Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi ve GAÜ Uluslararası Güvenlik Araştırmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sadık Akyar açıklamalarında, cephede göğüs göğüse savaşmak yerine sivilleri hedef alan Ermenistan’ın, özellikle Azerbaycan’ın iç bölgelerini hedef almasında ki temel amacın Azerbaycan’ı kışkırtarak Ermenistan ana karasına saldırtmak ve böylece savaşı yayarak Rusya’yı işin içine tamamen çekmek olduğunu belirtti.

Akyar, Türkiye’nin 30 yıldır gerekli her durumda yardım yaparak her zaman Azerbaycan’ın yanında olacağını belirterek; “Etki odaklı harekât Azerbaycan tarafından çok iyi yönetiliyor. Atılan her roketin izleri var. Bunlar muhakkak Azerbaycan yetkilileri tarafından toplanıyor. Hem kendisi bunu yapabilir hem de Türkiye her zaman Azerbaycan’ın yanında olacaktır. Bu durumda da gerekli kanıtların toplanıp Birleşmiş Milletler Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bu delillerin götürülmesinde her zaman birlik olunacaktır” dedi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Rum Korgenerali Ermenistan’da askeri eğitim vermesi için göndermesi olayını değerlendiren Akyar; “1993 yılından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin verdiği eğitimlerle Azerbaycan Ordusunun ulaştığı seviye bellidir. Rum General’in bugün Ermenistan Ordusuna verdiği destek yok hükmündedir. Ermenistan’a giden ekibin Rus silahlarından herhangi bir bilgisi olduğuna da inanmıyorum. Onların bir faydası olmaz. Sadece uluslararası anlamda Ermenistan’a destek olduklarını ve Türkler ile savaşıyoruz diye düşünerek kendilerini avutuyorlar” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hariç diğer Türk Devletleri’nin Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırmasına sessiz kalmalarını değerlendiren Akyar;
“Özellikle Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler Devletler Birliğinde ki ülkelerden maalesef çok cılız bir ses geldi. Geçen haftalarda Kazakistan, Azerbaycan’ın yanındayız dedi ama o bizim beklediğimiz destekler gelmedi. Bunun nedeni maalesef hala o bölgelerde Rusya’nın etkisinin bulunuyor olmasıdır” dedi.

Avrupa Birliği’nin Türkiye ile sıkıntılarından bahseden Akyar; “Bu tarihi, dini gibi birçok çeşidi var. AB ne kadar biz Hristiyan kulübü değiliz dese de, Azerbaycan-Ermenistan savaşında bile hemen bunun bir Haçlı Savaşı olduğunu, Ermenistan’a bu nedenle yardım edilmesi gerektiğini gündeme getirdiler. Şuan gelinen aşamaya baktığımızda, Türkiye AB’ye girdiği anda serbest dolaşım, ekonomik faaliyetler onlara dâhil olduğu anda bu AB’nin özellikle moral değerleri dediğimiz dini değerlerinde sıkıntılar çıkartacaktır. Avrupa’ya giriş konusunda GKRY ve Yunanistan’a verilen tavizlerle, Fransa’nın burada ki şımarıklığının içerisinde Türkiye’nin AB’ye girmesinde ki engelleri kullanarak AB içerisinde bir güç çatışması olacak gibi” ifadelerini kullandı.