DIŞTAKİLER Mİ? DIŞLANANLAR MI?

  Yıllar içerisinde zamanın şartları gereği yurt dışına göç etmiş hatırı sayılır oranda vatandaşlarımızın varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Özellikle İngiltere, Avustralya ve Türkiye Kıbrıslı dış nüfusun yoğun yaşadığı ülkeler.

 Yıllar öncesinde çeşitli nedenlerden dolayı oralara göç etmiş halkımız,  oraları ekmek kapısı yapmış ve oralarda kök salmış durumdalar. Tabi ki hiç kimse dış ülkelere zevk olsun diye kendi vatan topraklarını terk ederek gitmedi. Kıbrıs’ta ki işsizlik, siyasi belirsizlik ve 1963 sonrası Rum yönetiminin planlı uygulamaları vatandaşlarımızın bilmedikleri tanımadıkları kültürler içerisinde vatanlarından uzak yaşamalarına etken olmuştur.

 Yıllarca vatanlarından ve sevdiklerinden ayrı yaşamaya mahkûm edilen “Dış Kıbrıslılar” vatanlarından bir haber olarak yaşam sürdüler. Ülkelerinde ki sosyal, kültürel ve benzeri olaylara hep uzak kaldılar veya geç vakıf oldular.

Yeni yüz yılda gelişen teknoloji sayesinde ülkeleri ile ilgili her türlü gelişmeyi yakından takip etme imkânı sayesinde, bizlere daha fazla yaklaştılar. Hatta birçoğu yatırımlarını Kıbrıs’a getirmeye başladı. Ama ülkedeki akıl almaz uygulamalar ve gereksiz formalitelerden dolayı ikinci bir göç yaşayarak geldikleri yerlere geri döndüler.

Çeşitli hükümetler dönemlerinde adeta hediye dağıtır gibi dağıtılan vatandaşlıklar sonrasında, vatandaşlık alan kişilerle bu insanların boşlukları doldurulmaya çalışıldı. Özellikle belirtmek isterim ki, vatandaşlık verilen şahıslar bu ülkede elde ettikleri birikim ve yatırımları, belli bir süre sonra kendi ülkelerine aktararak ülke pastasının küçülmesine ve ekonominin daralmasına sebep oldular.

Ülkeyi yönetenlerin, bu toprakların gerçek sahibi olan insanları vatanlarına getirecek bir takım düzenlemeleri ivedilikle hayata geçirmeleri, yapacakları en doğru ve hayırlı iş olacaktır. İlk adım olarak, ülkede yapılacak seçimlerde dış ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza oy kullanma hakkının verilmesi son derece olumlu bir havanın yaratılmasına yardımcı olma ihtimalinin yüksek olacağı inkâr edilemez bir gerçektir. Gerçekleşecek ciddi bir çalışma ile dış temsilciliklerde ve devletin kurduğu yarı resmi dıştaki kurumlar çatısı altında oluşacak merkezlerde bu insanlarımıza oy kullandırılabileceğine inanmaktayım.

Bu olayın gerçekleşmesi halinde en azından ülkeyi sahiplenme duygusunun yaşatılması hayata geçmiş olacaktır.

Siyasiler klasik seçim korkularını üzerlerinden atıp gerekli yasal düzenlemeyi yaparak dış ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza ülkeye sahip çıkma şansını verirler mi? Orasını bilme şansım yok..

Önemli olan “Dıştakiler mi? Dışlananlar mı?” sorularına karar verilmesidir.