Atun: CTP ile bu iş olmaz!

“SÜRDÜRÜLEBİLİR FİYAT ANCAK KABLO İLE MÜMKÜN. TÜRKİYE‘DE NE ELEKTRİĞE NE DE DOĞAL GAZA BU KADAR BÜYÜK BİR ZAM YAPILMADI.

“Güneş panellerine imkan tanıyan yenilenebilir enerji yasasını 2009-13 yıllarındaki bakanlık dönemimde hazırlamıştık. CTP 2013 yılında hükümete geldiği zaman ortadan kaldırdılar…

Hükümetin elektrik kurumunu hoyratça kullanıldığını ifade eden Atun, CTP ağırlıklı hükümetin her zamanki sabit politikasının ülkede elektrik tekelini korumak ve hiç bir şekilde kabloyla ülkeye elektrik bağlantısı sağlamamak olduğu olduğunu dile getiren Atun, bu zihniyetin zaten yıllardır her şeyin önünde engel olarak durduğunu söyledi.

Ulusal Birlik Partisi Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, hükümetin kötü yönetim sonucu sebebiyet verdiği Elektrik Kurumunun iflasını halkın sırtından çıkarmaya çalıştığını ve bunu yaparken de çoklu tarife gibi güzel bir modeli, halkına karşı bir yutturmaca aracı olarak kullandığını söyledi.

Atun bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

“Hükümetin göreve geldiği günden bugüne elektrik kurumu son derece kötü yönetilmiştir. Koskoca 13 ayda KIBTEK için hiç bir doğru dürüst planlama yapılamamış, hiç bir proje hazırlanmamış, iş bilmez yönetim yüzünden mali çöküş yaşanır duruma gelinmiştir. Daha 13 ay önce KIBTEK, mevcut hükümete tarafımızdan 94 milyon TL kar ile devredilmişken bugün itibarı ile KIBTEK'in zararı maalesef 500 milyona yaklaşmıştır.”

HEDEF ZARARLARI HALKTAN ÇIKARMAK

UBP milletvekili Atun , “ Elektrik Kurumu’nun ortaya koyduğu tariflendirme sistemi ile ilgili olarak Atun,da şöyle dedi:

“Tarife olayı kullanılarak KIBTEK’in şu veya bu nedenle yaptığı bütün zarar halktan çıkarılmya çalışıyor. Halkın en çok kullandığı saate tarife yöntemi okkalı zam yapmanın başla anlamı olamaz. Zam empoze ederek zararlarını halktan çıkarmayı hedeflemişlerdir. Zamlı tarife ve reklamlar zammı halka yutturma çalışmasıdır, ama halkımız gerçeklerin farkındadır

KUR VE PETROL FİYATLARI ZAMMI GEREKTİRMİYOR

“Kurumun belirlediği elektrik fiyatı içinde Dolar ödenerek alınan Fuel Oil'in payının %e 65-70’i civarında olduğunu” anımsatan Atun,” son bir yılda dolar kuru ile petrol fiyatının seyrinin bu kadar büyük bir zam gerektirmediğini “ifade etti.

Atun devamla şunları kaydetti:

“2018’de zam yaptıkları dönemleri hatırlayın. O dönem petrol fiyatlarında olan artış ile bugünün rakamlarına bakıldığında bugün çok ciddi oranda düşüş olduğunu rahatlıkla görmekteyiz. Petrol fiyatının son 1 yıllık seyri ekteki tabloda verilmiştir. Hükümetin elektrik fiyatlarına zam yaptığı geçen yılın Mayıs ve Ekim aylarında hem dolar kuru hem de petrol fiyatları bugünkü seviyenin altıdadır.

Dolar kurundaki dalgalanmaya bakıldığında ise Temmuz-Ağustos 2018’de ne ise bugün aynı seviyelerde, hatta biraz altında olduğunu biliyoruz. Peki bu tabloya baktığımızda Elektirik Kurumu’nun elektrik fiyatlarını düşürmesi gerekmiyor mu?”.

