KKTC’de 30 bin dönüm tahıl arazisinin sulanması için kullanılabilecek Çakıllı Dere’nin düzenlenmesi projesinin ilk etabı tamamlanmak üzere

Oğuz: ““Dere, Mesarya’nın yüzde 50’sini sulayabilecek kapasiteye sahip. Dere kollarını da temizleyebilirsek bu ülkeye en büyük hizmeti sağlamış olacağız”

 Kıbrıs’ın en büyük deresi olan ve bir dönem 30 bin dönüm arazinin sulanması için kullanılan ancak özelliklerini zaman içinde yitiren Çakıllı Dere’nin düzenlenmesi projesinin birinci etabı tamamlanmak üzere.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, projenin tamamlanmasıyla 30 bin dönümlük tahıl ekili araziye takviye su verilebileceğini söyledi.

Su İşleri Dairesi tarafından yürütülen, “Çakıllı Derenin Düzenlenmesi, Köprü Geçişlerinin Yapımı, Sanat Yapılarının Tamiratı Projesi”, Türkiye Kalkınma ve Ekonomik İş Birliği Ofisi tarafından finanse ediliyor. 

-Derenin kuzeydeki bölümü 21 kilometre

Güney Kıbrıs’tan beslenen Çakıllı Dere’nin Kuzey’deki 21 kilometrelik bölümü için ıslah çalışmaları başlatıldı.

Çalışmalar derenin temizlenmesi, şevlerin yapılması (derenin eski haline getirilmesi) yanında çiftçiler için köprüler, su kuyularını beslemek için ıslah sekileri, suyun akışını yavaşlatmak için var olan setlerin tadilatını içeriyor. Çalışmanın ilk etabında derenin 8 kilometrelik bir bölümü tamir ediliyor.

Bakan Oğuz, Gaziköy’de derenin ıslah çalışmalarını inceledi. Oğuz, inceleme ziyaretinde TAK’a yaptığı açıklamada, “Proje yüzyılın projesidir. Çalışmalar yağmur suyunun yolunda gitmesi, arazilere zarar vermemesi ve sulamada kullanılabilmesidir. 1960’lara kadar Güneyden gelen derelerle tarlalar sulanıyordu, bunun da rekoltede büyük getirisi oluyordu, özellikle kurak yıllarda… Yapılan müdahale ile dere eski şeklini alacak” dedi.

Kuraklıktan dolayı tahılda rekoltenin dönüm başına 150 kiloya kadar düştüğüne işaret eden Oğuz, ancak dere suyu ile sulanan yerlerden 600 kiloya kadar dönüm başına verim aldığını ifade etti.

İngiliz döneminde Mesarya için yapılan sulama sistemin çok kapsamlı olduğunu anlatan Oğuz, “Öyle bir sistem yaptı ki, dereden pek çok kol çıkararak, suyun kendi cazibesiyle, geniş arazilerin sulanmasına imkan sağlamıştı” dedi.

-“Mesarya’nın yüzde 50’sini sulayabilecek kapasiteye sahip”

Çakıllı Dere’den çıkan arkların temizlenmesi ve eğim verilmesi gerektiğini belirten Oğuz, “Bu dere Mesarya ovasının yüzde 50’sine yakın kesimini sulayabilecek kapasiteye sahip olan bir dereydi. Öyle tasarlanmıştı. Derenin ve arklarının tamamının temizlenmesi halinde 30 bin dönüm arazinin sulanmasına imkan sağlanmış olacak” diye konuştu.

Ana hedefin ana gövdenin ardından toplam 8 kilometrelik 3 tane arkın temizlenmesi olduğunu anlatan Oğuz, “Kolları da temizleyebilirsek bu ülkeye en büyük hizmeti sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.

-Çeki: “8 kilometre tamamlandı… Amaç tahılda takviye sulama”

Su İşleri Dairesi Müdürü Tarkan Çeki, “Projeyle taşkınları önledik, dere üzerindeki arkları sulama yapılabilecek duruma getirmek için ark ağızlarını temizledik, çiftçilerin talebi olan ve onlara çok kolaylık sağlayacak iki köprü yaptık” dedi.

Çeki, derenin 8 kilometrelik bir kısmının tamamlandığını, bu 8 kilometre içerisinde bulunan üç arkın ağızlarının temizlendiğini, dere üzerinde kuyuları beslemek için ıslah sekisi de yaptıklarını, esas amacın tam sulama değil, tahıl için takviye sulama sağlamak olduğunu söyledi.

Tarkan Çeki, Güney Kıbrıs’ta atık suların ıslah edilip tarımda kullanılmaya başlamasından sonra Güneydeki barajlardaki su seviyesinde artış gözlemlendiğini, bu nedenle derenin saha sık akışa geçmesini beklediklerini de ifade etti.

-Akdoğan

Su İşleri Dairesi Mühendisi Çiğdem Akdoğan da, deredeki yapıların İngiliz döneminde 1949’da yapılmaya başlandığını, derenin KKTC’deki bölümünün uzunluğunun 21 kilometre olduğunu ve Köprü göletinde sonlandığını, Ekim ayında başlanan projenin ilk etabında 8 kilometrelik kısmının temizlendiğini, yer yer bir metre kazı yapıldığını, ikinci etabında 5 kilometrelik bir kısmının ele alınmasını hedeflediklerini, dere üzerinde toplamda 19 köprü öngörüldüğünü  belirtti.

Derenin akış sıkılığına da değinen Akdoğan, su ile ilgili uluslararası yasalara göre, su havzasının başlangıç noktası bir ülkede devamı başka bir ülkedeyse, suyun önünün kesilmesinin yasak olduğunu, ancak Kıbrıs Rum kesiminin bunu yaptığını; çok yağışlı ve Trodos dağlarına çok kar yağışı düştüğü zamanlarda, Kıbrıs Rum kesiminin baraj kapılarını açtığını ve derenin akmaya başladığını belirtti.

-Ceyda

Çalışmaları sürdüren şirketin direktörü Savaş Ceyda ise projeyi son yüzyılın projesi olarak nitelendirdi ve derenin çalışma öncesi halinin tüm dere özelliklerini yitirmiş olduğunu, kaçak malzeme alımlarından şev (derinlik) kalmadığını, dere suyunun zaman zaman Gazikö’yde su baskınlarına neden olduğunu kaydetti.

Çakıllı Derenin Kıbrıs’ın en büyük deresi, en yüksek debiye sahip ve en çek su taşıyan dere olduğunun altını çizen Ceyda, derenin Aralık 2021’de geldiğini ve 120 gün aktığını, arklardan tarlalarını sulayabilenlerin rekoltesinin dönüm başına 700-800 kiloya çıktığını söyledi.