Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Dr. Cem Özkan, bitkisel üretimde sadece zirai ilaç kullanılarak yapılan üretimde bir yere varılamayacağını, biyolojik mücadele kullanıldığında ürünün marka haline daha yüksek fiyat getirebileceğini söyledi.

Ziraat Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Dr. Cem Özkan, Türkiye’de ve KKTC’de 1980’lere kadar faydalı böcek üretimi yapıldığını,, zirai ilaç kullanımının üretici açısından daha kolay olduğundan faydalı böcek kullanımından uzaklaşıldığını söyledi.

Zirai ilaç kullanıldığında bahçedeki zararlıların dakikalar içerisinde öldürülebildiğini kaydeden Dr. Özkan, ancak zirai ilaç kullanıldığında faydalı böceklerin de yok edildiğini, bunun sonucunda da daha fazla ilaç kullanma ihtiyacı doğduğunu kaydetti.

TÜRKİYE BAŞ EDEMEYECEĞİNİ GÖRDÜ BİYOLOJİK MÜCADELE MERKEZİ AÇTI

Türkiye’nin zararlılarla mücadelede zirai ilaç kullanılarak baş edilmediğini gördüğünü ve bunun üzerine Adana’da büyük bir biyolojik mücadele merkezi kurulduğunu kaydeden Özkan, Türkiye’de biyoloji mücadeleden uzun zaman kopuk olunduğundan zaman içerisinde faydalı böcekler alanında ülkede bilgi birikiminin de tükendiğini kaydetti.

“4 DOLARA SATILAN ÜRÜNÜ TÜRK ÜRETİCİLER BİR DOLARA SATAMIYOR”

Kullanılan zirai ilaçların meyve ve sebzelerde kalıntı bıraktığından zaman zaman ihraç edilen ürünlerin gönderildikleri ülkelerden geri çevrildiğini kaydeden Özkan, “Türkiye’de zirai ilaç kullanımından dolayı; biyolojik mücadele ile birlikte kültürel mücadele yapan Avrupa ülkelerinin 4 dolara sattığı  ürünü Türkiyeli üreticiler 1 dolara satamıyor” dedi.

Özkan, “Entegre mücadele uygulanmazsa zirai ilaç kalıntısı çok çıkıyor. Avrupa Birliği, Türkiye’den ithal edeceği kuru üzüm için sezonda sadece 5 ilaçlama yapılması ve zirai ilaç kalıntı limitini düşürdü. Bitki zararlısı çok bu nasıl olacak?” diye sordu. 

BİYOLOJİK MÜCADELEYE GERİ DÖNÜŞ

Bu nedenlerden dolayı biyolojik mücadeleye geri dönüş yaşandığını kaydeden Özkan, bugün Türkiye’de özel sektör ve üniversite işbirliğinde faydalı böcek üretimine tekrardan başlandığını ve üreticilere dağıtıldığını, bu çalışmalara da proje bazında devletten destek verildiğini kaydetti.

BAĞ VE ELMADA İLAÇLAMA YARIYA İNDİ

Türkiye’de ciddi bir yol alındığını kaydeden Özkan, “Bağda ilaçlamayı yarıya indirdik. 15 kez ilaçlama yapılan bağda ilaçlama sayısı 7’ye indirildi. Bunu bağ salkım güvesine karşı faydalı böcek kullanarak başardık. Bunu yapınca kalıntı önlenmiş oluyor.

Elmada da öyle. Ortalama 15 kez ilaçlama yapılıyor. Elma iç kurdu için geliştirdikleri böceklerle ilaçlama sayısını yarıya indirdik. Ceviz üretiminde faydalı böceklerle 8 kez ilaçlama yapılan bahçelerde ilaçlama sayısını 4’e düşürdük” dedi 

Özkan, ölçek olarak Türkiye’de biyolojik mücadelenin 15 bin dönüm kapalı 2 bin dönüm de açık bahçede uygulandığını kaydetti.

“VAROLAN BÖCEKLERİN KORUNMASI DA ÖNEMLİ”

Biyolojik mücadelede faydalı böcek üretiminin yanında varolan faydalı böceklerin korunmasının da ciddi bir önlem olacağını kaydeden  Özkan, tahıl tarlalarının etrafına ağaçların böcekler için korunaklı alanlar oluşturduğunu, özellikle erik ağaçlarının faydalı böcekler için önemli olduğunu kaydetti.

“BİR YERE VARILMASI İMKANSIZ”

Bazı Avrupa ülkelerinin zirai ilaç kalıntılarına karşı çok hassas davranmaya başladığını kaydeden Özkan, “Sınırsız zirai ilaç kullanılan konvansiyonel tarımla bir yere varmamız imkânsız. Kullanılan ilacın yüzde biri hedefe yani böceğe gidiyor, yüzde 99’u havaya, suya, toprağa, bitkinin üzerine geçiyor” dedi.

“KIBRIS’TA BAĞLA BAŞLANABİLİR”

Kıbrıs’ta biyolojik mücadeleye bağ salkım güvesi, domates güvesi ve elmaya güvesine karşı dünyada en çok kullanılan bir arı türü ile başlanabileceğini kaydeden Özkan,  “Bir bilinç oluşturmak lazım, üretici bilgilendirilmesi lazım” dedi.

Biyolojik mücadelenin yanında kültürel önlemler de kullanılması gerektiğini kaydeden Özkan, “Bitkiyi ne kadar sağlıklı yetiştirirseniz az ilaca ihtiyaç duyacak, az ilaç da biyolojik mücadeleyi destekler” dedi. 

“BİYOLOJİK MÜCADELE İLE ÜRÜN MARKA HALİNE GELEBİLİR”

Biyolojik mücadele yönteminde ürünlerde zirai kalıntı riskinin azalacağından ürünlerin marka (aranan ürün) haline geleceğini kaydeden Özkan, uzun vadede doğal dengenin düzeleceğinden üreticilerin sorunlarının da azalacağını, zirai ilaç uygulamasının en aza ineceğini söyledi.

“ÜNİVERSİTE VE DEVLET ÖNCÜLÜK YAPMALI”

Yararlı böcek yetiştiriciliği konusunda Özkan, özel şirketlerin kârlı bir girişim olup olmadığından  emin olmadıkça yatırım yapmayacağından, öncelikle üniversite veya devletin öncülük etmesi gerektiğini vurguladı. Özkan, biyolojik mücadele uygulayan üreticilere destek de verildiğini kaydetti.

Doğru işler yapılırsa böceklerin konuşlandırıldığı bölgede yaşamını sürdürebileceğini kaydeden Özkan, bir dönüm için kullanılan faydalı böceklerin maliyetinin 150 TL olduğunu da vurguladı.

ULUÇAM

KKTC Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam ise Güzelyurt Veteriner Dairesi olarak kullanılan binada 1980’lerin sonlarına kadar faydalı böcek üretimi yapıldığını, bu böceklerin o dönemlerde narenciye bahçelerinde kullanıldığını söyledi.

Bazı narenciye üreticilerinin 2019’da faydalı böcek ithal edip narenciye bahçelerinde kullanmaya başladığını kaydeden Uluçam, bahse konu üreticilerin de bu uygulamanın faydasını gördüğünü vurguladı. 

Konvansiyonel tarım yöntemiyle yani sadece zirai ilaçlar kullanılarak bir yere varılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Uluçam, biyolojik mücadeleyi doğru yapan üreticilerin ürünlerinin hem aranan ürün haline geleceğine hem da daha yüksek fiyattan alıcı bulabileceğine işaret etti.