Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Dananın kuyruğu bugün Ankara’da kopuyor…

Bizimkiler bir heyecanlı bir heyecanlı ki görmeniz lazımdı!

Bugünkü ziyaretin önemi, geçmişte hiç olmadı…

Öncelik tabi ki Başbakan Ünal Üstel’in ilk defa bu makamla Ankara’da olacağı!

Önceki akşam geç saatlerde aradık kendini hala Başbakanlık’taydı…

Ekibi ile beraber arı gibi çalışıyorlardı!

Son rötüşler yapılıyordu…

Tabi ki ilk ziyaret çok önemli ama çok daha önemlisi gelirken ellerinde ne olacağı!

Boş mu gelecekler yoksa dolu mu?

Üstel dedi ki;

Öncelikle kendimizi anlatacağız…

Tabi ki bunu yapmak için cesur olmak gerek, her şeyi ama her şeyi konuşmak gerek!

Ama kabadayı gibi de diklenmeden…

Ülkede şu anda doğru giden tek bir şey yok!

Resmen darmadağın olduk…

Önünü görebilen ne tek bir sektör ne de tek bir kişi var!

Artık kimsenin hesabı kitabı tutmuyor, zaten tutmasın ada imkan yok…

Ankara dönüşü yüzlerine dikkatlice bakacağız!

Yüzleri gülüyorsa ne ala…

Somurtarak uçaktan inerlerse vay halimize!

Ankara ile bir önceki imzalanan protokol 15 maddeden oluşuyordu…

Son imzalanan protokole gelince;

Önce 55 maddeyi koydular önümüze…

Sonra 80 oldu!

Şimdi de 150 madde var, bunları hayata geçirmesi bir yana okuması bile çok zor…

Emin olun ki bu protokolün 150 maddesinin hepsini birden uygulamaya girmesi çok zor!

Yıl sonuna kadar 7 ay kaldı…

Bu 7 ayda 150 madde değil 50 madde geçse bile yatıp kalkıp dua etsinler!

Peki Ankara bizi niye bizim boğazımıza sarımdı ki…

Faiz bey gitsin diye yapılmış olabilir mi?

Büyük ihtimalle de öyle…

Ama Faiz bey gitti işte!

Hala baskıya devem edecekler mi?

Umarız da etmezler…

Bu toplumu biraz daha sıkarsan gün gelir patlar!

Bunun hesabını da kimse veremez…

Şunu da bir yerlere not edin lütfen…

Hazırlanan protokolde hayat pahalılığının ve 13’ncü maaşların kaldırılması da vardı…

Ama bizim teknik heyet sıkı bir pazarlık yapıp bunları kaldırttı!

Şimdi de cep delik cepken delik…

Ankara heyeti ile sıkı bir pazarlık söz konusu!

Hedef de 5 ile 7 Milyar TL arası ek bütçe yaratmak…

Aldık aldık!

Alamadık yandık…

Tamam Ankara’da kötü bir niyet filan aramıyoruz, Kıbrıs Türkünün kendi ayakları üzerinde durması için bizden çok daha fazla proje üretiyorlar ama böyle bunalımlı bir dönemde boğazından sıktıkça sıkarsan ya ölür ya da öyle bir patlar ki kimse tutamaz artık!

Şimdi bazıları diyor ki;

Ankara’da da artık para kalmadı bize onun için kıstıkça kısıyor…

Türkiye’nin içinde bulunduğu durum da malum!

Ama burası da Doğu Akdeniz’in uçak gemisi…

Burada sadece Kıbrıs Türkünün değil Ankara’nın da hakları korunuyor, korunmaya da devam edecek!

Elbette Ankara bu hassas durumların da farkındadır…

Kıbrıs Türkü de kendisinin düşmanı filan değildir, bu tür söylemler sırf ortalığı karıştırmak için yapılan söylemlerdir!

Ayrıca burada şimdi ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşanıyorsa bunda Türk Lirası kullanmamızın da payı büyüktür…

Kıbrıs Türkünün boğazını sıktıkça sıkmak çare olmayacağı için aksine iki ülke arasındaki tarihi ilişkileri de büyük zarar verir!

Bugün tarihi ve kritik bir gündür…

Umarız bizim ekibi Ankara’dan elleri boş göndermezler!

Bakın bu ülkeyi bizler, bizim yöneticiler ne durumlara sokmuşlar…

Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu ellerinde araç olduğunu söylüyor ama bunları kullanacak çalışan olmadığından yakınıyor!

Bunu ilk söylemedi daha önce de çok kez söylemişti;

Çünkü partizanlığı ve popülizmi en iyi biz yapıyoruz!

Böyle hayati önem taşıyan bir daireye arka kapıdan liyakata bakılmadan istihdam yapıyoruz…

Sonra her biri torpil bularak başka dairelere kaçıyor!

Ülkenin ormanları yanıyor ama bizimkiler ‘ciğerimiz yandı’ diyor başka bir şey demiyor…

Yani sözümüz sadece Ankara’ya değil bizimkilere de!

