Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Medyaya şu başlıklarla yansıdı:

Merkezi Cezaevi’nde şok eden ölüm…

Banyoda ayağı kaydı, beyin kanaması geçirdi, hastaneye kaldırıldı ama yaşamını kaybetti!

Hani şu Hacı Ali’de çalışırken evrakta sahtekarlık ve sirkat suçlarından yargılanıp 6 yıl hapis cezası alan 59 Yaşındaki Şerife Güler olayı…

Bu konuda yine medyada çelişkili haberler okuduk!

Kimi diyordu ki dün sabah otopsisi yapıldı filan…

Bir kere bu konuda halen otopsi de yok, otopsi raporu da yok!

Doğrusu otopsinin bu sabah yapılacak olması…

Umarız, öldü, bitti, gitti meselesi olmaz!

Çünkü bu garip ölüm konusunda dün sabahın ilk saatlerinden beri ciddi iddialar yapılmaya başladı…

Kesinlikle hem de derinlemesine bir araştırma yapılmalıdır diye bize de çeşitli söylemler yapıldı!

Gerçekten de banyo yaparken ayağı mı kaydı diye…

Ya da ayağı kaydırılmış gibi gösteriliyor acaba?

Bu polisin uzmanlık konusudur artık bu saatten sonra…

Bir de tabi ki adli tıp uzmanının otopsi raporunu beklemek gerek!

Özellikle polise uyarımızdır…

Rahmetli cezaevinde suçunu çekerken koğuş arkadaşlarına neler anlattı hem kendi hem de şirket hakkında!

Kimlerden şikayetçi oldu?

Bize yapılan ihbarlara göre yeter ki bir kadın öldü gitti diye geçiştirilip dosya kapatılmasın…

Bakalım kimler çıkacak perde gerisinde!

Yine dür bir bakan arkadaşla telefonda sohbetteyiz…

Gayet içten ve samimi konuştu!

Konu tabi ki elektrik kesintileri…

Hele de yapılan çelişkili açıklamalar!

Kendisinin yorumu hayli ilginç…

Kene gibi üzerimize yapışan ve kanımızı emen AKSA bu işin tek sorumlusudur!

AKSA’yı halen bu ülkede tutanlar…

Göndereceğiz deyip de gönderemeyenler!

Kendisi de bir siyasetçi ama o bile artık siyasileri suçluyor…

AKSA devre dışı bırakılırsa kısa sürede Kıb-Tek’in eski günlerine döneceği hatta yine vergi rekortmeni olacağını düşünüyor!

Ama gelin görün ki bunu kamuoyuna değil sadece bize dost sohbetinde dile getiriyor…

Siyasetin gözü kör olsun diyebiliyoruz sadece!

Ancak başka bir sıkıntısı da var…

Artık insanlar arasına karışamaz hale geldik diye mırıldanıyor!

Hele de evine girip çıkarken bile sağına soluna bakıp ona göre davranıyormuş…

Çünkü o da biliyor ki kesintiler konusun söyleyeceği tek bir şey bile yok!

Utanıyorum, diye bitiriyor sözlerini…

Yaşananlar karşısında utanıp sıkılanların olduğunu duymak nedense bize iyi geliyor!

Bir de elektrik kesintilerinden etkilenmedikleri halde utanan bir kesim var aramızda…

Özellikle evlerinde jeneratör olanlar!

Gündüz vakti sıkıntı yok ama gece olunca da yatma vakti gelince ister istemez jeneratörlerini kapatma ihtiyacı hissettiklerini dile getiriyorlar…

Gecenin zifiri karanlığında vatandaş, eğer sivrisineklerden uyuyabilirse sorf gürültü olmasın diye kan ter içinde katlanmak zorunda olanlar!

Bize göre bu da iyi bir gelişmedir…

Bu arada kesintiler bir ülke gerçeğini de gözler önüne serdi!

