Bağımsızlık Yolu, Kıbrıs Türk halkının hem inanma, hem de inanmama özgürlüğüne saygılı bir halk ve her halk gibi de kendi geleceğini kendi belirlemeye muktedir olduğunu belirtti.

Bağımsızlık Yolu Basın Yayın Sekreteri Mustafa Keleşzade yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi sonrası TC Cumhurbaşkanı ve diğer bazı yetkililerin açıklamalarının Türkiye’deki gündemi değiştirmek için yapıldığını savunarak “Böylesi bir tavır kabul edilemez”dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin sonucunu açıkladığı davanın, Din İşleri Personelinin örgütlendiği Hizmet-Sen tarafından teknik gerekcelerle açılmış bir dava olduğunu belirten Mustafa Keleşzade, konunun inanç özgürlüğü ile bir bağlantısı olmadığını kaydetti.

Keleşzade, “Yine de şunu belirtmek isteriz ki, kendi ülkesinde Cemevleri’ne ibadethane statüsü vermeyen, Alevilerin evlerinin işaretlenerek hedef gösterilmesine sessiz kalan bir iktidarın Kıbrıslı Türk halkına inanç özgürlüğü dersi vermeye çalışması hem absürt, hem de kabul edilemezdir” dedi.

“Kıbrıslı Türk halkı hem inanma, hem de inanmama özgürlüğüne saygılı bir halktır. Her halk gibi de kendi geleceğini kendi belirlemeye muktedirdir” diyen Keleşzade, “Kıbrıslı Türkler olarak irademize yönelik nereden gelirse gelsin dış müdahalelere sessiz kalmayacağımızı geçmişte gösterdik, bugün de göstermekten geri durmayacağız” ifadesini kullandı.

Keleşzade şöyle devam etti:

“Kıbrıslı Türk halkı ve Türkiye halkları kardeştir. Bağımsızlık Yolu olarak halklarımız arasına düşmanlık yaratmaya ve bu düşmanlıktan beslenip iç kamuoyunda giderek eriyen desteğini çaresizce arttırmaya çalışan AKP-MHP bloğunun gerici ajandasına geçit vermeyeceğimizi bir kez daha vurgularız.”