Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Başbakan Sucuoğlu her zaman yaptığı gibi yine acelecilik yaptı…

Onun planlarına göre bugünkü meclis oturumunda kabineyi açıklayacak!

Muhakkak ki yeni liste de artık cebindedir ama…

Hafta sona kendisinin de bilmediği önemli gelişmeler yaşandı!

En çok da hükümet ortaklarında…

DP ve YDP toplantı üstüne toplandı yaptı!

Çeşitli merkezlerle görüşüldü…

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’dan en çarpıcı açıklama geldi!

Arıklı bizde sıkıntı var dedi…

YDP büyük ihtimalle de hükümet konusunda karar üretmeyecek ve zamana oynayacak!

Yine çok büyük ihtimalle DP’den de bu yönde bir karar çıkacak…

Kriz tırmandıkça tırmanacak!

İşin özeti, hükümet ortakları Başbakan Sucuoğlu’nu ortada bırakacak…

Plan işlerse de Sucuoğlu hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanı’na iade edecek!

Dün gece yarısına kadar konuşulanlar bunlardı…

Diyelim ki bin son dakika gelişmesi yaşandı!

Hükümet kuruldu ama bebek ölü doğacak…

Şu anda yapılması için uğraşılan nedir biliyor musunuz?

Faiz Sucuoğlu’nun değil de başka bir UBP milletvekilinin hükümeti kurmasıdır…

Yoksa da erken bir genel seçim daha!

Devletin zirvesinde oturanların yaptıklarını anlayamıyoruz artık.

23 Nisan’da koltukları devrettikleri çocuklar inanın onlardan daha olgun.

O koltuklarda son iki ayda onlar oturuyor olsaydı 3 kez kabine değişikliği yaşamazdık emin olun.

Ankara ile en iyi ilişkiyi biz kurarız diyenler ve bu algı üzerine oy isteyip toplayanlar resmen döküldü.

Bırakın en iyi ilişkiyi kurmayı ilişkinin i’sini dahi görmedik.

Bir tarafta kendi kurduğu kabineyi 3 kez beğenmeyen bir başbakan diğer tarafta ne yapması gerektiğini Ankara’nın isteklerine göre belirleyen ya da belirleyeyim derken yüzüne gözüne bir Cumhurbaşkanı.

Ankara’nın popülizm ayarından sonra yaşanan yeni hükümet krizinden sonra daha ne kadar enerji harcayacağı tartışılır.

Büyük ölçüde artık Ankara, ‘ne haliniz varsa görün’ modundadır.

Bu yüzden yeni kurulacak hükümetten de istikrar beklemek saflık olur.

Ankara’dan satı kart görmüş bir Cumhurbaşkanı kırmızı kartlı bir başbakanımız var.

Kartlı oyuncular bu kritik maçta bizi ne kadar götürür tartışılır.

Gözler şimdi yedek kulübesinde...

Son yaşadığımız krizde Cumhurbaşkanı Tatar'ın hatasını da görmezden gelemeyiz.

Ülke böyle bir süreçten geçerken Ersin Beyin konuyu böyle içinden çıkılamaz bir hale getirmemesi gerekirdi.

Şimdi ne Oldu, UBP-DP-YDP hükümeti gitti yerine UBP-DP-YDP hükümeti geri geliyor.

Tufan Erhürman'ın 'masgaralık' çıkışı haklı değil mi şimdi...

***

Ankara ile imzalanan protokolün içeriği merak ediliyor.

Bir sır gibi de saklanıyor...

Hükümet ortakları neyin ne olduğunu bilmiyor!

Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Amcaoğlu sadece kendilerine şöyle ayak üstü birkaç kelime etti hepsi o kadar…

Ama tahmin edebiliyoruz, Ankara'nın ne istediğini biliyoruz.

Ankara kendi ayakları üzerinde durabilen bir KKTC istiyor.

Bundan şüphemiz yok ancak şunu da unutmayalım.

KKTC'nin ödevini yapmadığını biliyoruz ama durum bu sefer biraz farklı.

Türk Lirası çok değer kaybetti, KKTC'nin minik ekonomisi bu yükü kaldıracak güçte değil. Ankara'nın bu süreçte bu konuyu gözden kaçırmaması gerekiyor. Döviz kurlarındaki yükselişe karşı bu ülkenin eli kolu bağlı ve tek çıkış yolu Ankara...

Şimdi böyle zor bir süreçten geçerken EL-Sen ile ölüm fermanı imzalayan Başbakanın Ankara ile nasıl iletişime geçeceğini düşündüğümüzde uykularımız kaçıyor.

Ankara bizimkilerle artık hangi düzeyde görüşecek bakalım.

Dışişleri memuru büyükelçi vasıtasıyla mı yoksa Cumhurbaşkanı yardımcısı mı...

Ankara ile imzalanan protokolün maddelerini bu halk kaldırabilir mi?

Ve bu yöneticiler halkın ve sendikaların asla kabul etmeyeceği maddeleri yürürlüğe koyabilir mi...

***

KKTC'nin varlığından beri sorun olmaktan çıkamayan maaş ödemeleri yine karşımızda.

Ve bu sefer ciddi ciddi önümüzde duruyor.

Hükümet piyasadan borç alarak maaş ödüyor.

Şimdi 120 Milyonluk bir borç ihalesine çıktı memurun ve emeklinin maaşları için.

Hadi bu ayı da taşıma suyla döndürdü diyelim hükümet, önümüzdeki ay kimse borç vermeyecek devlete...

O zaman ne olacak?

