“KURULUMU YAPILAN GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ SINIRA GELDİ… BİRÇOK YERDE ŞİKAYETLER BAŞ GÖSTERDİ”

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)  Başkanı Ali Murat Cellatoğlu, santral yatırımlarına ve doğru kurulumlara izin verilmesinin kaçınılmaz olduğunu ancak yasal düzenlemelerle gereksiz kurulumların da önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Kurulumu yapılan güneş enerji sistemleri sınıra geldiğini, birçok yerde şikayetlerin baş gösterdiğini ifade eden Cellatoğlu, “Bugüne kadar yapıldığı gibi izinlerin gelişigüzel verilmemesi, KIB-TEK’in süreçte etkin şekilde çalışması ve enerjinin doğru yön bulması gerek. Şebekede oluşan sorunların bu güne kadar gerek bakanlık, gerekse KIB-TEK tarafından yok sayılması, tedbir alınmaması da sorgulanması gereken bir durum” dedi.

Daha büyük bir şebekeye bağlanılmadığı, şebeke yatırımı ve analizini yapılmadığı sürece bu soruna kökten çözüm getirilemeyeceğini de kaydeden Cellatoğlu, “Her şartta santral yatırımı yapmamız ve doğru kurulumlara izin vermemiz kaçınılmazdır. Enerji verimliliği konusuna yasal düzenlemeler getirilmeli ve gereksiz yere fazla kurulum yapılmasının önüne geçilmelidir” açıklamasında bulundu.  

“KURULUMU YAPILAN GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ SINIRA GELDİ… BİRÇOK YERDE ŞİKAYETLER BAŞ GÖSTERDİ”

EMO Başkanı Ali Murat Cellatoğlu, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“Yenilenebilir Enerji Üst Kurulu tarafından duyurulan başvuru kabullerinin askıya alınması konusu ile ilgili Elektrik Mühendisleri Odası olarak konuya ilişkin hem yayınladığımız raporlarda, hem de yaptığımız basın açıklamalarında ülke şartlarımızın ne olduğunu ve yapılması gerekenleri işaret etmiştik.

Şöyle ki, ülkemiz elektrik şebekesinde toplam kurulu gücün yaklaşık olarak 400MW olması ve herhangi başka bir ülke ile enterkonnekte olmaması nedeniyle güneş enerjisinden istediğimiz oranda faydalanamayacağımızı sürekli olarak anlatmaya çalıştık. Ülkemiz gibi başka şebekeler ile bağlantı kuramayan yani izole şebekeye sahip ülkeler için uzmanlar tarafından öngörülen ve/veya tavsiye edilen güneş enerjisinden faydalanma kapasitesi toplam kurulu gücün yüzde 20’si civarındadır. Bu oranın üzerine çıkılması durumunda şebeke dengesinin bozulması ve zararlı etkilere sebep olması görüşleri hakimdir. Dolayısı ile bu orana bakıldığında ülkemiz için bu sınır 80MW’tır. Ancak gün itibarı ile ülkemizde güncel kurulumlar 80MW’a ulaşmış, bunun yanında hali hazırda izni alınmış ve henüz kurulumu gerçekleşmemiş 50MW gücünde sistem bulunmaktadır. Bu tabloya göre kurulumu yapılmış olan güneş enerji sistemlerinin zaten sınıra geldiği çok açıktır. Kurulum yapılmış olan birçok yerde şikayetler baş göstermiş ve eviricilerin (inverter) sürekli devre dışı kaldığı gözlemlenmektedir. Kurulumların yapıldığı ve tüketimin az olduğu saatlerde gerilim yükselmeleri yaşanmakta ve sistemler devre dışı kalmaktadır. Bu durum ülke genelinde önemli bir sorun haline gelmiştir. Aynı zamanda evinin çatısında güneş enerji sistemi olmamasına rağmen bundan olumsuz etkilenen birçok hane vardır.”

Elektrik Mühendisleri Odası’nın elektrikli cihazlar için vermiş olduğu ön izinlerde uluslararası standartları gözettiğini, hem Avrupa, hem de İngiltere’nin kabul ettiği 230V çalışma gerilimi üzerinden yüzde 10 toleransa müsaade ettiğini anımsatan Ali Murat Cellatoğlu, şunları da ekledi:

“Başka bir deyişle, şebekemizde kullanılacak elektrikli cihazların maksimum çalışma gerilimi 253V olabilir. Bu durumda, şebekede 270V’a kadar çıkan gerilim değerlerinin oluşturacağı zararlardan yine halkımız etkilenecektir. Hali hazırda birçok bölgede eviricilerin devre dışı kalmaması için yapılan 270V’luk maksimum ayar, bölge sisteminin etkilenmesine sebep olmakta ve yukarıda belirttiğimiz mağduriyetleri yaşatmaktadır.

Durumun bu noktaya gelmesinden dolayı YEK Kurulu’nun almış olduğu kararın doğru ve yerinde olduğunu belirtmek isteriz. Avrupa’da toplam tüketilen enerjinin yüzde 20’sinin YEK’den sağlanması hedeflenmişken, bizim yıllık olarak toplam tüketimde yüzde 10’a bile ulaşamadığımız bir durumda yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitlendirilerek kurulumlara devam etmesi gerektiğini, fakat bilinçli bir şekilde izinlendirme yapılmasının zorunlu olduğunu savunmaktayız.”