilişkin değişikliğe duyulan ihtiyacı henüz yeni fark ettiğini söyledi. Bugün görüşülen yasanın bile sürecin nasıl yönetildiğinin en basit kanıtı olduğuna dikkati çeken Erhürman, sürecin başından beri pandeminin birkaç ayda bitmeyeceğinin öngörüldüğünü, sonbaharda dünyada ikinci dalganın yaşanacağını, ancak zamanında alınmayan kararlardan dolayı ülkemizde birinci dalganın yeni başladığını belirtti.

“SADECE EN İYİ SENARYOYA HAZIRLANDINIZ”

Hükümetin pandemi sürecinin başından beri sadece iyi senaryoya göre hazırlık yaptığını, oysa kendilerinin sadece iyi değil, orta ve kötü senaryolara da hazırlanmak için hükümete çağrıda bulunduklarını anımsatan Tufan Erhürman, açılımlardan sonraki sürece inşa edilmiş pandemi hastanesiyle birlikte girilmesi gerektiğini ancak bunun da yapılmadığını kaydetti. Doktor ve hemşirelerin çok zor şartlarda çalıştığını anımsatan Erhürman, sağlık alanında personel istihdamı yapılmamasını eleştirdi.

“HANGİ ÇOCUK NASIL EĞİTİMİ ALACAĞINI BİLMİYOR”

Eğitim alanında yaşanan sıkıntılara da değinen Erhürman, hangi çocuğun nasıl eğitim aldığını kimsenin bilmediği bir süreç yaşandığını vurguladı. Erhürman, hükümetin yüz yüze eğitim olmadığında, çalışan ebeveynlerin çok ciddi sıkıntı altında kalacağını, işlerini kaybetme riskiyle baş başa kalacaklarını dahi öngöremediğini ifade etti. Erhürman, ekonomide pek çok sektörün zarar gördüğünün, kapanmalar olduğunun, işsizliğin arttığının, on binlerce insanın ödeneksiz izin altında evde oturduğunun herkes tarafından bilindiğini ama bu konuların hiçbirisinde önlem alınmadığını işaret etti.

“TOPLUMU DUVARA SÜRÜKLEDİNİZ”

Hükümetin altı ayı aşkın süredir toplumu duvara doğru sürüklediğini ve artık çarpmak için çok az bir mesafe kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, ortakların vaka çıkmayan süreci değerlendirmek yerine birbirleriyle didişerek geçirdiklerini belirtti. Bir buçuk ayın hükümet bozup kurma oyunlarıyla kaybedildiğini ifade eden Erhürman şöyle dedi:

“Nereye doğru gittiğimiz belliydi. 6 ay boyunca bu muhalefet size gerekirse iç borçlanmaya gidin, Türkiye’den gelen parayı kullanın, pandemi hastanesi yapın dedik ama aldırış etmediniz. Sürekli ‘Pandemi hastanesi yapılacak’, ‘İç borçlanmaya ihtiyacımız yok’ dediniz, aniden Başbakan Ankara’ya gitti ve dönüşte ‘Türkiye  Cumhurbaşkanı pandemi hastanesi yapılması için talimat verdi’ dedi. Kendi ülkenize pandemi hastanesi yapın diye size birisinin talimat vermesi mi lazımdır?”

“HALKA BUNLARI YAŞATMAYA HAKKINIZ YOK”

Tufan Erhürman, sürecin yönetilmediğini, hükümetin yaşananlardan habersiz gibi davranmaya devam ettiğini ve pembe tablolar çizdiğini vurguladı. Yerel bulaşın başladığını, hastalığın milletvekillerine sıçradığını, daha da kötüsünün ise hastaları tedavi etmesi beklenen hemşirelere bulaştığını söyleyen Erhürman bunların yaşanacağının hükümet tarafından öngörülmediğini belirtti. Tufan Erhürman, kimsenin halka bunları yaşatma hakkı olmadığını vurguladı.

