DP Genel Başkanı Ataoğlu: Kudret Özersay şahsi menfaat çıkarcılığında

Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu geçtiğimiz günlerde siyasilerin Ankara’ya yaptığı ziyarete ilişkin açıklamalarda bulundu. Fikri Ataoğlu yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi.

“Ankara ziyaretine ilişkin iki günden beridir spekülasyonlar yapılmaktadır.

1974’ten beri, neredeyse her parti lideri ve/veya Hükümet görevlisinin icabet ettiği davetlere benzer bir davete katılımın, gündemi bu denli işgal etmesi ve had aşan bir boyuta ulaşmıştır.

Pazartesi günü itibarı ile tarafıma yapılan davete icabet edeceğimi bildirmiştim. T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’dan yapılmış davetin, UBP Genel Başkanı ve Başbakan Sn. Ersin Tatar ile YDP Genel Başkanı Sn. Erhan Arıklı’ya da yapıldığını ben de kamuoyu ile birlikte öğrendim.

Bahse konu toplantıda KKTC’ye dair önemli olan veya gündemi meşgul eden tüm konulara da değinilmiştir ve doğal olarak elbette ki söz önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimine de gelecekti ve geldi.

Bu noktada tarafıma yapılan herhangi bir telkin söz konusu olmadığı gibi, her halükârda tarafıma bir telkinden bahsetmeyi bile zül sayan bir karaktere sahibim.

Öyle ki, halihazırda partimize 28 yıl genel başkanlık yapmış Serdar Denktaş’ın adaylığını da parti yetkili kurullarımızın kararları çerçevesinde destekleyeceğimizi de belirttim.

Bununla birlikte yaratılan algının tam tersi, Ankara ziyaretimizin sadece bir bölümünde Cumhurbaşkanlığı konusu ele alınmıştır.

Geriye kalan süre içerisinde ülkemizin içinde bulunduğu duruma yönelik tespitlerimiz, ‘Pandemi Hastanesi’nin yapılmamasına yönelik duyduğumuz sıkıntı ve Maraş konusu da dahil olmak üzere her şey enine boyuna konuşulmuştur.”

TELKİN VE RİCALARA UYGUN BİR KARAKTERDE DEĞİLİM

“Bu noktadan hareketle, tekrar vurgulamak isterim ki, siyasi hayatımda nereden gelir ise gelsin hiçbir zaman telkin ve rica ile hareket etmedim ve edilmesini de doğru bulmadım.

Ancak, konu Anavatan Türkiye ile istişare etmekse eğer, buna dün olduğu gibi, bugün de yarın da hazırım. Ülkemin tek çakıl taşına bile katkı sağlayacağına inanıyorsam, tüm davetlere icabet ederim ve etmeye de devam edeceğim.

Velakin, davete kimlerin davet edildiği kimlerin edilmediği veya kimlerin icabet etmediği hususu ne beni ne de partimi zerre kadar ilgilendirmez. Bu noktada şahsımın ve partimin tek derdi KKTC olduğundan, tek gailem de KKTC’dir.”

KUDRET ÖZERSAY ŞAHSİ MENFAAT ÇIKARCILIĞINDA

“Konuyu, olmayan noktalara taşıyarak önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir algı operasyonuna dönüştürme çabası içinde bulunan Sayın Kudret Özersay’a da sormak farz oldu.

Sayın Kudret Özersay, Ankara ile defalarca kendisinin çatı adaylığı ile ilgili görüşmeler yapmış iken, bugün “ziyareti doğru bulmuyorum” demekle neyi murat ediyordu?

Kendisinin çatı adaylığı söz konusu olsa idi eğer, kendisi de bizzat o davete koşa koşa icabet eder miydi etmez miydi?

Bu noktada, Sayın Kudret Özersay’a tavsiyemdir ki, duruma göre davranmakla siyaset yapılmaz.

Duruma göre evirilmek, duruma göre davranış değiştirmek fırsatçılığından siyasi kazanım elde edileceğini ummak ise amansız bir hayalperestliktir sadece.

Böyle bir çağda duruş ve prensip noktasında var olmak gibi muhteşem bir yaklaşım varken, duruma göre davranarak şahsi menfaat elde etme gailesi siyasi bir duruş değil, olsa olsa omurgasızlığı esas almış siyasi bir hastalıktır.”