Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Bu ülkede yaşayan gençlerin büyük bölümü devlette istihdam edilmek için ya resmi yollardan şanslarını denerler ya da eğer arkalarında sağlam birileri varsa arka kapıdan işe alınırlar…

Zira devlete adım attıklarından itibaren gelecekleri garanti altındadır!

Aylık maaşları özele göre daha fazladır…

13’ncü maaş alma hakları doğar!

Yine özele göre çok daha fazla izin süreleri vardır…

Buna bir de hasta raporlarını ekleyince değmeyin keyiflerine!

Devlette çalışmak ayrıcalıktır çünkü…

Bankalar bile kendilerine kredi vermek için peşlerinden koşar!

Emekli olunca da iyi bir emekli maaşı alırlar, emekli maaşları da yine özeldekinden çok daha fazladır…

Onun için gençler arasındaki yarış devlete kapağı atma yarışıdır!

Normal yollardan sınav usulü istihdamlara binlerce kişi katılır ama sadece onlarcası içeri girer…

Yüzlercesi ise bir dahaki sefere diye umutlarını yeşertir!

Ama arka kapıdan girenler ise haksız rekabetin en güzel örneğini teşkil ederler…

Zira istihdamlar hükümette olan partiler için siyasi rant konusudur!

Ekmek verirler, karşılığında oy beklerler…

Sınavsız, sorgusuz ve liyakata bakmadan yapılan istihdamlar bu ülkenin kanayan yaralarından sadece birisidir…

Gelen de giden de iktidar olmanın faydalarını tepe tepe kullanmış ve bundan siyasi rant elde etmişlerdir!

Buraya kadar yazdıklarımız aslında geçmişte çok kez yazdığımız bir konuyu kapsamaktadır…

Elbette yazmaya da devam edeceğiz!

Ta ki ülke gençliği arasındaki haksız rekabet oluşumu sona erinceye kadar…

Bu arada dikkat ederseniz son yıllarda devlette çalışan kesimin bağlı bulunduğu kurumda işlediği suçlarda büyük bir artış gözlenmektedir!

Hele de para akışının olduğu dairelerde, çalışanlar nedendir bilinmez, devlette olduklarına şükredecekleri yerde, kanunsuz işlere karışırlar ve genelde de devletteki işinden olurlar…

Bu yetmezmiş gibi bir de hapis cezaları alırlar, eşe dosta, çocuklarına karşı rezil rüsva olurlar!

Bütün bunlar için değer mi, o da tabi ki kendi sorunlarıdır…

Her şeyin bir bedeli olduğu için gün gelir bununla yüzleşirler, son pişmanlıkta hiçbir zaman fayda etmez!

Ömürlerinin sonuna kadar da bu utançla yaşamak gibi bir zorunlulukları vardır…

Biz onlara değil de aslında yakınlarına, çocuklarına, ana babalarına üzülürüz hep böyle durumlarda!

Gelelim asıl meseleye…

Geçtiğimiz hafta içinde Çalışma Dairesi’nde iki çalışan sahtekarlıkla para temini etme suçuyla tutuklandılar ve geçen gün teminatla serbest bırakıldılar!

Şu anda zanlı konumundadırlar ve kaderleri yargının elindedir…

Mahkeme ne söylerse o uygulanacak, belki suçsuz bunacaklar belki de ceza alıp hapis yatacaklar!

Suçlama ise, sahtekarlık yaparak çalışma izni vermeleri olarak mahkemeye yansımış…

Küçük bir araştırma yaptık suçlana iki kişiden birisi geçici işçi, diğeri de geçici istihdam geliştirme fonundan yaralandırılarak, arka kapıdan daireye girmişler!

Bir de yasalara aykırı olarak imza yetkisi almışlar…

Oysa yine bizim yasalarımıza göre devlette geçici ya da sözleşmeli olarak çalışanların imza yetkisi yoktur!

İşte bütün mesele de burada kendini gösteriyor…

İmza atma yetkisini kendilerine kim vermiştir!

Bakan mı, müsteşar mı yoksa daire müdürü mü?

Yine bildiğimiz kadarıyla, bu iki geçici memurun imza yetkisi sadece bakan ve müsteşarda bulunuyor…

Kesinlikle araştırılması gereken bir sorulardır bunlar!

