Girne yeni hastanesi projesi toplum vicdanında yara olmaya devam ederken devlet alacaklarına karşılık el değiştiren “yarım bina” ile ilgili merak edilen ise rantın yeni sembolü mü olacak yoksa halka hizmetin abidesi mi olacak.

Ülke kamuoyu Girne yeni hastanesi ihalesi ne oldu diye merak içerisinde bekliyor.

Girne Akçiçek Hastanesinin artık ihtiyacı karşılayamadığı ve fiziki olarak da yetersiz kaldığı da ortadayken devlet alacaklarına karşılık el değiştiren binanın daha fazla atıl bırakılması toplumsal vicdanda yara açmaya devam ediyor.

Kısır tartışmalar bir yana “Girne yeni hastanesi” bugün artık bir bilmeceye dönmenin ötesinde “pis kokuların” çıkmaya başladığı bir dosyaya dönmenin arifesinde.

Girne yeni hastanesinin tamamlanmasına dair ilan edilen ihaleye katılan 17 firmanın 15’inin elenmesinin ardından ihalenin iptal edilmesine yönelik girişimler  soru işaretleri ile dolu.

İhalenin iptalini kimler ve neden istiyor?

Yeterlilik belgesi sunamayan ve elenen firmaların yeniden ihaleye katılımının sağlanmasına yönelik bir zaman kazanma operasyonu mu?

İhale dışı kalan firmaların sahipleri, direktörleri ve ortakları kimler?

İhale dışı kalan şirketlerin arkasındaki destek kimin?

İhaleye fesat karıştırmak isteyen görünmeyen eller kimler?

Yeterliliği olmayanlara yeni bir fırsat yaratmak adına hastane yapımını geciktirenler kimler?

Bakanlar Kurulunda yaşanan tartışmalarda kim neyi savundu?

Ve benzeri birçok soru ile Girne yeni hastane projesi rant statükosunun sembolü olmaya şimdiden aday.

Hastanesi ile ilgili resmi ağızlardan yapılan birbiri ile tezat açıklamalar UBP-YDP-DP Hükümetinin böylesi önemli ve hayati bir konuda yaşadığı akıl tutulmasının en büyük göstergesi.

Ve Girne Akçiçek Hastanesinin durumu ortadayken böylesi acil bir durumda bile çözüm odaklı olma refleksini ortaya koyamamakta, UBP-YDP-DP Hükümeti.

Bugün, Girne yeni hastanesi ile ilgili yaşanan akıl ve vicdan tutulması, dün UBP-HP Hükümeti döneminde pandemi hastanesinin yapımında yaşananların devamından başka bir şey değil.

Devlet’e kambur olarak eklenen icraatlara yenilerini ekleyerek yoluna devam etmekte, UBP-YDP-DP Hükümeti.

İhale süreci ile ilgili yaşananlar ve cevapsız sorular Devletin kamburunu artırmaktan başka bir sonuç doğurmamakta.

Devlet ve bürokrasi yönetimi rant çevrelerinin gölgesinden çıkmadığı müddetçe kamusal fayda ve toplumsal çıkar için “hizmet ve doğru icraat”ın hayat bulmasını beklemek ise ölü gözünden yaş beklemek değil de nedir?

Turizm başkenti ve üniversiteler şehri Girne’de tam teşekküllü çağdaş bir hastanenin yapımının rant iddiaları gölgesinde siyasilerce ertelenilmeye çalışılmasının ne açıklanabilir ne de kabul edilebilir bir yanı var.

UBP-YDP-DP Hükümeti ihalenin iptali ile yeni hastane projesini rant statükosunun yeni sembolü haline getirecek ya da Girne’nin hak ettiği sağlık hizmetinin abidesi yapacak.

İcraat ve hizmetlerin tek kazananının “halk” olacağı yeni bir dönemin sembolü olarak Girne’ye hak ettiği hastanenin kazandırılması UBP-YDP-DP Hükümetinin bugünden sonra toplumsal ödevi ve sorumluluğu.

UBP-YDP-DP Hükümetinin tarihsel ödevi ve sorumluluğu ise 8 Ağustos 1974 günü yaralılara müdahale etmeye giderken aracının mayına basması ile şehit olan Tabip Üsteğmen Halil Akçiçek’in adının ve hatırasının yeni Girne hastanesinde de yaşatılmaya devam edilmesinden başka bir şey değil.