EL-SEN Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'na (KIB-TEK) yeterli yatırım yapılmadığı ve jeneratör alımı ihalesine çıkılmadığı gerekçesiylegrev kararı aldı.

Kıbrısın Kuzeyinde belli bölgelerde14-15 saattir elektrikler kesik.Halk bunun elektrik arızası değil bunun ELSEN tarafından yapılan bir sabatoj olduğu görüşünde.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Onurhan ise yaptığı bir açıklamada Elsen ile yapılan protokolda 60 MW'lık üretim santralinden bahsedildiğini fakat bunun toplanan 12 kişilik komitenin 9 üyesinin güneş enerjisine dayalı üretim santralı ile çevre dostu üretim santralı üzerinde mutabık kalındığından bahsediyor.

Protokolde dört jeneratör ifadesi yok diyor.

Şimdi bazı noktaları açıklığa kavuşturmak adına önce Grevin ne demek olduğuna bir bakalım isterseniz.

Ve bizim ülkemizde bunun ne derece doğru anlaşıldığını görelim.

Öyle ya okuyup öğrenmeden atıp tutana ancak lafazan derler.

Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ILO Sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi Kararları ve ILO’nun Denetim Organları’nın kararlarına göre toplu eylem hakkı işçilerin işyeri veya diğer alanlardaki ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak için başvurdukları demokratik bir haktır diyor.

Demokrasinin gelişim sürecinde demokrasiye katkı koyan tüm adımları saygı ile karşılarım.

Fakat her yerde olduğu gibi burada da sonsuz özgürlük olduğunu düşünmek hata olur.

Buna görede Toplu Eylem Hakkının Meşru Sayılması İçin Aranan Ölçütler varmış.

(Kılıçoğlu-Şenocak, 2010: 181; Gülmez, 2002: 9).

Mesela Toplu eylem yapılıyorsa

Bu Toplu Eylemin Meşru bir amacı olmalıymış.

Her şeyden işçilerin ekonomik ve sosyal haklarını korumak ve geliştirmek amacı taşımalıymış.

Örneğin işçiler, yapılan veya yapılmak istenen bir yasal düzenlemenin kendi haklarını tehdit ettiğini ileri sürerek kamuoyu oluşturmak amacıyla protesto eyleminde bulunmak, uğradıkları veya uğrayacakları olası mağduriyetler konusunda dikkat çekmek gayesiyle girişimlerde bulunabilir.

Bu haklı amaca yönelik olarak ortaya konulan söz, davranış ve eylem meşru bir amaca yöneliktir.

Ancak bu eylemin işçileri uzun süre çalışmaktan alıkoymaması ve işvereni telafisi mümkün olmayan bir zararla karşı karşıya bırakmaması gerekirmiş.

İkincisi Toplu Eylem Hakkı Ölçülülük İlkesine Uygun Kullanılmalı

Ölçülülük ilkesi esas itibariyle idare hukukunda uygulanan bir ilke olmakla birlikte hukukta başvurulan sınırlandırma aracının, sınırlandırma amacını gerçekleştirmeye elverişli olmasını, bu aracın sınırlama amacı açısından zorunluluk arz etmesi ve araçla amacın ölçüsüz bir oran içinde bulunmamasını ifade eder

Özellikle temel hakların sınırlandırılmasında, sınırlarının sınırına sınır getiren bir ilkedir.

Örneğin grev hakkına getirilebilecek sınırlamaların meşru bir amaçla yapılması sınırlamanın amacın gerçekleştirilmesi için gerekli, elverişli ve amaçla orantılı olması gerekir

Toplu eylem hakkı açısından ölçülülük ilkesi toplu eylemin süresi, kapsamı ve toplu eylemle ortaya konulan talebin orantılı olmasını kasteder.

3. sü Toplu eylemin adil bir hak mücadele aracı olması gerekir.

Bu nedenle toplu eylem hakkı kullanılırken ortaya konulan amaca ulaşmak için uygun ve gerekli olmalıdır.

Ortaya konulan talebi aşan ve uzun süren toplu eylemlerin ölçülülük ilkesine uygun olmadığını söylemek mümkündür.

Ayrıca toplu eylemden sonra işin yeniden başlayabilmesi; kişisel ve kamusal ihtiyaçlar için alınması gereken tedbirler eylemin ölçülülük ilkesine uygun yapılıp yapılmadığını belirleyecektir

Toplu eylemi hukuka aykırı kılacak tek zarar telafisi imkânsız zarardır.

Örneğin sağlık personeli tarafından gerçekleştirilen bir toplu eylemde acil servis personelinin katılması telafisi imkânsız bir zararın ortaya çıkmasına neden olabilir

Sosyal Haklar Komitesi’ne göre toplu eylem hakkının KAMU DÜZENİNE, ULUSAL GÜVENLİĞE, GENEL SAĞLIĞA veya GENEL AHLAKA zarar verecek nitelikte olmaması gerekir.

4.sü Toplu Eylem Hakkı Son Çare İlkesini Gözetmelidir.

İş hukukunda son çare ilkesi yaygın olarak iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği durumlarda işçiyi korumak için başvurulan ve fesih- Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Toplu Eylem Hakkı 117 ten kaçınmayı ifade eden bir yöntemdir.

Son çare ilkesi olarak tercüme edilen “ultima ratio” teriminin, ilk olarak Fransız topları üzerinde yer alan “ultima ratio regum” kitabesinde kullanıldığı ve “kralın son çaresi” anlamına geldiğini ifade etmek gerekir.

Söz konusu kitabeyle kastedilen siyasi iktidarın silah gücü kullanmadan çözümü imkansızsa başvurulmalıdır.

Ancak bu çözüm yolu ortadan kalktığında savaşa son çare olarak başvurulmalıdır.

Kısaca Toplu eylem hakkı açısından son çare ilkesi ise toplu eylem yoluna gitmeden önce başvurulacak bütün müzakere ve barışçıl yolların tüketilmesini kasteder.

Toplu eylem hakkı kullanılırken kanuni grevde olduğu gibi işverenin mülkiyet hakkı ile eylem yoluyla ortaya konulan talep arasında bir dengenin kurulması gerekir.

Toplu eylem hakkı ister işyerine yönelik olsun, ister siyasi amaçlı olsun telafisi imkansız zararlara yol açmaması gerekir.

Özellikle işverenin uğrayacağı muhtemel zararın gözetilmesi gerekir.

VE

Toplu Eylem Barışçıl Olmalıdır

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve ILO’nun denetim organlarının, toplu eylemin hukuka uygunluk denetiminde, yararlandıkları kıstaslardan biri de eylemin barışçı olup olmamasıdır.

Dolayısıyla toplu eylem hakkı kullanılırken ister işyerindeki menfaatlerin korunmasına yönelik olsun ister hükümetlerin ekonomik veya sosyal politikalarına yönelik olsun, demokratik TOPLUM DÜZENİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ gözetilmelidir.

Kısaca söylemek isterim ki Bir insanın hak ve özgürlüğünün bittiği yerde diğerinininkinin başladığı unutulmamalıdır.

El- SEN tüm bunları gözeterek bir grev başlatmışsa saygı duyarız lakin bunlardan birtanesini bile gözardı etmişsede vay haline…