KURUMUN MALİ YAPISI ÇÖKMÜŞTÜR.

“Şu anda yapılan zammın tek gerekçesinin 1 yıl boyunca yapılan yanlış uygulamaların bedelini karşılamak olduğunu “ belirten Atun,” kurumun zarar etmeye başlamasındaki nedenin yanlış borçlanma, tahsilat yapmama, öngörüde bulunamama ve plansızlık olduğunu söyledi. Atuni bunların sonucunda meydana gelen ağır borçlanmanın da kurumu iflas noktasına sürüklediğini kaydetti.

KURUM İFLASA SÜRÜKLEMİŞTİR.

UBP milletvekili Atun açıklamasında şunları da kaydetti:

“Maliye bakanlığının bulduğu formülle zam yapma ihtiyacını giderdiğini söyleyen hükümet, 3 ayda Elektrik Kurumuna 170 Milyon borç takmıştır. Tahsil edilemeyen bu tutarın büyük bir oranı akaryakıtın finansman gereğidir. Bunu tahsil edemeyen KIBTEK, bu tutara duyduğu ihtiyacı bankalardan yüksek faizle borçlanmaya giderek borçlarını astronomik seviyelere yükseltmiş ve mali çöküşe girmiştir. Hükümet beceriksizliği sebebiyle Elektrik Kurumu’nu tarihinde görülmemiş bir finansal çöküşe götürmüştür.

Bu dönem ülkede elektrik tüketiminin en az olduğu zamandayız. Dolasıyla kurumun gelirleri de bu dönemlerde azalma gösterir. Kurum yönetimi akaryakıt ithal etmek için önce dolar cinsinden borçlanmaya girdi.Borçlanma dolar olduğu için döviz artışıyla ortaya çıkan Türk Lirası karşılığı çok ciddi oranda arttı.

Ve malum, faturalar Türk lirası olarak toplanıyor. Dolayısıyla çok ciddi bir açık meydana geldi. Yani hem dolar için ayrı bir borçlanma yaptılar hem de ödemelerdeki aksamalar için ayrı bir borçlanmaya gridiler. Kurum yönetimi mevsimsel iniş ve çıkışları öngöremedi. Bu acemilik ve işbilmezliktir. Dolar Kurunun ne olacağını elbette bilemezsiniz ancak bir fikriniz ve öngörünüz olur. Dalgalanan kur ve petrol fiyatı karşısında maliyetlerini gözden geçirmediler. Oluşan maliyet artışını da telafi etmek için tariflerine 19 TL'den fatura ettiler.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR FİYAT ANCAK KABLO İLE MÜMKÜN. TÜRKİYE‘DE NE ELEKTRİĞE NE DE DOĞAL GAZA BU KADAR BÜYÜK BİR ZAM YAPILMADI.

“2016 yılında kablo ile elektirik konusunu çok ciddi olarak ele aldıklarını ve dönemin Türkiye Eenerji Bakanı Berat Albayrak’ın da konuya büyük destek verdiğini” ifade eden Atun, bölgede enerji ile ilgili gelişmelerin son dönemlerde yine bölgedeki güçleri de aynı oranda belirleyeceğinin öngörüldüğünü söyledi.

Kablonun getirilerinin ne olabileceğine de değinen Atun, dövizin yükselmeye başladığı dönemden bugüne yapıalan toplam zamlarla bugüne kadar KKTC’de neredeyse yüzde 100’e varan bir zam yaşandığını, ancak aynı dönemi geçiren Türkiye’de zam oranının çok daha düşük seviyede kaldığını belirtti

Atun şunları ifade etti:.

