Gençleri Siyasete Alet Etmeyin
29 Kasım Salı günü meydana gelen kazada 3 gencimiz rahmetli olmuş ve birçok yaralı genç kardeşimiz de tedavi altına alınmıştır. Bu yaşanılan süreçten herkes çok etkilenmiş ve Kıbrıs Türk halkı hastanelere akın etmiş, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar da seferber olmuş , bir daha böylesi acıların yaşanmaması için tedbirler almaya başlamıştır. Bu süreci bir de siyasi rant haline getirmeye çalışan bir yapı var ki işte orada dur demek lazım. Çarşamba günü çocukları Başbakanlık önüne götüren , slogan attıran(Yönetim istifa) bu yapı ve kişiler kan üzerinden siyaset yaparak nemalanmak istemeleri bir çok kişi tarafından da üzüntüyle izlenmiştir. Hak aramaya her zaman destek vermişimdir. Ama başkasının hakkını gasp ederek acımasızca, şuursuzca kirli emellerine gencecik beyinlerimizi alet etmelerine hiçbir zaman hoşgörü göstermemişimdir. Bu yazdıklarımıza ek olarak başka bir açıdan da şunu söylemek gerekirse müzakerelerde ortaya çıkan çözümsüzlüğün ört bas edilmesi içinde gündemi değiştirmek, kaotik bir ortam yaratmak için sendikalar ve bazı siyasi partiler ve uzantısı olan marjinal ırkçı gurupların ortamı germeleri ve mevcut hükümeti yıpratmak için lüzumsuz görüntülerin yaşanmasına da neden olmuştur.
Kıbrıs Türk halkı nerede, nasıl ve neden birlik içinde olması gerektiğini çok iyi bilen ve tepkisini ortaya koyabilen sağduyulu bir anlayışa sahiptir. Ama bu marjinal gurupların olayları provakadife ederek liseli masum öğrencileri böylesi çirkin oyunlarına dahil etmesini ne Kıbrıs Türk halkı, nede Mevlam affedecektir. Çocuklarının acılı haberini alan ailelerin gözyaşlarını Anavatan Türkiye düşmanlığına dökmek, hükümeti başarısız göstermek ve müzakerelerin başarısızlığını ört bas etmek terbiyesizliğin ta kendisidir.
Perşembe günü ülke genelinde genel grev var. Hak aramak ta sorun yok arkadaşlar ama birkaç soru ile bu hakkı irdeleyelim. Çocukların eğitim-öğretim hakkını onlardan almak hakkın neresinde? Öğrencileri okula göndermemek, ülkenin Başbakanı ve Bakanlarını istifaya davet etmek vicdanın neresinde? Beyninizin arkasında yatan müzakerelerde ki samimiyetsiz ve başarısız ortamın bertaraf edilerek gündem değiştirmek adına acılı ailelerin gözyaşlarını kullanmak insanlığın neresinde?
Allah aşkına haddinizi de bilin, adamlığınızı da, edebinizi de. Siyasete çok meraklıysanız da gidin bir siyasi partide siyaset yapın. Geleceğimiz olan gençlerimizin üstünde ki kirli ellerinizi çekin!!!
Not. Salı günü Başbakanlığa yürüyen gençlerin yanındaydım ve bir tanesi sigara içiyordu. Sendika yetkilisi ve öğretmeni de şuursuzca yanında yürüyordu. Çok üzüldüm. Artık bu yapının değişmesi gerekmektedir.
Gençleri Siyasete Alet Etmeyin
Yrd. Doç. Dr. Güven ARIKLI
Yrd. Doç. Dr. Güven ARIKLI
Faşist arıyorsanız Rum’a bakın! KKTC’deki sol sendika ve örgütlerin ağzından düşürmediği “faşist” sözcüğünün dik alasının yaşandığı Güney Kıbrıs’ta yaşananlar ortadayken, Güney’e geçen Kıbrıslı Türkler’in ELAM yanlısı gruplarca saldırıya uğradığı polis kayıtlarına geçmişken, Rum çocukları Türk düşmanı olarak yetiştirilirken KKTC’deki bazı sözde sendikacılar ve işbirlikçisi sözde gazete yazarları, ahlaksızca saldırılarda bulunmakta, Kıbrıs Türk Halkı’na apaçık ihanet etmektedir.
