Bazı sendika, sivil toplum örgütü ve partiler 19 Temmuz 2011’de bazı sendikacıların polis tarafından tartaklandığı gerekçesiyle her yıl düzenlediği protesto eylemini yineledi.

Eski Kıbrıs Türk Hava Yolları binası önünde gerçekleşen eyleme TÜRK-SEN, KTAMS, KTÖS, KOOP-SEN, BES, EL-SEN, HAVA-SEN, ÇAĞ-SEN, BASIN-SEN, TIP-İŞ, Baraka Kültür Merkezi, TDP, YKP ve DKB destek verdi.

KAPTAN

KTAMS Genel Başkanı Ahmet Kaptan eylemde yaptığı konuşmada, 3 yıl önce “Bir Verip Beş Alıyorsun Utanmadan Besleme Diyorsun” pankartını bahane eden polisin saldırarak bazı eylemcileri yerlerde sürüklediğini, tutuklamalar yaptığını ve pankartların sendika binalarından gasp edildiğini savundu.

O günden bugüne hiçbir şeyin değişmediğini, hükümetlerin kendisine dayatılan paketleri uygulayarak işi götürdüğünü ileri süren Kaptan, ne ekonominin, ne göçün değiştiğini, ne de Kıbrıs sorununda olumlu bir adım atıldığını, sadece bölünmüşlüğe ve çözümsüzlüğe destek verildiğini iddia etti.

Kaptan, mücadelenin süreceğini ve 3 yıl önce yaşananları hatırlamaya ve hatırlatmaya devam edeceklerini kaydetti.

 ELCİL

Kaptan’ın konuşmasının ardından KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, hazırlanan ortak bildiriyi okudu.

Elcil, pankartların bahane edilerek eylemcilere şiddet uygulanması yanında, Hamitköy kavşağında TC Başbakanı Erdoğan aleyhine pankartlı protesto yapmak isteyen eylemcilere şiddet kullanılarak engel olunduğunu; buna karşın destek için gelenlere kolaylık sağlanarak çifte standart uygulandığını ileri sürdü.

Elcil, “KTHY’nin kapatılmasına karşı yapılan eylemlerde polisin kan döktüğünü ve ‘taammüden adam öldürme’ niyetiyle eylemcilere tekme-tokat ve yumrukla vurduğunu” savunarak, KTHY’nin kapanmasına seyirci kalanların insanların öldüresiye dövülmesine de onay verdiklerini iddia etti.

Elcil, 19 Temmuz 2011’de tutuklanan sendika ve STÖ üyelerinin davalarının halen sürdüğünü de hatırlatarak, 8 Eylül’de yapılacak karar duruşmasında halktan destek beklediklerini dile getirdi.

Yaşanan süreçte sendikalarla birlikte mücadele eden ve anti-demokratik uygulamalara maruz kalan CTP-BG ve DP-UG’nin erken seçim sonrası iktidara gelmesine rağmen, gençleri göç yollarına düşüren dayatma paketlere karşı herhangi bir adım atmadığını ileri süren Elcil, bunun halkta umutsuzluğa neden olduğunu söyledi.

Eylemde, “Bu memleket bizim, biz yönetelim”, “Faşizme inat, yaşasın hayat”, “Ankara elini yakamızdan çek”, ve “Direne direne kazanacağız” sloganları da atıldı.