Salgın dönemi korku yarattı.

Korku ise endişe ve güvensizlik.

Ancak, arada güzel şeyler de oldu.

Bu hengame içinde, bu yokluk içinde.

Örneğin karantina hotelleri.

Kıbrıs Türkü’nün hotelleri.

Malpas, Riverside, Palm Beach ve adını bilmediklerimiz.

Altınör ailesi, Özbirim Ailesi ve Erbil Arkın.

Üçü de bu zor günlerde halkın yanında oldu.

Üçü de karantinadaki insanımıza sahip çıktı.

Sevdiklerimize gözleri gibi baktılar.

Bir de Mete Özmerter var.

Salgın amaçlı tıbbi malzemeleri adaya taşıyan.

Kendi jeti ile ülkesine hizmet eden.

*****

Riverside ve Özbirim, o olaylı günü sona erdirdi.

Belediye Başkanına rağmen.

Malpas zaten yapmıştı.

Çocukları misafir gibi ağırlayarak.

Elbette Erbil Arkın.

Ülkenin en muteber otellerinden birini açtı.

İnsanımıza, misafir muamelesi yaptı.

Tatlı, dondurma, hatta kahveyi dahi unutmayarak.

Ve Mete Özmerter, en dar günümüzde çare oldu.

Elbette daha çok vatanseverimiz de var.

Belediye emekçileri, sağlıkçılar, polisler.

Bugün onlar, bu halkı unutmadıklarını gösterdi.

Bu halk da onları unutmayacak yarınlarda.

Çünkü, tarihin en zor günlerine imza attılar.

*****

Şimdi elbette laf edenler olacak.

Otellere kişi başı 5000 TL ödenecek diyebilirler.

Yapılanı küçümsemek isteyebilirler.

İyiliğin altında kötülük de arayabilirler.

İnanmayınız, kayda da almayınız.

Kimse, zamanı belirsiz para için otel riske etmez.

Kimse, dururp dururken jetini kullanmaz.

Kimse, maaş zaten gelirken tehlikeye girmez.

Bu yüzden hariçten gazel okunmasın.

Eleştirdiğimiz gibi takdir de edebilelim.

Ve içimizdeki kötülüğü öldürelim.