Ülkemizde tıbbi atıkların kontrolü ve imhasıkonuları tam anlamıyla çıkmaz sokağa girmiş durumda.

Avrupa Birliği tarafından kurulan ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bünyesinde faaliyet göstermesi gereken Tıbbi Atık Bertaraf Tesisi hala aktif değil.

Ne yazıktır ki kullanım süreleri dolmuş ilaçları, hastanelerin tıbbi atıklarını, hastalardan çıkan organ parçalarını, veterinerlerin tıbbi atıklarınıdoğru düzgün imha edemiyoruz.

Ve bunlara son bir buçuk yıldır Covid-19 ile ilişkili tıbbi atıklar da eklendi.

  • Acil Durum Hastanesi’nde tedavi gören Cıovi-19 hastalarının tıbbi atıkları (katı-sıvı çıkartıları da dahil)
  • Acil Durum Hastanesi’nde görevli sağlık personelinin tıbbi atıkları
  • Devlet Hastaneleri, Üniversite Hastaneleri ve özel laboratuvarlarda yapılan testlerle ilişkili tıbbi atıklar
  • Covid-19 tanısı ile otellerde takip ve tedavi edilen bireylerin atıkları.

Yukarıda listelenen tıbbi atıklara ne yapıldığı konusu bu güne kadar ne Sağlık Bakanlığı ne Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ne de başka bir sağlık kurumu tarafından sorgulanmadı veya açıklığa kavuşturulmadı.

Çöpleri toplamakla görevli belediyeler ise bu konuda tamamen sessiz.

Yapılan çalışmalar ve araştırmalar, atık sularda bile Koronavirüs’ün varlığını göstermekte.

Bazı bilim insanları, bulaş yolları ile ilgili araştırmaları bir adım daha ileri götürerek, insanların alttan çıkardıkları gazlarında bile Koronavirüs tespit etmiş ve bu yolla bulaşabileceğine dair iddia ortaya atmış durumda.

Tüm koruma önlemlerine rağmen virüs bulaşan kişilere virüsün nereden bulaştığını düşünüp değerlendirirken, Covid-19 ile ilişkili tıbbi atıklar ve atık sular da göz önünde bulundurulmalıdır.

Ülkemizin ve devletimizin mevcut olanakları ile her şeyi kontrol edebilmesi elbette mümkün değildir.

Ancak, yoğun bakımlarda, laboratuvarlarda kırmızı renkli tıbbi atık poşetlerine konulan Covid- 19 ile ilişkili atıkların, zemin kata indiğinde ya da belediyenin gönderdiği çöp kamyonunda yeniden evsel atıklarla birleştirilerek genel çöplüğe götürülmesi hiç de mantıklı ve bilimsel değildir.

İdeali Tıbbi Atık Bertaraf Tesisi’nin tam kapasiteli çalıştırılması olsa da, ülkemizin ve devletimizin mevcut koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda Covid-19 ile ilişkili atıkların kontrolü amacıyla en azından bazı pratik adımları atabilmemiz gerekiyor.

Hiç olmazsa Covid-19 ile ilişkili atıklarla diğer atıkların ayrımını sağlamak, bu atıkların en azından pandemi kontrol altına alınana kadar devletin belirleyeceği farklı bir bölgeye götürülerek kontrol altında tutulması daha mantıklı yaklaşım olabilir.

Özel hastanelerin ve laboratuvaların işlemleri sonrası ortaya çıkan Covid-19 ile ilişkili tıbbi atıklar, belirli günlerde yine belirli çöp kamyonları tarafından toplanmaları sağlanabilir.

Covid-19 sürecine gerçekten bilimsel yaklaştığımızı düşünüyorsak, Covid-19 ile ilişkili atıkların yönetimini de görmezlikten gelmememiz gerekir.

Konuyu görmezlikten gelmeye devam etmenin, kamera önünde maske takıp, çekim sona erdiğinde maskeyi çıkarmaktan hiçbir farkının olmadığını da bilmek gerekir…