Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) , “Yüreğin solunda, barışın yolunda” sloganıyla düzenlenen 46. kuruluş yıldönümüne yönelik etkinlikler Mağusa Kültür ve Kongre Sarayı’nda gerçekleştirilen, “Avrupalı Birleşik Bir Kıbrıs, Ortak Ülkemiz” konulu konferansla devam etti.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, DİSİ Parlamento Grubu Başkanı Lefkoşa Milletvekili Nicos Tornaritis’in konuşmacı olduğu konferansta, güneydeki durum ve gelecekte nasıl bir Kıbrıs hayal edildiği konuşuldu, ortak vatan vurgusu yapıldı.

Konferanstan önce kısa birer konuşma yapan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve Mağusa İlçe Başkanı Oktay Kayalp da, içinden geçilen sürecin önemine değindi.

DİSİ Parlamento Grubu Başkanı Lefkoşa Milletvekili Nicos Tornaritis, yaklaşık iki saat süren konuşmasında tarihi fırsatın kaçırılmamasını dileyerek, “Dürüst yurttaşlar ve dostlar olarak bu bölünmüşlüğü sona erdirme irademizi ortaya koymak için sokaklarda birlikte olacağız. Bildiğiniz gibi tarihi veya coğrafyayı değiştiremeyiz ancak yenilenmiş yurdumuzda yeni bir tarih yaratabiliriz” dedi.

CTP ile DİSİ’nin son yıllarda karşılıklı saygı ve anlayışa dayalı yakın ilişkiler geliştirildiğini belirten Tornaritis, samimi bir diyalog yoluyla ortak amaca ulaşılmasına yapıcı katkılar sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Ortak amacın Kıbrıs Sorunu’nun çözümü yoluyla kabul edilemez statükonun sona erdirilmesi ve Kıbrıs halklarının yeniden birleştirilmesi olduğuna değinen Tornaritis, Kıbrıs sorununu çözmek için ortaya konan büyük çabanın şu anda gerçekten çok belirleyici ve hayati bir noktada olduğunu, son gelişmelerin de oldukça hızlı seyrettiğini belirtti. Tornaritis, müzakerelerin yeniden başlatılması kararı ve bunu takiben Cenevre’de yer alacak olan Kıbrıs Konferansı’nın tarihi öneme sahip olduğunu vurguladı. Ocak ayının ortalarında kapsamlı bir çözüme varılabileceğini dile getiren Tornaritis, “İçtenlikle inanıyorum ki bütün ilgili taraflar iyi niyet ve uzlaşma ruhuyla müzakere ederlerse bir anlaşmaya varmak mümkündür” dedi.

“KIBRIS BÖLÜNMÜŞ KALAMAYACAK KADAR KÜÇÜK”

Geçmişin olumsuzlukları ve korkuları yüzünden Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek için mevcut olan tarihi fırsatın kaçırılmaması gerektiğine değinen Tornaritis, Kıbrıs’ın bölünmüş kalamayacak kadar çok küçük olduğunu söyledi. Devam eden müzakere sürecinde cesur siyasi kararların alınması gereken kritik bir dönüm noktasında olunduğuna vurgu yapan Nikos Tornaritis, sürecin sadece iki siyasi lideri ilgilendirmediğini, aynı zamanda tüm siyasal güçleri ve yurttaşları da ilgilendirdiğini ifade etti. Bir çözümün kalıcı ve işlevsel olabilmesi için siyasal düzeyde liderler tarafından anlaşılmış olması yanında toplumsal düzeyde de halk tarafından kucaklanması ve sahiplenilmesi gerektiğini ifade eden Tornaritis, bu noktada CTP’nin hem toplumsal hem de siyasal düzeydeki bitmek bilmeyen cesur çabalarının ve uzlaşmacı duruşunun çok önemli olduğunu söyledi.

“SOKAKLARDA BİRLİKTE OLACAĞIZ”

Klerides’in tarihi misyonunun şimdi Anastasiadis’in çözüm ve yeniden birleşme için gösterdiği tarihi çabaya dönüştüğünü belirten Tornaritis, “Dürüst yurttaşlar ve dostlar olarak bu bölünmüşlüğü sona erdirme irademizi ortaya koymak için sokaklarda birlikte olacağız” dedi. Tornaritis, geçmişteki trajik olaylar ve bunların getirdiği acı, öfke ve korkuyu geceden sabaha yok etmenin mümkün olmayacağını, dolayısıyla siyasi partilerin iki toplumu birbirine yakınlaştıracak ve aralarındaki güveni yeniden tesis edecek inisiyatifler üstlenmeleri gerektiğini kaydetti.