Tamam diyelim ki iki çalışan söç işlemiştir ve bunun bedelini ödeyeceklerdir…

Peki ya en tepedekiler!

Bu işin neresindedirler?

Ya da bakan ve müsteşar…

Sadece kendilerinde olan imza yetkilerine niçin sahip çıkmamışlardır?

Bakanlıklar bu kadar mı başıboş ve tamamen alt kadrolara teslim edilmiştir?

Hadi bakalım sağlam bir açıklama lütfen…

NOT: Konuyu dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Erman Yaylalı ve Çalışma Dairesi Müdürü Berhan Ongan ile de görüştük konuyla ilgili bir resmi açıklama yapılmasını istedik. Gönderdikleri takdirde yine bu sayfada sizlerle paylaşacağız.

MESAJ KUTUSU

Sayın Dursun OĞUZ, devlet kurumlarında hizmet alımı veren taşeron şirketlerde çalışanlar arıyor yeni yıla kuruşsuz gireceklerinden şikayet ediyorlar. Hazır kesenin ağzını açmışken onların patronlarını da bir zahmet ödeyin ki kimse yeni yıla girerken mağdur olmasın…

Sayın Bilal KENDİRCİ, KKTC’deki görev süresinden sonra Türkiye’de KOSGEB gibi önemli bir kurumun başkan yardımcılığına getirilmenizi memnuniyetle öğrendik. Belli ki buradaki başarılı çalışmalarınız yeni görev için bir hayli faydalı olmuş, tebrik ederiz…

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, Lefkoşa’da bazı kurmaylar ipi göğüslemeye çok yakın olduğunuzdan ötürü bazı listeler hazırlamaya başladılar diye ihbarlar geliyor. Ekibi uyarmakta yarar görüyoruz, zira son bir hafta eline makas almayacak kimse olmayacağı konuşulmaya başlandı…

Sayın Cemil KARZAOĞLU, kaçak ağaç kesimleri operasyonunu şahsen sizin yönetmeniz çalışanlar arasında da memnuniyetle karşılanıyor. İyi de aday olmamışsınız şimdi çevre için değil oy için çarşı-pazar zaman harcıyor olacaktınız…

Sayın Osman KIRŞAN, mecliste yeni yüz görmek istediklerini söyleyen seçmenler arasında yoğun bir ilgi gördüğünüz söyleniyor. Bu arada sadece bölgede değil diğer ilçelerde de boy göstermeniz yarılı olacaktır…

Sayın Serhat AKPINAR, seçimlere artık çok az bir süre kaldı biraz daha hareketlenmeniz gerektiği yönünde dostlarınız uyarılar yapmaya başladı. Bazı ekipler çalışıyor ama yine de seçmen sizin de ekipler arasında yer almanızı istiyor…Zira Girne’deki rekabet hayli kızışmaya başladı!

Sayın Alpan UZ, bir hukukçu olarak marketlerdeki fiyat farklarını deşifre etmeniz sizi takip edenler arasında memnuniyetle karşılanıyor. Aslında bu konuda ciddi bir de ekip kurabilirseniz bazı esnaf kesimi için caydırıcı olabilirsiniz…

Sayın Esin ESMEN, milletvekili adaylarına yönelik sorularınız gayet yerindeydi ancak artık sizin gibi genç iş insanları da şikayet edeceklerine aktif siyasete girmek zorundadır. Her kesimin elin altına koyacağı bir süreçten geçiyoruz değil mi?

Sayın Ali Aytaç BAKLACI, sizin parti biraz ağırdan alırken sizin bireysel olarak sıkı ve sert muhalefet yapmanız dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle de meslektaşlarınızdan yoğun destek alacağınız konuşulmaya başlandı, hayırlara vesile olsun…

Sayın Salih KAYIM, yaşanan sıkıntılı süreçte restoran sektörüne yapılacak olan kredi katkısı meslektaşlarınız arasında olumlu karşılandı. Siz yine de takipçi olun ki seçim vaadi olarak kalmasın, ara sıra diş göstermekte yarar görüyoruz…

Sayın Kudret ÖZERSAY, yapılan sor bir ankette beklenenin çok altında bir seviyede gözüküyorsunuz. Şu anda 4 ya da 5’nci sırada gelip gidiyorsunuz tempoyu yükseltmezsiniz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz…