RUM SİYASİ PARTİ BAŞKANLARI KONSEYİNİN, HİDROKARBON ÖNERİSİNİ REDDETMESİ…

“NE YAZIK Kİ, RUM LİDERLİĞİ İŞBİRLİĞİ VE DİYALOĞU GELİŞTİRİP ÇÖZÜM SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRMAK YERİNE, GERGİNLİK SİYASETİNİ TERCİH ETMEKTEDİR. BU TUTUMUN KIBRIS’TA VE BÖLGEDE BARIŞ VE İSTİKRARA HİZMET ETMEDİĞİ AÇIKTIR”

“ŞU ANDA ÇÖZÜM DOĞRULTUSUNDA SONUÇ ODAKLI BİR MÜZAKERE SÜRECİNİN OLMAMASININ NEDENİ KIBRIS TÜRK TARAFI DEĞİL, KIBRIS TÜRK TARAFININ SİYASİ EŞİTLİĞİNİ VE KARARLARA ETKİN KATILIMINI ISRARLA REDDETMEKTE OLAN RUM TARAFI”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hidrokarbon alanında ortak komite çerçevesinde işbirliği yapılmasının, çözümü engelleyen değil, tam tersine çözüme giden yolu kısaltan bir etki yapacağını belirterek, “Ne yazık ki, Rum liderliği işbirliği ve diyaloğu geliştirip çözüm sürecini kolaylaştırmak yerine, gerginlik siyasetini tercih etmektedir. Bu tutumun Kıbrıs’ta ve bölgede barış ve istikrara hizmet etmediği açıktır” dedi.  

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının önerilerinin hidrokarbon olayında Rum tarafının iddiasının aksine, her iki toplumun da işbirliğini ve ortak yararını gözettiğine işaret ederek, Rum tarafının bunu Kıbrıs Türk halkını yok sayarak tek başına yürütme iddiasında olduğunu vurguladı.

“OLUMSUZ TAVIR SERGİLEMİŞ OLMALARINDAN ÜZÜNTÜ DUYDUM…REDDEDİLİŞ GEREKÇELERİNİ DE HAYRETLE KARŞILADIM”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Siyasi Parti Başkanları Konseyi kararının ardından yaptığı yazılı açıklamada, “Bugün Sayın Rum Lider Anastasiadis ile bir araya gelen Kıbrıs Rum siyasal parti başkanlarının, sunduğumuz önerilere hep birlikte olumsuz tavır sergilemiş olmalarından üzüntü duyduğumu belirmek istiyorum. Hidrokarbon olayını iki toplum arasında bir işbirliği alanına dönüştürmeyi ve gerginleşen ortamı yatıştırmayı hedefleyen önerilerimizin reddediliş gerekçelerini de hayretle karşıladığımı belirtmeliyim” dedi.  

Cumhurbaşkanı Akıncı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Önerimizin ‘dikkatleri çözüm hedefi ve Kıbrıs sorununun özünden başka yöne çevirmeyi amaçladığını’ ayrıca, ‘Kıbrıs halkının tümünün çıkarlarına hizmet etmediğini’ iddia etmişlerdir. Herkes bilmektedir ki Kıbrıs’ta bütünlüklü çözümü en çok isteyen, statükodan en büyük zararı gören Kıbrıs Türk Halkı olmuş, bunu sadece lafta değil 2004 referandumunda ve 2017 CransMontana’daki konferansta da kanıtlamıştır.” 

Şu anda çözüm doğrultusunda sonuç odaklı bir müzakere sürecinin olmamasının nedenin Kıbrıs Türk tarafı değil, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini ve kararlara etkin katılımını ısrarla reddetmekte olan Rum tarafı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı,  şöyle devam etti:

“RUM LİDERLİĞİ İŞBİRLİĞİ VE DİYALOĞU GELİŞTİRİP ÇÖZÜM SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRMAK YERİNE, GERGİNLİK SİYASETİNİ TERCİH ETMEKTE”

“Bunun yanında önerilerimiz hidrokarbon olayında Rum tarafının iddiasının aksine, her iki toplumun da işbirliğini ve ortak yararını gözetmektedir.  Rum tarafı ise bunu Kıbrıs Türk halkını yok sayarak tek başına yürütme iddiasındadır.

 Hidrokarbon alanında ortak komite çerçevesinde işbirliği yapılması, çözümü engelleyen değil tam tersine çözüme giden yolu kısaltan bir etki yapacaktır. Ne yazık ki, Rum liderliği işbirliği ve diyaloğu geliştirip çözüm sürecini kolaylaştırmak yerine, gerginlik siyasetini tercih etmektedir. Bu tutumun Kıbrıs’ta ve bölgede barış ve istikrara hizmet etmediği açıktır.”