Atun, Ada Tv’de yayınlanan Gözde Akben’in sunduğu Günaydın Ada Programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Atun, eski dönemde 50-55 mw civarlarında bir yedek kapasite olduğunu hatırlatarak önceki hükümet döneminde Aksa ile seçimlere bir ay kala yeni bir hizmet sözleşmesi yaparak, yeni makinalar kurma şansı verilerek, mevcut sözleşmenin 2024 e kadar uzatıldığını ve fiyatın da artırıldığını söyledi.
Şimdiki dönemde geçmiş olan 3 sene içerisindeki en yüksek tüketim seviyesinin 292 megawatlara çıktığının görüldüğünü anımsatan Atun, kapasitenin 300 olduğu düşünüldüğünde geriye 8 megavatlık lık bir dilim kaldığını bu durumun da büyük bir risk arzettiğini ifade etti.Atun, 1 sene sonrak su nakli ile birlikte pompa istasyonlarının ek 27 megavat ihtiyaç doğuracağını da sözlerine ekledi.
Bütün dünyada genel enerji anlayışışının tüketimin en az üçde bir fazlası kadar yedek kapasiteye sahip olmak mantığıyla olduğunu söyleyen Bakan Atun, hükümet edenler olarak enerji gibi son derece hayati bir unsuru kesintisiz sürdürmenin önemine dikkat çekti.
Atun,bu yatırımı devletin neden yapmadığının sorulabileceğini ifade eden Atun şöyle konuştu: “Öncelikle devlet işlettiği sürece zarar ediyor.İkincisi elektrik kurumu bugün bu yatırımı yapabilecek finansal, mali kabiliyete sahip değildir. Çok yüksek borçları vardır. Elektrik kurumu kendi yağılşa kavrulacak durumda kesinlikle değil. Zaten bu duruma gelmesinin tek nedeni de KIB-TEK’e bu yatırımların yapılmış olmasıydı. Yani elektrik kurumu üzerinde iletim ve dağıtıma odaklanılmış olsaydı bizden önceki hükümetler, bu hallere gelmezdik. Biz halen daha bunun ceremesini ödüyoruz.”
Bakan Atun,göreve geldiklerinde kurumun bankaya 150 milyon TL. Borcu bulunduğunu ve bu borca her yıl ortalama 50-55 Milyon TL faiz eklendiğini hatırlatan Atun: “Şimdi alacaklarını tahsil etsin ona göre bu yatırımları yapsın diyorlar.Alacaklar kimlerde belediyelerden. Bugün şimdi LTB çalışanına 2 aydır ekmek parası verecek durumda değil. Yani maaşı ,sigorta yatırımını geçin, ekmek parası bile ödeyecek durumda değil. Bu durumda olupda çalışanına ekmek parasını evine aş parası götürecek parayı vermekten aciz olan bir belediye, elektrik kurumuna borç nasıl öder?”
Atun, borçla alınan makinalar ve yakıt için ödenen faizler nedeniyle kurumun mali durumunun olağanüstü derecede bozulduğunu da anımsattı.
Bakan Atun, AKSA’ya özel birşey yapmadıklarını, kendilerinden önceki dönemde yapılan sözleşme süresi dahilinde ve aynı fiyatlarda iki makina kapasitesi kadar kontenjan vererek ülkede doğabilecek enerji açığının önüne geçmek istediklerini söyledi
TÜRKİYE’DEN ELEKTRİK NAKLİ
Programda Türkiye’den elektrik nakli konusu ile ilgili soruları da yanıtlayan Atun,2013 yılı içerisinde bir protokol imzalanacağını ümit ettiklerini söyledi. Atun, projeye uygun kablo sipariş verilmesi gerektiğini daha sonra da iki ülke arasındaki mesafe, su derinlikleri, deniz yatağının özellikleri gibi koşulların göz önünde bulundurularak detaylı bir çalışma yapılacağını söyledi.Kendi tahminlerine göre 2013 yılından itibaren proje için adım atılmaya başlandığında en erken 2015 yılında bağlantının gerçekleşebileceğini söyleyen Atun, 2015 yılına kadar doğacak olan enerji açığını da bu şekilde ek kapasitelerle karşılamak durumunda olduklarını söyledi.
“DAHA ÖNCE HİÇ BİR HÜKÜMET PROGRAMI PAYLAŞMADI..BİZ PAYLAŞTIK”
Ekonomik Program ile ilgili bugüne adarki sivil toplum ve halk katmanlarının katılımıylayapılan çalışmaları anlatan Bakan Atun,Programı halka açtıklarını ve daha önce bunu halkına açan KKTC tarihinde hiçbir hükümet olmadığını hatırlattı.
Atun şöyle devam etti:
“Bugün mecliste bulunan siyasi partilerin tamamı geçtiğimi 10 yıl içerisinde hükümette olan partilerdir. Kendileri kendi hükümet dönemlerinde herhangi bir şekilde ekonomik programı halka açtılarmı? Açmadılar. Bunların arasından ekonomik program yapan varmı ? Belki bir kez yapmışlardır kendi hükümet dönemlerinde. Bizim partimize gelince kimlerin haberim yok dediğini merak ediyorum. Ama özellikle geçmiş dönem kabinede olup da şu an da olmayan ve benim haberim yok diyen bir arkadaşa’da program direktör sayın Bülent Kanol bana ifade etmişti; Hatırlayacaksınız demişti, kendisine bakanlığa davet etmiştik. Siz müsteşarlar ve benim olduğum ortamda kendisine iki buçuk saatlik sunum yapmıştık demişti. Dolayısıyla o arkadaşımıda herhalde bunu unutmuş olacakki böyle şanssız bir açıklama yapmıştır. “
