Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Geçenlerde bir okurumuz göndermişti…

Bir otelin restoranında aile yemeği varmış!

İlgili garson sık sık gelip saat uyarısında bulunuyormuş…

Kapanma saatine kalan dakikaları hatırlatıyormuş!

Garsona kızıp göndermiş, bizim kolumuzda da saat var diye…

Saat dolunca da ailesiyle birlikte kalkıp evlerine gitmişler!

Ama bir tespitleri de olmuş…

Bir çok insan evlerine değil en altta olan casinoya inmiş!

Diyor ki;

Yaklaşık 50 kişinin hem de sosyal mesafe kurallarına uyarak oturma düzeni olan bir mekan nasıl olur da belli bir saatten sonra yasaklar nedeniyle kapanır ama yüzlerce kişinin diz dize oturduğu casinolara yasak uygulanmaz!

Sonra da ekliyor;

Yoksa korona casinoların içerisine giremiyor kapıdaki çam yarmaları onları imha mı ediyor diye…

Güler misin ağlar mısın durumları yani!

Hükümet alınan önlemler konusunda resmen birbirini yiyor…

Sağlık Bakanı Pilli ve üst kurul kapanma yanlısı bir uygulama isterken başta Başbakan olmak üzere diğer bakanlar kapanma yanlısı olmadıklarını söylüyorlar!

Söylüyorlar derken bunu sadece bize ifade ediyorlar…

Çünkü kapanma demek ekonomik sıkıntıların büyümesi demek!

İş yerlerinin vergi ödeyememesi, hazineye para düşmemesi demek…

Eğitim konusu da farklı değil!

Sağlık Bakanlığına bıraksalar okulları süresiz kapatacak, online eğitim yapılsın diye tutturacak…

Online eğitim belki özel okullarda alt yapı hazırlıkları iyi yapıldığı için başarılı olabilir ama devlet okulları bu konuda yeterli değil!

Bir de tabi ki üniversiteler var…

Onlar ülkenin can damarı, yüz yüze eğitimin başlaması için büyük beklenti var!

Konu sadece öğrenciden para kapmak değil, katma değerinin de artık yaşanması…

Zira yurtların yarısı boş, onlar için kurulan işletmeler şu anda sinek avlıyor!

Biz onun içindir hep deriz, sağlık üst kurulunun yanında ekonomik üst kurul da görev alsın diye…

Esentepe Belediyesi dün sabah saatlerinde bölge halkına çağrıda bulundu…

Bir kişi pozitif çıktı diye herkesin kendini izole etmesini istedi!

Haklı bir çağrı olabilir ama peki işin başındaki sağlık üst kurulu neredeydi acaba?

Ne yazık ki bu konuda belediyeler bu süreçte yalnız bırakılmıştır…

Maddi yönü bir yana bir takım müdahaleler anında yapılmayıp insanlara sanki de ‘başınızın çaresine bakın’ deniliyor!

Pozitif çıkan kişi belediye otobüsü ile evine gidip geliyormuş…

Otobüstekilerin durumu ne olacak?

Ya da işe gittiği zaman kimlerle temas etti onların durumunu merak eden var mı?

Sağlık üst kuruluna tavsiyemizdir…

Kapanacaksak tam kapanalım!

Vakalar bitinceye kadar kapalı kalalım…

Ama konunun ekonomik boyutunu da düşünüp öyle karar verelim!

Bunun için de muhalefetin de hep gündeme getirdiği gibi eşitlik ilkelerini göz önünde bulundurup günlerce evden çıkmayalım…

Bir arayıp sorsunlar bakalım Maliye Bakanına!

Böyle bir lüksümüz var mı diye?

İzlediğimiz kadarıyla kusura bakmasınlar ama Bakan ve üst kurul karar alırken sanki de başka birilerinin etkisi altında kalmaktadırlar…

Bu konuda sonra çok ayrıntılı olarak değineceğiz!

Biz iddia ediyoruz ki bizdeki vakalar korkulacak boyutta değildir, vaka sayısını azaltmak da bir iki küçük kararlar mümkündür…

Salgının ilk gününden beri kendi özverileriyle kaktı koyan belediler artık tükenme noktasına gelmiştir bunu da son günlerde fazlasıyla dile getirmektedirler!

