Ahmet Oğuz Ceyda’dan Yüksek Seçim Kurulu’na:

‘Anayasal bir suç işleme noktasındasınız’

Ulusal Birlik Partisi, milletvekilliği adaylığı seçiminde hakkı yendiğini iddia eden Ahmet Oğuz Ceyda’nın YSK’ya göndermiş olduğu yazı şu şekildedir:

22 Kasım 2017 de Yüksek Seçim Kuruluna yapmış olduğum dilekçeye binayen bir karar ürettiniz. Her şeyden önce YSK’ya bu dilekçemi değerlendirmeye aldığı için teşekkür ederim. 
Bana yazdığınız cevapta benim itirazımı esasen divana yapmam gerektiğini vurguluyorsunuz.  İtiraz divana yapılmadığı noktada itirazın reddedilmesi gerektiğini ama konunun önemi nedeni ile de YSK iddiaların içeriğini de incelemeyi uygun gördüğünü belirttiniz.
 Bildiğiniz gibi YSK’nın denetiminde divan bu ön seçimi yapmıştır. Günün sonunda da hangi aday üyeden kaç oy almışsa sıralamaya koyarak bunu ilan etmiştir. Benim üyeden 2248 oy alarak Lefkoşa’dan 13. sırada olduğumu ilan etmiştir. Bu tespiti YSK ‘da bana gönderdiği kararda vurgulamaktadır. Dolayısı ile divan bana herhangi bir haksızlık yapmamıştır. Bu durumda divana o anda bir itiraz yapmanın bir nedeni olmadığı inancındayım. Çünkü bana ve benim gibi ön seçimde kazanan birçok adaya anayasanın eşitlik ilkesine aykırı yapılan haksızlık bu safhadan sonra olmuştur. 
UBP yönetimi , 13.11.2017 ‘de parti meclisine yapılan yönetmeliği ileri sürerek beni Lefkoşa listesinden 13. sıradan çıkararak seçimde eşit şartlarda yarıştığım ve daha fazla üyeden oy aldığım bir başka adayı (cinsiyet kotasından dolayı) benim yerime listeye koymakla yapmıştır. Dilekçemde bunun anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu partinin yaptığı yönetmeliğin önce anayasaya sonra yasaya uygun olması gerektiğinin dikkatini çekmiştim.
Kararınızın sonunda yönetmelik ile ilgili itirazın görüşüleceği yerin Yüksek Seçim Kurulu olmadığı, ayrıca eşitlik ilkesine aykırılığı tespit etmek de YSK’nın görevi olmayacağını belirttiniz.
Yeni seçim ve halk oylaması yasası seçimle ilgili sürecin denetimini A’dan Z’ye YSK’ya vermiştir. Bu herkesin malumudur. İnanıyorum ki, siz bu yetkiye dayanarak ta başından UBP’nin aldığı ilk kararı (Adayları parti yönetimi belirleyecek) yasaya aykırı olduğunun anında tespitini yaparak müdahale ettiniz. Bunun neticesinde UBP yasaya uygun olarak adayları belirlemek için ön seçime gitmiştir. (ki bu noktada kimse gelip size UBP yasaya aykırı iş yapıyor diye şikayette de bulunmamıştı) Seçim sürecinde yasaya aykırılık söz konusu olduğunda YSK yetkili anayasaya aykırı olması durumunda yetkisiz midir? 
Bilindiği gibi cumhurbaşkanı meclisten gelen yasayı onay merci olarak onaylamadan önce yasanın anayasaya uygun olup olmadığı noktasında anayasa mahkemesinden görüş alır. Neden ? çünkü devletin en tepesinde olan kişi olarak bu yasada anayasaya aykırılık varsa bunu onaylayarak birinci görevi  korumakla mükellef olduğu anayasa ihlaline onay vermemek içindir.  Sonuç olarak UBP’nin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde yapmış olduğu bu aday sıralamalarını onaylayacak merci YSK’dır. YSK başkanının Yüksek Mahkeme başkanı olduğunu da göz önünde bulundurursak, YSK bu onayı vermezden evvel (ki olası bir anayasal suç işlememe noktasında ) kendisi bizzat Anayasa Mahkemesi’nden bu hususta görüş alması gerekmez mi ? Yasalar konusunda hassas olan YSK anayasa konusunda hassas değil mi?