Kişmir, hastanelerdeki alt yapı, tedavi zincirinin çöktüğünü de ileri sürdü.

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir yaptığı yazılı açıklamada, pandemi koşullarını mazeret göstererek, her bir bireyin hakkı olan kamusal sağlık alanındaki yatırımları sekteye uğratan ilgili makamların halkına sağlık hizmetini çok gördüğünü savundu.

Kanser, kalp, nöroloji, talasemia, diyabet, göz ve buna benzer hastaların bakım ve ilaç ihtiyaçlarını karşılayamayan, karşılamayan konumda olunduğunu belirten Kişmir, Anayasa’nın 45’inci maddesinde ‘Devlet, herkesin beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilmesini ve tıbbi bakım görmesini sağlamakla ödevlidir.’ denildiğini hatırlattı.
Karel bebeğin hayatını kaybetmesinden sonra halkın şimdi Asya bebek için kenetlendiğini, yardım kampanyalarıyla bebeğin gerekli tedavi masraflarını karşılamak için mücadele ettiğini kaydeden Kişmir, “Bırakın anne babayı, bebek söz konusu oldu mu herkesin hassas noktası konumunda olan bu yardım çırpınışı, Sağlık Bakanlığı veya KKTC Devleti tarafından belli ki duyulmamış veya görülmemiştir.” İfadelerini kullandı.

“Özellikle bir bebeğin sağlığına kavuşması için maddi yardım talep etmenin kabul edilemez olduğu” görüşünü belirten Kişmir, KKTC Anayasası’nın 45’inci maddesinin yerine getirilmesiyle hükümlü olan hükümet edenlerin bir yana, muhalefetin de bunu denetlemek ve uygulatmakla görevli olduğunu kaydetti.

“DEVLETİ HALKINA SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Kişmir açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Bir bebeğin hayatını kurtarmak için gerçekleştirilecek her kampanya, bir sonraki bebeğin hayatını kurtarma yolunda daha da yalnızlaştıracaktır. Gerçekleştirilen her kampanya KKTC Devleti’nin üstüne düşen görevi ve ödevi yerine getirmesinden daha da uzaklaştırmaktadır.

Kamusal, ücretsiz, bilimsel sağlık haktır! Devletin tüm bürokratik konumunda yer alan, seçilmiş veya atanmışların da bu hakkı yerine getirmek görevidir. 

Devleti halkına sahip çıkmaya çağırıyoruz!”