“Muratağa Sandallar Şehitliği’nde 5 şehidimiz için düzenlenen sivil tören, ailenin isteği doğrultusunda gerçekleşmiş olup, yine aynı istek doğrultusunda devlet töreni düzenlenmemiştir” diyen Tatar, daha önceki yıllarda da bunun benzer örneklerinin bulunduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, bununla birlikte “bundan böyle şehitlerimiz ile ilgili konularda bireysel tercihlerin Devlet uygulamalarının önüne geçmemesi esas olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Barış Harekatı devam ederken, 14 Ağustos 1974 tarihinde Muratağa’da Rumlar tarafından katledilen ve katliam çukuruna gömülen 36 yaşındaki Emine Rüstem Akansoy ve çocukları 15 yaşındaki Sezin Akansoy, 13 yaşındaki Mustafa Akansoy, 12 yaşındaki Erbay Akansoy ve 8 yaşındaki Sibel Akansoy, 47 yıl sonra kimlikleri belirlenerek Muratağa Sandallar Şehitliği’nde toprağa verildi. Şehitlerimize bir kez daha rahmet dilerken, yaslı ailelerine ve yakınlarına da başsağlığı diliyor, büyük acılarını yürekten paylaşıyorum.

Uğraşımız ve mücadelemiz, bir kez daha bu acıların yaşanmaması, annelerimiz ile çocuklarımızın katledilip, katliam çukurlarına gömülmemesi ve o karanlık, acı ve vahşet dolu günlere dönülmemesi içindir. Halkımızın ve tüm çocuklarımızın vatan bildiğimiz bu topraklarda özgür, başı dik ve güven içinde yaşaması ana hedefimiz olup, bu doğrultuda da Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devam etmesi Kıbrıs Türk halkı için vazgeçilemezdir.

Muratağa Sandallar Şehitliği’nde 5 şehidimiz için düzenlenen sivil tören, ailenin isteği doğrultusunda gerçekleşmiş olup, yine aynı istek doğrultusunda devlet töreni düzenlenmemiştir. Geçmişte de yine bazı ailelerin isteği doğrultusunda bazı şehitlerimiz de devlet töreni ile defnedilmemişti. Ancak bu şehitlerimiz, bu ülkenin ve bu halkın da evlatlarıdır. Bizlere düşen görev, hassasiyetimiz ve büyük duyarlılığımız, şehitlerimizin, diğer şehitlerimiz gibi devlet töreni ile defnedilmesidir. Bundan böyle şehitlerimiz ile ilgili konularda bireysel tercihlerin Devlet uygulamalarının önüne geçmemesi esas olmalıdır.

Kayıplarımız ile şehitlerimizi unutmamız mümkün değildir. Onları sonsuza dek yaşatmak ve anmak en büyük görevlerimizden biridir. Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Onları unutmayacak, unutturmayacağız.”