“ALDIĞINIZ KARARLARI 30 DEFA DEĞİŞTİRDİNİZ”

Mart ayında başlayan pandemi sürecinden beri hiç kimsenin hükümete istifa çağrısı yapmadığını, aksine birlikte çalışma önerisi yaptıklarını ve bu önerilerinin sürekli reddedildiğini anımsatan CTP lideri Tufan Erhürman, ülke bu koşullardayken bir de hükümet krizinin ortaya çıkmaması gerektiğine inandıkları için bu şekilde davrandıklarını ancak kimsenin artık bu hükümete güven duymadığını belirtti. Alınan her kararın 30 defa değişikliğe uğradığına işaret eden Erhürman, “Ekonomi konusunda aldığınız kararlar, ekonominin beline vurdu. Sağlığı riske ederek ekonomi adına karar vereceğiz derken hem sağlığı hem ekonomiyi dağıttınız. Ortalık kendiliğinden kapandı. Birçok iş yeri ben kendim kapattım diye açıklama yapıyor. Müşteriler de kendisini eve kapattı. Siz artık kapanma kararı verseniz ne olur vermeseniz ne olur?” diye sordu.

“KARAR ALAMAZ DURUMA GELDİNİZ”

Hükümetin artık karar alamaz noktaya geldiğini işaret eden Tufan Erhürman, insanlara paniğe kapılmamaları yönünde uyarılar yapıldığını ancak hükümetin kendisinin panik içerisinde olduğunu, bundan dolayı da zamanında kararlar alamayıp işi şova dönüştürdüğünü vurguladı. Sırf seçim uğruna rakamlar üzerinden şov yapıldığını da anımsatan Erhürman, “Zerre öngörünüz olsa o rakamların yukarıya çıkacağını bilmeliydiniz. Şimdi güneyle karşılaştırın bakalım rakamları” dedi. Hükümetin tahmin yeteneğine bile sahip olmadığını ifade eden Erhürman, meselenin sadece rakam olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir de ertesi günü olacağının hükümetin farkına varması gerektiğini belirten Erhürman, pandeminin devam edeceğini, ekonomide, çalışma hayatında, sağlıkta ve eğitimdeki sıkıntıların ertesi gün de devam edeceğine işaret etti.

“DERDİNİZ SEÇİMSE KOLTUKLARI TERK EDİN”

Halkın sağlığının tehlikeye atıldığı bir dönemde hükümet yetkililerinin Ekim ayında yapılacak seçime odaklandığını ve başka bir şey düşünmediklerini belirten CTP lideri Tufan Erhürman, ‘Ben adayım, Ekim’in ortasına kadar dünya yansa umurumda değil, Ekim’in ortasından sonra bakarız’ mantığıyla ilerleyen bir hükümet olduğunu söyledi. Erhürman, “Eğer bu düşüncedeyseniz, o koltuktan kalkarsınız, toplumun onayladığı bir hükümet kurulur” ifadelerini kullandı. Yapılması gereken işlerin yapılmadığını, bunun yerine şov üstüne şov yapıldığını vurgulayan Erhürman, “Eğer seçimlerle ilgilenecekseniz kalkın o koltuktan. Bu memleketin şu anda yönetilmeye ihtiyacı var ve siz yönetmekten vazgeçtiniz” dedi.

“KIBRISLI TÜRKLER YOK SAYILIYOR”

Doğu Akdeniz’de son dönemlerde yaşanan gelişmelere de değinen Genel Başkan Erhürman, Kıbrıslı Türklerin özne olmasına rağmen ilk kez bu denli yok sayıldığını anımsattı. Gerek Rus, gerek Amerikan yetkililerin adaya gelerek temaslarda bulunduğunu ancak Kıbrıslı Türklerle hiç kimsenin temas etmediğini kaydeden Erhürman, “Biz kimseye söz hakkımız olduğunu bile söyleyemiyoruz” dedi. Yetkililerin içeride aktif olmadığı gibi dışarıda da aktif olmadıklarını belirten Erhürman, “Kıbrıslı Türkler ha var, ha yok. Geldiğimiz nokta bu. Kimliğimiz, varlığımız, kültürümüz yok ediliyor” dedi.