Bu ülkeyi şimdiye kadar layıkıyla yönetmediniz…

Ülkeyi ve sorunlarını değil sadece koltukları düşündünüz!

Şu anki manzaranın da tek sorumlusu sizlersiniz…

Umarız Ankara ziyaretinde ve sonrasında da artık biraz da kendileri için değil bu ülke ve insanları için emek sarf ederler!

Tuttuğumuz yol, yol değildir…

Bunu kabul edip kendilerine gelsinler, yeter de artar bile!

MESAJ KUTUSU

Sayın Zorlu TÖRE, yakın koruma konusunda özrü kabahatinden büyük bir açıklama yaparak hayal kırıklığı yarattınız. Ne demekmiş prestij oldun diye hiç yoktan koruma hem de yakından koruma alarak devletin polisini bununla meşgul ediyorsunuz. Hiç yakıştıramadık doğrusu! Gecikmeden vazgeçin bu sevdadan diyoruz!

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Kalkanlı’daki havyan barınağına belediyenizin yaptığı mama katkılarının yeterli olmadığı yönünde şikayet mesajları gelmeye başladı. Biraz bu konuda daha cömert olmanız bekleniyor, siz onlara sahip çıkmazsanız başka kim çıkacak. Gerekirse bir kampanya başlatmakta yarar görüyoruz…

Sayın İsmail ARTER, 26 Haziran’dan itibaren G.Mağusa Belediye Başkanlığı görevini bırakma kararınız partili partisiz tüm kesimler tarafından ilgiyle karşılandı. Zira şimdi tüm partiler bu karara göre taktik değiştirecekler. Bakalım UBP’nun bu konuda son kararı ne olacak!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Genel Başkanı olduğunuz UBP’de şimdi de basın bildirisi krizi baş gösterdi. Bu konuda en yetkili ağızdan detaylı bir açıklama yapmak şart oldu değil mi? İpin ucunu bir kere bırakırsanız bir daha kesinlikle yakalayamazsınız…

Sayın Sunat ATUN, Kıb-Tek’de çalışan 9 güvenlik görevlisinin iki aydır maaşlarının ödenmediğini biliyor muydunuz? Kurum para yok diyor ancak bu insanların da sabrı artık taşmak üzere. Sorunlarına çare üretilmesini bekliyorlar zira onların ev geçindirmek gibi bir zorunlulukları var…

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Lefkoşa Devlet Hastanesinde çalışan bazı hekimlerin konu vatandaşlık olunca sağlık raporlarının altına imza atmadıkları yönünde sayısız şikayet telefonu ve mesajı alıyoruz. Sorun bakalım kendilerine bu hakkı kimden almışlar bari bunu açıklasınlar…

Sayın Mehmet ÇAKICI, sermaye sahiplerinin siyaseti yönlendirdiği konusundaki açıklamanıza doğrusu çok şaşırdık, zira bunları ha keşke yıllar önce yapıp deşifre etseydiniz kim bilir belki de bir daha cesaret edemezlerdi. Bundan böyle sürelim artık eşeğimizi Niğde’ye…

Sayın Dursun OĞUZ, bakanlığınıza bağı Orman Dairesi’nde yangın söndürme aracı olduğu halde bunları kullanacak çalışan bulunmaması hem bir facia hem de büyük duyarsızlıktır. Umarız bari siz olsun yılların kangren olmuş arka kapı alımlarına son verirsiniz…

Sayın Ünal ÜSTEL, bugünkü Erdoğan ve Oktay görüşmesi sizin tarihi bir fırsat ve aynı zamanda sınav olacak. Elleriniz dolu gelirse ne ala eğer boş olacaksa da uzun bir tatil planlamakta yarar var. Bu arada hayli umutlu olduğunuz da konuşuluyor, ne diyelim Allah duysun artık…

Sayın Kudret ÖZERSAY, parti içinde çok yakın bildikleriniz bugünden itibaren artık bir bir size selamı bile kesecekler. Siyasette vefanın olmadığını bundan böyle çok daha anlayacaksınız ama sanki de iş işten geçmiş olacak gibi gözüküyor değil mi?

Sayın Gürcan ERDOĞAN, dün toplanan Kıb-Tek yönetim kurulu sizi Koordinasyon kurulu başkanlığına atayarak resmi göreviniz de başlamış oldu. Anladığımız kadarıyla inatlaşma halen sürüyor ve umarız da bu gelişmelerden kurum zarar görmez…

Sayın Ahmet DARGIN, siz de önce genel müdür kadrosuna atandınız sonra da aynı toplantıda başka bir maddede 3 aylığına görevden uzaklaştırıldınız. Biz bundan bir şey anlamadık siz anladıysanız lütfen bize de anlatınız…

Sayın Gürcem AKALINLAR, artık vekalet dönemi sona erdi ve dünkü kararlar Mağusa Bölge müdürü oldunuz hayırlara vesile olsun. Yine de bu sıralar sağlam basmak gerek zira kurumda her an her şey olabilir…