Pandemi fırsatçılığı ve ganimetçiliği her gün yeni bir zirve yapıyor!

Hiç düşmeyen Bitcoin gibi!

İşin içinde firmaların olduğu ameliyatlar ve uygulamalar hız kesmeden devam ederken, ‘’normal’’ namı diğer, ‘’devamında pek de getirisi olmayacak’’ uygulamalara ileri tarihli gün randevular verildikçe veriliyor.

Hastalar canlı canlı ızdıraplarıyla başbaşa bırakılıyor.

Bir umut işlerini halledebilme düşünceleri içerisinde sessizlikleri il başbaşa kaderlerine razı oluyorlar!

En son örneğini de geçtiğimiz hafta, karnında kaybettiği bebeğinin alınması için üç gün sonra gelmesi söylenen ‘’para etmeyen’’ bir genç kadında yaşamamış mıydık?

Örnekleri saymakla bitmez.

Ben bile nöroloji uzmanı olamama rağmen, istisnasız her gün devlet hastanelerindeki eksiklikler nedeniyle yapılamayan ya da yarıda kalan tıbbi işlemler, tetkikler ile ilgili görüş belirtmek üzere aranıyorum.

Eskiden bu kadar değildi. Pandemi ile birlikte en az beş kat arttı!

Toplum, tetkiklere ve tedavilere ulaşabilme adına pusulasını tamamen kaybetti!

Ve son örnek.

Bir tanıdığım.

Sıklıkla rastlanabilen, ancak önemsenmesi gereken bir şikayet ile devlet hastanesinin acil servisinin yolunu tutmak zorunda kalıyor.

Tetkikler yapılıp hastaneye yatırılıyor.

Buraya kadar işler yolunda giderken, işin rengi yine değişiveriyor.

Durumun aciliyeti ertesi gün kalktıktan sonra, ileri testlerin ve işlemlerin yapılması gerekiyor.

Bazı işlemler için ön tetkikler gerekiyor ki bunlardan bir tanesi de gaita (kaka) tahlili.

Diğer işlemler için zaten hangi doktorun hangi özeline gidileceğinin hesabı yapılmaya başlıyor.

Çünkü hastanedeki hiçbir doktora makul bir yakın zamanda iletişime geçmeleri mümkün değil!

Bunu bir yere kadar sineye çekebiliyorlar ama bir sonraki adımda kendilerine verilen bilgi ile şaşkınlığa uğruyor ve beni arıyorlar.

‘’Gaita tahlili hastanede yapılmıyor, dışarıda yaptırın.’’ deniliyor!

Eğer devletin hastanesi, bir gaita tahlilini bile yapamayacak hale gelmişse ve getirilmişse,

Hastalar, para eden ve para etmeyen diye dolaylı sınıflandırılmaya maruz kalıyorsa,

Komisyoncular ve bazı firmalar devletin kapısından ayrılmıyorsa,

Devlet hastaneleri dibin dibini görmeye devam ederken, o sayede beslenen laboratuvarlar ve özel hastaneler pandemiye rağmen altın çağlarını yaşıyorlarsa,

Halkçı ve emekçi geçinen Tıp-İş, Kıbrıs Türk Tabipleri birliği, yasaların arkasına sağlanarak toplumun sağlığı ile oynuyorsa,

Karşımızda gaita tahliline muhtaç edilmiş bir devlet var demektir!

Sevki de vaciptir!

İletişim: 0542-8529899