Kıbrıs Türk Basın tarihinde bilindik bazı isimler "gazeteciliğe" başladıkları günden beri tetikçilikle milletten para sızdırmaktan başka iş yapmadılar.
Son günlerde yaklaşan seçimlerle birlikte bu tetikçilik gittikçe tavan yapıyor.
Kimileri siyasileri hedef alırken kimileri de işadamlarına çamur atmaya çalışıyor.
Maalesef ülkemizdeki yasaların yetersiz oluşu, bilişim yasası bulunmayışı internet gazeteciliğinde bu tür haberlerin haddinden fazla çoğalmasına ve tehdit ve şantajı sözde medya aracılığıyla yapılmasına sebep oluyor.
Basılı basın alanında da bu tür suçlara cezalar veriliyor olsa da bu yöntemle geçim sağlayanlar maalesef mevcut.
Kendilerine gazeteci sıfatını yakıştırarak tehdit ve şantaj yoluyla para sızdırmaya ve geçim sağlamaya çalışan, hatta bu yöntemle trilyonluk villalarda yaşam süren tetikçiler mevcut.
Bu tetikçiler maalesef mahkemelerin kendilerine kesilen tazminat cezalarını da ödememek için eşinin, çocuklarının yaptığı yardımlarla ve verdikleri harçlıklarla geçindiklerini söylemekten de çekinmiyorlar.
Elinizde belge olmadan haber yapmak suç mu ?
Evet suçtur.
Cezası KKTC Yasalarına göre mevcut mudur ?
Evet mevcuttur .
Ancak işte bu suçlara gerekli ve yeterli cezalar verilmediği için ülkemizin siyasileri de işadamları da ciddi tehdit altındadır.
Ağarmış saçlarına, ilerleyen yaşlarına rağmen, ihtiyar olduklarını unutup akil adamlığa soyunan bazı aklıevveller de ellerinde hiç bir mesnet ve belge olmaksızın, tamamen hayal ürünü ve gerçek dışı iddialarla siyasilere hergün hatırlatma sorularla gazetecilik yaptıklarını zannediyorlar.
Unutmamalıdırlar ki ne artık Kıbrıs eski Kıbrıstır, ne de artık kendi yarattıkları düzenleri mevcuttur. Kullanıldıkları dönemlerdeki sanal güçleri de artık yoktur. Sıvı zoruyla yapmaya çalıştıkları işlerin de bir kıymeti kalmadığı gibi ne yazdıklarının ne de söylediklerinin hiçbir önemi kalmamıştır.
Dikkate alınmamanın verdiği ilgi noksanlığı ve ilgisizlik sendromuyla yazmaya devam etsinler, onları değer bulunmadıkları için tarih bile yargılamayacaktır.