Kıbrıs Türkleri’nin 50’lerden bu yana yapmaya çalıştığı, vatanını, namusunu ve yaşama hakkını korumaktan başka bir şey değildir.
Buna hukukta “meşru müdafaa” denir.
1963’te anayasa değişikliği talebiyle Akritas Planı’nı uygulamaya koyan Rumlar, 20 Aralık 1963 gecesi başlayan olaylarla 30 köye saldırı düzenlemiş, bu sayı kısa sürede 103 köyde katliama dönüşmüştür.
1950’lerden başlayarak sistemli bir şekilde Türk düşmanlığını eyleme koyan Rumlar, 16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasının ardından başlattığı dışlama ve soykırıma varan saldırılarını günümüzde de farklı boyutlarda sürdürmektedir.
KKTC topraklarında KKTC kimliği ile yaşamını süren bazı aklı evveller, hala Rumlar’la bir arada yaşama konusunda israr etmekte, Türk yönetimini akla hayale sığmayacak sözde suçlamalarla zor duruma düşürmeye çalışarak Rum yönetiminin uşaklığına soyunmaktadır.
Oysa genetiğinde Türk düşmanlığı bulunan Rumlar, hata üstüne hata yapmakta, insanlık dışı davranışlarına her gün bir yenisini eklemektedir.
Rum zihniyetini ortaya koyan son olayda, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları için KKTC’ye gelmek üzere yola çıkan Sırp çocuklar, sınırdışı edilmiştir.
Bu olay, Rumlar’ın fanatizmden öte “Türk düşmanlığı” ile yoğrulmuş olduğunu ortaya koymakta, Rumlar’ın gülümseme maskesi altında kin, nefret ve yoketme arzusu taşıyan duygular yattığı ortaya çıkmaktadır.
Toplam sayısı 12 olan 10-13 yaşlarındaki çocuklar, sınırdışı edilerek özel bir uçakla ülkelerine gönderilmiş, Kıbrıs’tan deport edilmiştir.
Gözyaşları arasında ülkeleri ülkesine dönen çocuklar ve yanlarındaki eğitmenler, yaşananlara bir anlam verememiş, Rum’un çirkin yüzünü onlar da yaşayarak öğrenmiştir.
Peki içimizdeki Rumcular?
Başta KTÖS yöneticileri ve yandaşları olmak üzere kendilerine “Rumcu” denildiğinde canı sıkılan ve yüzü kızaranlara bir kez daha seslenmekte yarar var..
Bu insanlık dışı olayı siz nasıl karşılıyorsunuz?
Gündemi değiştirmek için “TL’den vazgeçelim, Euro’ya geçelim” diyerek bu olayı geçiştiremezsiniz.
Türkiye’deki Anayasa değişikliği ile ilgili gerçek dışı söylemlerinizle de bu olayı geçiştiremezsiniz.
Ne söylerseniz söyleyin inandırıcı olamayacağını biliyorsunuz.
Onun için sus-pus olup, sesinizi çıkarmıyorsunuz.
Sayın Akıncı’nın yüzüne kapıyı çarpıp sigarasını tüttüren Anastasiadis’e de bir sözümüz var.
“Siz hangi çağda yaşıyor, hangi akla hizmet ediyorsunuz.”
Siz kendinizi ne zannediyorsunuz?
- HOCALI’YI UNUTMAYACAĞIZ 25.02.2018
- Dr. Küçük ve Denktaş 14.01.2018
- 21 Aralık, Maskelerin Düştüğü Gündür... 21.12.2017
- SİZ KARAR VERİN… 17.12.2017
- Bu Adam mı ? Arkadaş! 08.10.2017
- Barzani’ye Son İkaz 04.10.2017
- Avrupa Birliği yerine Türk Birliği 06.09.2017
- NE ZAMAN KENDİNİN FARKINA VARACAKSIN? 12.07.2017
- Dün, Dünya Basın Özgürlüğü Günüydü ! 04.05.2017
- Faşist arıyorsanız Rum’a bakın! 20.04.2017
Yorumlar