“Yani 8 aylık süreçte bizde 65 kuruş, Türkiye’de ise bizim yarımızın altında ancak arttı. KKTC’nin sistemi fuel oil ile elektrik üretme üzerine kuruludur. Fuel oil dolar ile satın alınıyor. Dolar ve fuel oil rakamı arttıkça, elektrik fiyatı da artıyor. Ama Türkiye’de ortalama yüzde 40’larda akarsulardan elektrik üretiliyor.Ayrıca yüzde 28 oranında yerli kömürden üretim vardır. Yenilebilir enerjinin oranı da Yüzde 10’lara yaklaştı Türkiye’de. Bütün bunların toplamI yüzde 80’lere dayandı. Ayrıca doğalgazın olduğunu da unutmamak lazım. Türkiye, yenilenebilir enerji arttıkça doğlagazdan da uzaklaşıyor.İşin özeti oradaki oranlar dolar artışlarından etkilenmiyor, ama bizim sistemimizde bunu yapmak mümkün değil”

“Elektirk kurumun finansal çüküşünü ilan etmiş durumda olduğunu” belirten Atun, “hükümetin bütün bu yanlışlıkları da eski Yönetim Kurulunun boynuna asarak ve kendisini karalayarak bir köşeye attıklarını” söyledi.

CTP GÜNEŞ PANELİ VE KABLOYA KARŞIDIR.

Sunat Atun şunları belirtti:

Güneş panellerine imkan tanıyan yenilenebilir enerji yasasını 2009-13 yıllarındaki bakanlık dönemimde hazırlamıştık. CTP 2013 yılında hükümete geldiği zaman ortadan kaldırdılar. Elektronik sayaçların ülke ülke geneline donatılmasının neredeyse tamamı benim dönemimde sağlandı. Bizim hedefimiz, çok tarifeli sistemi halkımızın faturalarını ucuzlatmak için uygulamaktı. Mevcut hükümet, ülkesel güneş enerjisi kapasitesini geliştiremediği gibi, çoklu tarifeyi de bir aldatmaca olarak kullanıp yaptığı tarihi bir zamla kendi hatalarının zararını halka ödetmektir.

HÜKÜMET YENİ BİR ZAMMA HAZIRLANIOR.

Kendi öngörüsüne göre, kurumun bu ay çıkmadan yeni bir zam yapacağını da ifade eden Atun, mali tabloya bakıldığında bunun görülebileceğini belirtti.

Atun şunları kaydetti:

“Bizim en yoğun saatlerde kullanımımız 360 Megawattır. Buna rağmen kablo bağlantısı içn öngördüğümüz kapasite 800 Megawatt seviyesinde olmuştur. Güney Kıbrıs ile bulunan mevcut bağlantı üzerinden İsrail e kadar uzanabilecek bir iletim hattı potansiyelini göz önünde bulundurup bu vizyonu ortaya koyduklarını dile getirdi.

Bizim öngördüğümüz model, Elektirik Kurumunun ömrünü belkide bir 50 yıl daha uzatacak bir modeldi. Amaç kuruma yeni misyonlar kazandırmaktı. Bugün dünya globalleşmişken siz, üzerinize duvarlar örüp, kurumu dünyadan izole edemezsiniz.

KABLO PROJESİ CTP DÖNEMİNDE HAYATA GEÇMEZ

Hükümetin elektrik kurumunu hoyratça kullanıldığını ifade eden Atun, CTP ağırlıklı hükümetin her zamanki sabit politikasının ülkede elektrik tekelini korumak ve hiç bir şekilde kabloyla ülkeye elektrik bağlantısı sağlamamak olduğu olduğunu dile getiren Atun, bu zihniyetin zaten yıllardır her şeyin önünde engel olarak durduğunu söyledi.

Sunat Atun “bu zihniyetin politikası, Yani ne kablo gelsin, ne de yenilenebilir enerji ilegili çalışmalar ülkemizde büyüsün” dedi

Atun, “ kablo projesinin 2009-2018 arasında, UBP hükümetlerinde son noktaya kadar taşınmasına rağmen, CTP hükümetleri döneminde ortadan kalkmasının amaçlandığına “ dikkati çekti..