“ÇÖZÜM TALEP EDEN GÜÇLERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN İŞ BİRLİĞİMİZİ SÜRDÜRMEYE, ORTAK GİRİŞİMLERİMİZİ ARTTIRMAYA KARAR VERDİK”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Güney Kıbrıs’taki siyasi parti AKEL açıklama yaparak, Kıbrıs sorunu çözüm müzakerelerinin 2017 yılında Crans-Montana’da kaldığı yerden devam etmesi gerektiği yönünde ortak tutumlarını ortaya koydu.

Ayrıca iki parti, iki toplumda da Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasını ve Kıbrıs sorununun üzerinde anlaşmaya varılmış olan zeminde kapsamlı çözümünü talep eden güçleri güçlendirmek için iş birliğini sürdürmeye ve ortak girişimlerini arttırmaya karar verdiklerini de açıkladı.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, Cumhuriyetçi Türk Partisi, partinin genel merkezinde, Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren AKEL heyetiyle görüştü.

Görüşmede, CTP Genel Başkan Tufan Erhürman, Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, Örgütlenme Sekreteri Asım Akansoy, Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros ile MYK üyesi Armağan Candan da hazır bulundu. AKEL heyetinde ise Genel Sekreter Stefanos Stefanu, Siyasi Büro üyesi Toumazos Tsielepis, Kıbrıs Konusu Bürosu üyesi Stavri Kalopsidiotou ve Yakınlaşma Bürosu Başkanı Elias Demetriou yer aldı.

Toplantı sonrası CTP ve AKEL ele aldıkları konular çerçevesinde ortak basın açıklaması yaptı.

CTP-AKEL ORTAK AÇIKLAMASI

İki parti tarafından yapılan ortak açılamada şu ifadelere yer verildi:

“Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman ve AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanou ile iki partinin heyetleri 1 Mart 2022 Salı günü CTP merkezinde yapıcı bir toplantı gerçekleştirdiler. Toplantıda, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu ve iki bölgeli federasyona ulaşmak için üzerinde anlaşmaya varılmış olan zeminde kapsamlı bir çözüm için anlamlı müzakerelerin yeniden başlatılmasına yönelik bağlılığımızı teyit ettik.

Devam etmekte olan çıkmazın ve mevcut durumun iki toplumun da aleyhine oluşturduğu çok yönlü tehlikelere ve zararlı sonuçlara ilişkin derin endişemizi yineledik. Statükonun sürdürülebilir ve durağan olmadığını, adamızın geleceğine ilişkin belirsizliklerin BM parametreleri çerçevesinde yeniden başlayacak müzakere sürecinin 2017 yılında Crans-Montana'da kesintiye uğradığı yerden devam edilmesiyle aşılabileceğini vurguladık.

Süregelen çıkmazın, müzakerelerin anlamlı bir şekilde ilerleyebilmesi için gerekli siyasi iradenin olmamasının, olumsuz söylemlerin ve son yıllarda artan gerilimlerin her iki toplumu da olumsuz etkilediği ortak gözlemimizdir.

Bu çerçevede, toplumlar arası güveni arttırmak; çözümün yararlarına inancı canlandırmak ve iki toplumda da müzakerelerin yeniden başlatılmasını ve Kıbrıs sorununun üzerinde anlaşmaya varılmış olan zeminde kapsamlı çözümünü talep eden güçleri güçlendirmek için iş birliğimizi sürdürmeye, ortak girişimlerimizi arttırmaya karar verdik.”