“KIBRIS TÜRKLERİNİN GEREKSE TÜRKİYE’NİN YASAL HAKLARINI KORUMAK  ULUSLARARASI HUKUK NEZDİNDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN HAKKI VE SORUMLULUĞU”

Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, bugünkü Kıbrıs Rum liderliğinin tarihten ders çıkarmasını temenni ederek, uluslararası camiaya global şirketlerinin çıkarları için, “Kıbrıs adasını ateşe atacak adımlar atan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderliğine destek vermemeleri” yönünde çağrı yaptı.

Denktaş, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp eden, Türkiye Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığı içerisine giren bölgelerde hidrokarbon arama ve kazı çalışmaları yapmaması gerektiği yönünde tüm uyarılara rağmen, inatla tehlikeli pozisyonunu sürdürmekte olduğu bir dönemde gerek Kıbrıs Türklerinin gerekse Türkiye’nin yasal haklarını korumanın  uluslararası hukuk nezdinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hakkı ve sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Denktaş yaptığı yazılı açıklamada, bugün basına yansıyan haberlere göre Birleşik Krallık’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne, egemenliğin ihtilaflı olduğu bölgelerde kazı yapmaması çağrısında bulunduğuna işaret ederek, Birleşik Krallık AB’den de sorumlu Dışişleri Bakanı Sir Alan Duncan Parlamento’da 14 Mayıs’ta yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne “ihtilaflı bölgelerde kazı yapılmaması” çağrısında bulunduğunu anımsattı.

“Sir Duncan’ın Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konvansiyonunu referans göstererek ifade ettiği görüşü, GKRY Başkanı Anastasiadis’in İngiltere’yi tehdit edici boyutta sert tepkisine maruz kalmıştı” diyen Denktaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Anastasiades, İngiltere Başbakanı’nı tehdit edercesine, Kıbrıs’ın küçük bir ülke olmasına rağmen AB içerisinde diğer ülkelerle eşit oyu olduğunu ifade ederek, İngiltere’nin AB içerisindeki bu kritik zamanlarda GKRY’inden almış olduğu destek ve Kıbrıs adası üzerinde çıkarları düşünerek ‘doğru politika’ izlemesi gerektiği konusunda İngiltere’ye tehdit dolu uyarı yapmıştı.

Birleşik Krallık bugün yapmış olduğu kısa bir açıklama ile yine ayni ifadeleri kullanarak bu kez Türkiye’ye ‘egemenliği ihtilaflı bölgelerde’ kazı yapmaması çağrısında bulunmuştur.”

"BİRLEŞİK KRALLIK’IN SORUNUN KÖKENİNE BAKMASI GEREK"

Birleşik Krallık’ın öncelikle sorunun kökenine bakması gerektiğine işaret eden Denktaş, sorunun kökenin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ihtirası ve sorumsuzluğu olduğunu vurguladı.

Denktaş şöyle devam etti:

“Yakın coğrafyamız büyük oranda ‘enerji kaynakları’ nedeniyle ateş altında iken, dünya tarihi enerji kaynakları nedeniyle çıkan savaş örnekleriyle yazılmışken, adamızı ateşe atacak adımlardan kaçınmayan GKRY’ini uyarmak, her şeyden önce bir Garantör ülke olarak Birleşik Krallığın görevidir.

Adamız etrafında bulunan enerji kaynakları, adamızın refah düzeyini yükseltecek, müzakere sürecine ivme katacak bir enstrüman olarak kullanmak yerine, GKRY bu zenginlikleri adamızı ateşe atacak politikalara dönüştürmüştür.

Kıbrıs Türkleri, Anavatan Türkiye’nin KKTC ile işbirliği halinde, bölgemizde yapmakta olduğu çalışmalara destek verirken, bir kez daha haklarımızı korumamızda yanımızda duran tek ülkenin Garantör Türkiye Cumhuriyeti olduğunun bilincindedir.”

Modern Kıbrıs tarihinin Kıbrıs Rum liderliklerinin Kıbrıslı Türkleri dikkate almayarak giriştikleri ve her defasında hüsranla sonuçlanan maceralarıyla dolu olduğuna dikkat çeken Denktaş, “Bugünkü Kıbrıs Rum liderliğinin tarihten ders çıkarmalarını temenni ederken, uluslararası camiaya da global şirketlerinin çıkarları için, Kıbrıs adasını ateşe atacak adımlar atan GKRY liderliğine destek vermemeleri yönündeki çağrımızı yinelemek isterim” dedi.