CTP’den yapılan yazılı açıklamada, ilkokul çağında olup özel okullara devam eden öğrencilerin tam gün eğitim aldığını, kamu okullarına devam eden ilkokul öğrencilerinin bir kısmının normal programa devam edip tam eğitim alırken, yüzde 52’sini oluşturan diğer bir grubun ise dönüşümlü/seyreltilmiş programı takip etmekte ve normal programa devam eden öğrencilere oranla 2 haftada yüzde 47 eksik eğitim aldığı vurgulandı.

Bu durumun var olan fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirdiğini ve telafisi mümkün olmayan eğitim kayıplarının oluşmasına neden olduğunu dile getiren CTP, 1. ve 2. sınıflarda ise “katliam” denecek uygulamaların söz konusu olduğunu savundu.

CTP, “Çocukların zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimleri açısından son derece önemli olan sosyal ve eğitsel etkinlikler önemsizmiş gibi göz ardı edilmekte olup dönüşümlü/seyreltilmiş eğitim alan çocukların, normal programa devam eden öğrencilere göre iki haftada yüzde 71 oranında eksik eğitim almalarına neden olunmaktadır. Eğitim Bakanlığı bu yanlıştan derhal vazgeçmelidir” dedi.

Plansızlık, programsızlık ve iş bilmezlik nedeniyle eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleşmesine neden olan Eğitim Bakanlığı’nın şimdi de öğretmen atamalarında yasaları ihlal ederek geçici öğretmen görevlendirmeleri üzerinden siyasi rant elde etmeye çalıştığını ileri süren CTP, öğretmenlik sınavlarının ağustos ayı sonlarında, müdürlük ve muavinlik sınavlarının ise eylül ayı ortalarında yapılmış olmasına rağmen atamaların henüz tamamlanamadığını hatırlattı.

Müdürlük, muavinlik ve emekliye ayrılma gibi durumlar nedeniyle münhal olan yerlerin çeşitli mazeretler öne sürülerek siyasi istismar malzemesi yapıldığını ve geçici öğretmenlerle doldurulmaya çalışıldığını ileri süren CTP şöyle devam etti:

“Geçici Öğretmen görevlendirme kuralları 25/1985 sayılı Öğretmenler Yasası’nın 10(A) maddesinde açık ve net bir şekilde belirlenmiştir. Müdür ve muavin yükselmeleri, emekliye ayrılma gibi durumlar nedeniyle ortaya çıkan münhal yerler geçici öğretmenlerle doldurulamaz. Söz konusu münhal yerler sürekli kadro yeri olup Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından doldurulmalıdır. Aksi bir uygulama Kamu Hizmeti Komisyonu sıralama listelerinde sıradan atanmayı bekleyen öğretmenleri mağdur etmekte olup yasaları ihlal etme anlamına gelmektedir. Anayasa, yasa ve kural tanımayan azınlık hükümetini bu yanlıştan vazgeçmeye davet eder, olayın takipçisi olacağımızı belirtiriz”