İnsanlık ilk viral pandemisini yaşamıyor.

İlk defa sıra dışı bir viral pandemi yaşıyor.

Teknolojisinin zirvesindeki insan ırkı, topu topu bir kaşık dolusu virüse karşı acizliği ve meydan okumayı birlikte yaşıyor.

Pandeminin ilk başlarında ‘’yaşama refleksi’’ ile hareket etti insanlık.

Gıdasını stokladı, evine kapandı, hayatını dondurdu.

Dışarı çıkarken maskelerini taktı, elini yıkadıkça yıkadı.

Birbirlerine sarılanlar, uzaktan selamlama dili geliştirdi.

Akrabalar bile birbirlerine yabancılaştı…

Ve insanlar, zaman geçtikçe sorular sormaya, araştırmaya, yorumlamaya başladı.

Zaman geçtikçe insanlar dafikren bölünmeye başladı.

Bilimsel makalelerin hem arttığı hem de bazılarının sansürlendiği bir dönemden de geçiyoruz.

Bilim ve teknolojide altın çağını yaşayan insanlık, pandemi ortamında en büyük çelişkilerini de bir arada yaşıyor.

Virüsün varlığından şüphe etmeyenler ile virüsün var olmadığını iddia edenler bir arada yaşıyor.

Pandemiyi bire bir yaşayanlar ile pandemiye ‘’plandemi’’ diyenler bir arada yaşıyor.

Beklenen bir pandemi idi diyenlerle, laboratuvarda üretilen virüsle ortaya çıkan pandemi diyenler bir arada yaşıyor.

PCR testleri ile pandemi çıkarılıyor diyenlerle pandeminin PCR testleri ile kontrol altına alınabileceğini söyleyenler bir arada yaşıyor.

Ölümler anormal diyenlerle ölümler normal diyenler bir arada yaşıyor.

Arabada tek başınayken bile maske takanlarla maskeyi kullanmayı reddedenler bir arada yaşıyor.

Yaptırdığı iki doz aşıdan sonra üçüncü dozun peşinde koşanlarla aşıyı ölsem de vurdurmam diyenler bir arada yaşıyor.

Kısıtlamaları savunanlarla kısıtlamaların insan haklarına aykırı olduğunu savunanlar bir arada yaşıyor.

Tüm bunları alt alta koyup da tablonun geneline baktığımızda, bir dine inanmak ile inanmamak gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Covid-19 dini!

Gerçekten de postmodern bir din haline dönmüş durumda Covid-19.

Covid-19 pandemisi altında yapılan her şeye körü körüne inananlar da var, Covid-19 ateistleri de.

Covid-19 pandemisini kendi yaşamlarında avantaja dönüştürenler de var, Covid-19 mağdurları da.

Covid-19 pandemisi bir laboratuvar ürünü pekala olabilir.

Veya Covid-19 pandemisi, var olanbir pandeminin sahadaki manipülasyonu da olabilir.

Veya Covid-19 pandemisi, gerçekten başı-sonu belli bir doğal pandemi de olabilir.

Ne olduğunu yıllar sonra anlayacağız.

Ancak bilinmesi gereken bir şey daha var ki, artık insanlığın elinde nurtopu gibi bir Covid-19 pandemisi adında postmodern bir din var!

Bu din insanlığı birleştirmiyor.

Zümrelere, sınıflara ayırıyor.

Zaman ilerledikçe de insanları daha çok birbirine düşüreceğe benziyor.

Ve en nihayetinde elimizde anomalili bir nesil bırakacağa benziyor.

Dikkatli olalım.

Bilime değil, doğruluğundan emin olduğumuz, tarafsız bilime güvenelim.

Covid-19’un ne yobazı olalım ne de ateisti.

Okuyalım, araştıralım, sorgulayalım.

Doğrusunu birlikte bulalım.

Mücadele rotasını insanlık yararına çevirelim.

Bilim ve teknolojinin zirvesindeki insanlık olarak bu zorlu süreçten ‘’hep birlikte’’ çıkmayı başaralım.

Cennet de cehennem de bizim elimizde…