Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP-YG) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü operasyona ara vermesiyle ilgili olarak, “Barıştan yana tavrımızın haklılığı ateşle kanıtlandı” dedi.

Çakıcı yaptığı yazılı açıklamada, “8.5 yıldır süre gelen Suriye savaşı umarız en kısa sürede sonuçlanarak Suriye’nin kuzeyine istikrar ve barış gelir.” İfadelerini kullanarak,  çok uzun zamandır Suriye’de devam eden çatışmalar ve savaş ortamının  pek çok insanın ölümü ve göç etmesiyle sonuçlandığını,  bu sayı milyonları bularak acı tarif edilemez hale geldiğini vurguladı.

 Suriye’deki istikrarsızlıktan Türkiye’nin  de etkilendiğini ifade eden Çakıcı, milyonlarca Suriyelinin evlerinden kaçarak Türkiye’ye yerleştiğin, Türkiye’nin, bu acıyı en yakından hisseden ülke olduğunu, bölgede oluşan bu istikrarsız ortamın  terör örgütlerinin de yuvalanmalarına zemin hazırladığını,  Türkiye’nin  bu terör yuvalanmalarından da en başta etkilenen ülke olduğunu kaydetti.

Çakıcı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
 

“TKP-YG barış yanlısı bir partidir. Savaşın acısını bilen insanlar olarak ortaya çıkan her savaş durumu bizlere geçmişi hatırlatır. Geçmişte bizler de kendimizi savaş içinde bulduk göç ve kayıplar verdik. Pek çoğumuzun yanında aileleri arkadaşları ve tanıdıkları savaş nedeniyle hayatlarını kaybetti.

 Dolayısıyla, her savaşın bir an önce bitmesini istemek her barış yanlısı insanın arzusudur. Bizler, sorunların savaşla değil diplomasiyle çözülmesini isteyen insanlarız. Barıştan yana taraf olmak Türk Silahlı Kuvvetlerinin veya Türkiye Cumhuriyeti devletinin karşısında olmak anlamına gelmez. Tersine, Türkiye’nin lehine olduğunu düşündüğümüz için barıştan yanayız.  Temennimiz keşke diyerek Ortadoğu ve Suriye’deki sorunların barış ve diplomasiyle savaş olmaksızın çözülmesidir.”

“AKINCI’NIN İFADELERİ DOĞRU OKUNMADI”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sosyal medyadan yaptığı açıklamaların doğru okunmadığını ifade eden Çakıcı şöyle devam etti:
 

“Sayın Akıncı, savaşa değil barışa ve diplomasiye vurgu yapmıştır. Adı ne olursa olsun savaşın insanlık için acı getirdiği duygusu üzerine vurgu yapan Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalara, hak etmediği eleştiriler yapıldığını üzüntü ile gördük. Bazı kesimlerin TV ekranlarından daha da ileriye giderek sarf ettiği sözler Kıbrıs Türk halkını da derinden yaralamıştır. Tüm bunlar yaşanırken sosyal medya aracılığıyla Cumhurbaşkanı Akıncı ve ailesine ölüm tehditleri savrulması, şiddet, küfür ve hakaret içerikli paylaşımlar yapılması da akıllara neler oluyor sorusunu getirmektedir. Bu konuda hazırlanan bir dosyanın Cumhurbaşkanlığı tarafından Polis Genel Müdürlüğü ile Başsavcılığa iletilmesi de geldiğimiz nokta açısından önemlidir.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın açıklaması sonrasında yaşananları nasıl benimsemiyorsak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip     Erdoğan'a yönelik kaleme aldığı mektupta kullandığı sözleri de benimsemediğimizi belirtmek isteriz. Böyle megalomanik bir tavır ancak tedavi gerektirir.                                                                                              

Gerek, Cumhurbaşkanlığı makamına, gerek şahsına ve tüm Kıbrıs Türk halkına yapılan bu sözel ve görsel şiddetin ne kadar yersiz olduğu dün ulaşılan ateşkes haliyle ortaya çıkmıştır. Barıştan ve diplomasiden yana taraf olmakla ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha kanıtlanmıştır.”