Bu ülkenin tek bir bölgesinde değil hemen her bölgesinde çok ciddi bir sivrisinek sıkıntısı yaşanıyor…

Hem de ülkenin doğusundan batısına kadar!

Zaten son günlerde moda oldu…

Millet ya ayağını ya kolunu gösterip yaralarını birbirine göstermeye başladı!

Aynı sıkıntıyı biz de yaşıyoruz ancak değişik bir şekilde…

Bizim eve akın eden sinekler nedense bizim hanıma hiç dokunmuyor bütün hınçlarını bizden çıkarıyor!

Bunun mutlaka bilimsel bir açıklaması olmalıdır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, bazı kaynaklar elektrikte yaşanan krizin tamamen bir komplo olduğunu burada asıl hedefin sizin gönderilmek istendiğiniz konusunda yorumlarda bulunmaya başladılar. Acaba dersiniz birileri hem sizi hem Kıbrıs Türkünü kasıtlı olarak yanıltıyor mu dersiniz?

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER merkezi cezaevinde banyo yaparken düşüp beyin kanaması geçirdiği iddia edilen kadın mahkum konusunda gerekli hassasiyeti gösterip en derin noktalara kadar araştırılması için gerekli titizliği gösterirsiniz. Zira bu ölüm olayının ardında yaşananlarda her an başka ayrıntılar ortaya çıkabilir…

Sayın Sibel TATAR, dünkü mesajımızdan ötürü duyarlılık gösterip aradığınız için teşekkür ederiz. Kapılarda kart uygulaması konusuna herkesin uyması girişimi için haklısınız. Ama yine de siz özel sektörden geldiğiniz için devletin hantallığı hemen her kurumda var. Biraz hoşgörü ile mutlaka ki uzlaşı sağlayacaksınızdır…

Sayın Dursun OĞUZ, İtfaiye ve sivil savunma arasöz sıkıntısı çekerken Orman Dairesinde şoförü yok diye hiç kullanılmayan çağdaş itfaiye araçlarının yatması çok manidar bir durumdur. Umarız bu konuda bir girişimde bulunup hizmete konulmasında ön ayak olursunuz…

Sayın Ahmet SOYALAN, bir süre ülkede çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen Ümit Güzelel adlı vatandaş artık bu ülkenin ve siyasileri ile iş insanlarını da hedefine koydu tahditlere başladı. Bu konuda Ankara ile işbirliği yapmanız isteniyor gerekli bilgileri telefonunuza gönderdik…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Maliye Bakanlığına vekalet etmediğiniz halde bazı çevrelerin sizi bu makama vekalet ettiğini zannettiğinizi biliyor muydunuz? Hele de içlerinde siyasiler ve bürokratlar bile olduğunu söyleniyor haberiniz olsun istedik!...

Sayın Fikri ATAOĞLU, DP’de kurultay tarihi artık belli olurken parti içi muhalifleriniz bu tarihte kurultayın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söyleyen yorumlarda bulunmaya başladılar. Bu konuda parti tüzüğüne bir kez daha bakmakta yarar görüyoruz…

Sayın Ersan KARATAŞ, Maliye Bakanlığı müdürü olarak Kıb-Tek yönetim kurulunun akaryakıt konusunda aldığı bir kararı imzalamayınca hükümette mini bir kriz yaşandı diye duyduk. İlgili bakan mı şerh koydu yoksa siz mi bu konuda karar ürettiniz?

Sayın Mehmet HARMANCI, elektrik kesintileri nedeniyle hayati tehlikesi bulunan vatandaşlar için belediye olarak yaptığınız katkılar ve mekan vatandaşlar arasında memnuniyetle karşılandı. Umarız devlet makamları da aynı duyarlılığı göstererek yaşanan ayıbı biraz olsun örterler…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Maliye Bakanlığına vekalet etme görevini almayarak tecrübenizi bir kez daha dosta düşmana gösterdiniz. Zira bu konuda başınız epey ağrıyacak ve eleştirilere cevap bile veremeyecektiniz…