“MÜZAKERE SÜRECİ İKİ TOPLUMU DA BASKI ALTINDA TUTUYOR”

Sürmekte olan müzakere sürecinin yarım asırdır her iki toplumu da baskı altında tutan durumu bitirmek için altın bir fırsat olduğunun altını çizen Tornaritis, Kıbrıs sorununun uzun yıllar boyunca çözülmez bir sorun olarak görüldüğünü ancak şimdi çözüme her zamankinden daha yakın olunduğunu söyledi. Kıbrıs halklarının dünyanın diğer bölgelerindeki etnik çatışmalardan kendini farklı kılan bir büyük avantaja da sahip olduğunu dile getiren Tornaritis, “Kendi kurucu devletini yönetecek olan iki toplumdan söz ediyoruz. Karşılıklı saygıdan ve her bir toplumun kendi kültürü, dili ve dininden oluşan kimliğinin korunmasından bahsediyoruz.

Bu unsurlar işbirliği ve birlikte var olmaya dayalı yeni bir siyasi ve toplumsal yaşamın temel direkleri olacaktır” dedi. Tornaritis, yeni bir siyasal kültürün doğduğunu ve bu bağlamda Kıbrıs’ı yönetmeye dair ortak iradeyi olgunlukla ifade etmek için Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin birlikte olacağını belirtti.

“ENDİŞELERİN FARKINDAYIM”

Güvenlik ve Garantiler konu başlığına da değinen Tornaritis, güvenliğin her iki toplum için de çok hassas bir konu olduğunu fakat korkunun galip gelmesine izin vermemeleri gerektiğini söyledi. Çözüm sonrası federal Kıbrıs’ta güvenlik duygusunun esasen federal sistemin düzgün, sorunsuz çalışmasından ve karar alma süreçlerindeki işbirliğinden kaynaklanacağını kaydeden Tornaritis, en azından ilk başlarda daha somut bir güvenlik çerçevesine ihtiyaç olunduğunu vurguladı. Tornaritis, hem Kıbrıslı Rumların hem de Kıbrıslı Türklerin endişelerini tatmin edip gideren yeni bir uluslararası antlaşma yoluyla bunun sağlanabileceğini ifade etti. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların endişelerinin farkında olduğunu kaydeden Tornaritis, geçmişin hatalarının baskın çıkmaması gerektiğini, Kıbrıslıların dıştan tek yanlı müdahale hakkını, özellikle askeri müdahale hakkını hak etmediğini söyledi. 21. yüzyılda üçüncü bir ülkenin AB üyesi bir devlete tek yanlı müdahale hakkını sürdürmenin gereksiz olduğunu ve aynı zamanda bugünün dünyasında çağ dışı kalmış bir durum olduğuna dikkat çeken Tornaritis, “Akılcı ve zeki bir duruşla, gelin her iki toplumu da tatmin edip geçmişi geride bırakacak çağdaş düzenlemeler ve geçiş dönemi formülleri arayalım” dedi.

“BÖLÜNMÜŞLÜĞÜN, NEFRETİN VE MİLLİYETÇİLİĞİN İZLERİNDEN KURTULMAK İSTİYORUZ”

Tornaritis, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkleri bölünmüşlüğün, nefretin ve milliyetçiliğin izlerinden kurtarmak istediklerini, bugünün istikrarsız ve öngörülemeyen dünyasında, Kıbrıslıların tüm dünyaya barış, demokrasi, ilerleme ve refahın en cesur örneğini verebileceğini ifade etti. Kıbrıslıların çocukları için ortak bir Avrupalı vatan inşa edebileceğine inanç belirten Tornaritis, “Kıbrıs için yeni bir öykü yaratabiliriz. Tarihsel çatışmamıza dayalı değil, çağdaş Avrupalı federal bir devlette birlikte var olmanın parlak bir örneğini ortaya koyabiliriz. Bildiğiniz gibi tarihi veya coğrafyayı değiştiremeyiz. Ancak yenilenmiş yurdumuzda yeni bir tarih yaratabiliriz ve coğrafyamızı en büyük avantajımıza dönüştürebiliriz”  dedi.