Kaos başlayacak ve hükümet yine dağılıp gidecek...

Memur emekli maaş alamazsa piyasa ölür...

Özel sektörün ve esnafın hali zaten ortada.

Ankara ile de ilişkiler zaten kötü...

İşimiz zor...

***

Geleceğimiz çocuklar için bu 23 Nisan'da ne yaptık..

23 Nisan'ı hangi yüzle kutladınız...

Koltuklarınıza oturttunuz o çocukları yine.

O koltukları o kadar değersizleştirdiniz ki insanlar artık çocuklarını orada görmek bile istemiyor.

Siz sıkıcı nutuklarınızı atarken ülkenin gencecik evlatları sizin yarattığınız bu çarpık sistemden kaçmak için yurt dışına gitmek için çırpınıyor.

Kaçan kurtulur mantığı hakim...

En kötüsü bu memlekette artık çocukların bile umudu kalmadı.

El birliğiyle geleceğimiz çocukların hayatını çaldınız.

"Biz gün görmedik çocuklarımız görsün' diye evlatlarının üzerine titreyen, Rum mezaliminden kaçan insanlar şimdi de kendi içinden çıkan doyumsuzların elinden kurtulmak için çırpınıyor.

Ne çilen varmış Kıbrıs Türkü...

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, hafta sonu yaşanan gelişmeler konusunda ne kadar haberiniz oldu bilemiyoruz ama hükümetin sizin Başbakanlığınızda kurulması artık daha zor bir hale geldi. Hükümet ortakları frene öyle bir bastı ki bugün itibarıyla her şey daha fazla netlik kazanacak…

Sayın Cemil KARZAOĞLU, Geçitköy Muhtarlığı devlet malına zarar verdiğiniz iddiasıyla yargıya gideceği yönünde duyurular yapmaya başladı. Hayırdır DSİ’ye ait alanda ne işiniz vardı, buraya izinsiz girilmeyeceğini bilmiyor muydunuz? Hakkınızda hayırlısı artık!

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Maliye Bakanlığınız kısa bir süreden sonra hayırlı ve uğurlu olsun. Parti içinde memnuniyetle karşılanan bu atama bakalım Ankara’da nasıl karşılanacak onu da artık hep birlikte bekleyip göreceğiz değil mi? Tabi ki bugün hükümet kırılabilirse…

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, muhalefet ve sizin partiniz kabinede kadın bakan olmadığı için büyük eleştiriler yaptığı için bu sefer büyük ikramiye size vuracak gibi görülüyor, nihayet en büyük hayaliniz gerçek oluyor. Bu atama da babanızın da hayli payı olduğunu duyduk, bugün artık nefesler tutulacak…

Sayın Fikri ATAOĞLU, fazlasıyla sessiz ve sakin duruşunuza rağmen Erhan Arıklı’nın Serbest Liman Müdürlüğü’ne kendi bakanlığınıza dahil ettiğinizi öğrendik. Bakalım Erhan bey bunun karşılığında kendi bakanlığına ne gibi kazanımlar isteyecek?

Sayın Derya-Hakan KUNTAY, pek kıymetli babanızın zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye başsağlığı ve sabırla dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Ahmet YÖNLÜER, devletin kurumlarından birisine üst düzel yetkili olarak teklif aldığınız konuşuluyor. Bu makam için çok iyi bir değerlendirme yapmanız gerekiyor çünkü eğer kabul ederseniz ortalık fena karışacak diye duyduk…

Sayın Serhat AKPINAR, GAÜ’nün yarım kalan hastane inşaatının ihalesinin yılan hikayesine dönmesinden sonra bu binayı geri almak için bir takım girişimlerde bulunduğunuz söyleniyor. Devlet hantal kalınca iş yine özel sektöre kalıyor desenize!..

Sayın Metin ATAN, vergi kaçıran bazı iş insanları konusundaki açıklamanız hayli merak uyandırdı ancak isim vermeyince de bir takım tartışmalara neden oldu. Bir sendika başkanı olarak olayın üzerine gitmeniz ve daha detaylı bir açıklama yapmanız gerektiği konuşuluyor…

Sayın Ali PİLLİ, uzun bir süredir bakanlıktan alınacak isimler arasında sizin de adınız anılırken artık ak koyun kara koyun bugün belli olacak. Başbakan bakalım bölgeyi bakansız bırakmak gibi bir hataya düşecek mi hep birlikte göreceğiz artık…

Sayın Kemal Deniz DANA, çok yakınlarınız yakında polise kayıp ilanı vereceklerini söylemeye başladılar. Hele de şu Okal-Bank dosyasını ne zaman gündeme getireceksiniz hayli merak konusu oldu. Üzerinizde her hangi bir baskı varsa onu da bilelim ki ona göre bir yol haritası çizelim…

Sayın Erhan ARIKLI, farkındaysanız diğer iki ortak sosyal medyada hiçbir tartışma ortamına girmezken siz aksini yapıp kendinize yeni düşmanlar ediniyorsunuz. Biraz daha sakin öe olgun olmakta yarar görüyoruz zira bundan böyle tamamen yeni uçak şirketine odaklanmanız daha hayırlı olacaktır…

Sayın Filiz BOYOĞLU, Müdürü olduğunuz 23 Nisan İlkokulunun bu yılki 23 Nisan törenlerine katılamaması çok büyük talihsizlik oldu. Bir okul yöneticisi siparişleri verirken çok daha hassas olmalı ve hesabını kitabını yapmalıydı. Minik yavruların kursağında kaldı, camiaya bir özür borcunuz var!