Bakan ve kurul oturdukları yerden, hatta bazı dayatmalara göre karar üretirken belediyeler bu için tam içindedirler…

Zaten bu illete de genel olarak değil yerel olarak önlemler üretmek sadece belediyelerin işidir ki eğer yetki ve kaynak verilirse de bunu başaracak isteğe sahiptirler!

Konu belediyeler olunca da tabi ki görev İçişleri Bakanlığına çevrilir…

Bakanlar Kurulunda bunu gündeme getirip genel değil bölgesel önlem ve gerekirse kapanma bir kurtuluş çaresi olabilir!

Düşünmekte yarar görüyoruz…

Aksi taktirde herkesin kendi başının çaresine bakmak zorunda olacağı kötü ve karmaşa dolu günler bizi beklemektedir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, iç bulaş konusunda artık Bakanlığınızın devreye girme vakti gelmiş ve geçmek üzeredir. Bu işi sadece bir bakanlılık ve üst kurula bırakma yerine belediyelerin güçlendirilerek devreye konması elzem hale gelmiştir bu konuda bir çalışma başlatmanız istenmektedir!

Sayın Kemal DÜRÜST, eşinizin bakanlık müdürlüğüne atanmasından sonra DP tabanında artık parti rozeti takmanız gerektiği konusunda istek mesajlarınız gelmeye başladı. Bu konuyu fazla zamana bırakmamanız öneriliyor!

Sayın Ersan SANER, mazbata suçundan dolayı hapis cezası yatmak zorunda kalanlar eğer çalışmazlarsa nasıl borçlarını ödeyecekleri konusunda sorular yöneltmeye başladılar. İçinde bulunduğumuz durumu da göz önüne alarak bu konuda karar üretmeniz yerinde olacaktır…

Sayın Ahmet BENLİ, pek yakında UBP’li olmayan belediyeler olarak yeni bir birlik oluşturup başkanlığa da sizin geçeceğiniz konuşulmaya başlandı. Haklı yönleriniz olabilir ama zaman açısından sanki de bu karar doğru olmayacak gibi geliyor bize…

Sayın Naciye NAMİ, ülke genelinde hemşireler arasında ayırımcılık yaptığınız yönünde meslektaşlarınızdan şikayet mesajları gelmeye başladı. Özellikle böyle hassas bir dönemde aldığınız kararlarda daha adil olmanız tüm camia için iyi olacaktır…

Sayın Suat GÜNSEL, 6 ilçeye aynı anda ilk okul kazandırma girişiminiz toplumun genelinde büyük bir memnuniyet yarattı ancak hepsine birden sizin adınızın verilmesi kararı eleştirilmeye başlandı. Kararı bir daha gözden geçirmekte yarar görüyoruz.

Sayın Hasan SAV, Bakandan söz aldığınız yeni diyabet merkezi bir türlü gerçekleştirilmeyince artık huzursuz olmaya başladığınızı duyduk. Acaba diyoruz bakanlık diyabet gibi çok ciddi bir konuyu yeteri kadar ciddiye almıyor mu dersiniz?

Sayın Berna SELENGİN, bazı konularda şikayetlerinizi dolaylı yerlere iletirseniz bu çok doğru bir karar olmaz zaten bir işe de yaramaz. Bire bir temas her zaman daha olumlu sonuçlar yaratır hatırlatmak istedik…

Sayın Huriye KUTUP, birkaç güne kadar çok önemli bir makama atanmanız gerçekleşiyor. Sorumluluğunuz bundan böyle çok büyük olacak hazırlıklara şimdiden başlamanızı öneririz…

Sayın Ahmet ATAKSOY, 33 yıl görev yaptığınız Kıb-Tek’e bu kez yönetim kurulu asbaşkanı olarak geri dönmüşsünüz. Hayırlı uğurlu olsun, bu görevde tecrübeleriniz elbette önemlidir yararlı olacağınızdan da kuşkumuz yoktur.

Sayın Candan AVUNDUK, ‘yerli üretime sahip çık’ sloganıyla başlattığınız kampanya zaman ve zemin açısından doğru karardı. Ama bu tür organizasyonları sokağa dökerseniz daha başarılı olursunuz. Zira gerçektenden de yerli üretici çok zor günlerden geçiyor…