Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlik konusunda Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yönelik baskılarını arttırdığı ve Türkiye’ye, gerginliğin azaltılması için gerekli adımları atması için 30 gün süre verildiği iddia edildi.
Alithia gazetesi, “Erdoğan Karşısında Güçlü AB Cephesi -AB’den Türkiye’ye Kışkırtmalarını Terk Etmesi ve Diyaloğa Yanaşması İçin 30 Günlük Süre - Aksi Halde Yaptırım Uygulanacak” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki eylemleri sebebiyle ilk kez güçlü bir AB cephesiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti.
Gazete, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Komiseri Josep Borrell’in dün akşam Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, gerginliği azaltmak ve uzlaşıya varmak için 30 gün süresi bulunduğu bilgisini verdiğini iddia etti.
Habere göre Borrell, aksi taktirde Türkiye aleyhine yaptırımlar uygulanacağı bilgisini de Çavuşoğlu’na iletti.
Gazete haberinde ayrıca, başta Fransa olmak üzere diğer bazı AB yetkililerinin açıklamalarına da haberinde geniş yer verdi.
Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberlerini “Gerginliğin Azaltılması Girişimi – Brüksel ve Berlin Türkiye’ye Yaptırımlardan Önce Kışkırtmalarına Son Vermesi Çağrısında Bunuyorlar – Komisyondan Ankara’ya Baskı” başlıkları altında okuyucuna yansıttı.
Gazete, Borrell’in dün Çavuşoğlu’yla telefonda görüşerek AB Dışişleri Konseyi’nin Berlin’de gerçekleştirilen gayrı resmi toplantısında alınan kararlar hakkında bilgi aktardığını belirtirken diplomatik düzeyde ise özellikle Almanya’nın, gerilimin azaltılması girişimlerini sürdürdüğünü savundu.
Gazete, Türkiye’ye yönelik sadece yaptırımların değil, Türkiye’nin uzlaşıcı bir tutum sergilemesi durumunda, yeni bir gümrük birliği anlaşması ve mülteciler için daha çok para verilmesi gibi ödüller almasının da gündemde olduğunu iddia etti.

AKEL VE DİKO’DAN DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ
Gazete bir diğer haberinde ise AKEL ve DİKO’nun Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ve Rum hükümetinin dış politikasına karşı cephe oluşturduklarını, her iki parti başkanının dün yaptıkları açıklamalarda Hristodulidis’e yönelik sert eleştiriler dile getirdiklerini aktardı.
Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu dün bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Hristodulidis ve Rum hükümet yetkililerinin açıklamalarının, Doğu Akdeniz’deki gerginliği azaltacak nitelikte olmadığını belirtti.
Bir zamanlar Hristodulidis’in, Türkiye’nin sondaj yapacak gemi bulamayacağını söylemesine karşın Türkiye’nin bugün dört sondaj gemisine sahip olduğunu ifade eden Kiprianu, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesinin” güçlendirildiği yönündeki açıklamaların geçersizliğinin ise, Türkiye’nin araştırmalar yapmasıyla kanıtlandığını öne sürdü.
Kiprianu açıklamasında kapalı bölge Maraş konusuna da değindi ve Türkiye’nin Maraş konusundaki söylemlerinin siyasi gösteri olduğu iddiasında bulunan Hristodulidis’in yanıldığının ortada olduğu yorumunu yaptı.
Rum hükümetinin bugünkü politikasının kapalı bölge Maraş planlarının engellenmesini sağlayamayacağını belirten Kiprianu, bunun tek yolunun Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin başlaması olacağını vurguladı.
Gazete, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un da dün yaptığı açıklamada Rum hükümetine yönelik benzer eleştirileri dile getirdiğini yazdı.
Habere göre Papadopulos, Maraş konusuna değindiği açıklamasında, “1978 yılında, müzakerelerin yeniden başlaması planında, kapalı bölge Maraş’ın sadece müzakerelerin başlaması halinde iade edilmesinin öngörüldüğü” yorumunda bulunarak Hristodulidis’in bu konudaki açıklamalarının doğruları yansıtmadığını vurguladı.