Başbakan Ersin Tatar, Türkiye-KKTC düşmanı Rum muhibbi “gazetecileri” yanına alarak yaptığı Londra gezisinde büyük bir çam devirmiştir…
Daily Express gazetesine verdiği demeçte “ çözüm olması ve Rumların ortak doğalgaz komitesi kurulmasını kabul etmesi halinde %36 olan KKTC topraklarının %30’a inmesini kabul edeceğini” söylemiştir…
Buna “eşeğe binmeden ayaklarını sallamak” derler..
Daha sadece aday…
Seçime girecek, kazanacak, Cumhurbaşkanı olacak, görüşmeleri başlatacak, Rum çözümü kabul edecek ve o da şehit kanı ile sulanan topraklarımızın yüzde 6’sını Rum’a verecek…
Bırakın KKTC’yi, bu Dünya’da yaşamadığı kesin…
Ya gün ışığında rüya görüyor, tuhaf bir hayal dünyasında yaşıyor, ya da gerçekten ne dediğini bilmiyor, ağzından çıkanı kulağı duymuyor…
Toprak tavizi, öyle her aklına esenin ağzına sakız edeceği, aklına gelen oranları sallayacağı bir önemsiz bir konu değil…Stratejik, güvenlik, ekonomik, sosyal, psikolojik boyutları ve sonuçları olan çok ciddi bir konudur
Akıncı, Crans Montana’da, Meclis’ten ve hükümetten habersiz olarak, % 6’lık taviz öngören taviz haritası verip %35’den % 29.2’ye indiği zaman Dünyayı başına yıkmıştık…
Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı büyük tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da tepki göstermiş ve “Öyle toprak vermekle, orayı burayı vermekle olmaz…Vereceksek karşılığında alacağız…Örneğin toprak vereceksek ,karşılığında Yeşilırmak ile Erenköy arasındaki PİRGO Rum köyünü alıp iki köyü birleştireceğiz” şeklinde konuşmuştu
UBP de Akıncı’ya büyük tepki göstermişti ancak Tatar o günlerde parti Başkanı değildi…

EMPERYALİZME MESAJ MI VERDİ?

Peki şimdi Tatar, hangi hakla, hangi yetkiyle bol keseden taviz vermeye hazır olduğunu ilan ediyor…?
Londra’dan İngilizlere ve diğer emperyalist güçlere mi mesaj veriyor?
- “Seçimlerde beni destekleyin, kazanırsam toprak tavizi verip sorunu çözeceğim” mesajı mı iletiyor?
Belli ki Tatar, hala federasyon rüyası görüyor…
- Cumhurbaşkanı olacak, Federasyon görüşmelerini başlatacak, görüşmeci olacak ve toprak tavizi verip sorunu çözecek….Breh, breh, analar ne aslanlar doğuruyor, gördünüz mü?
Türkiye-KKTC lehine değişen Jeopolitik ve Jeostratejik dengeler içinde, Federasyonun da federasyon görüşmelerinin de, toprak tavizi döneminin de artık geçmişte kaldığını, artık KKTC’nin mevcut sınırları içinde tanınması dönemine girildiğini hala anlayamadı….
Sadece o değil, 40 yıl önce federasyon görüşmelerinde telaffuz edilen bazı oranların arkasına saklanarak onu savunmaya ve toprak tavizini haklı göstermeye çalışan yalakalar da anlayamadılar…
Nitekim Akıncı da 40 yıl öncenin koşullarında telaffuz edilen oranların arkasına saklanarak Crans Montana’da % 6 taviz vermişti…
Akıncı ve Tatar’ın toprak tavizi konusunda aynı saçma ve tutarsız gerekçeye dayanmaya çalışmaları ilginç bir durumdur…
Evet, belli ki Tatar, federasyon hedefinin eskidiğini, geçmişte kaldığını hala anlamamıştır…
Zaten anlamış olsaydı, seçim bildirgesinde federasyona ve federasyon görüşmelerine açık kapı bırakmazdı…
Anlamış olsaydı, seçim bildirgesine “bundan sonra asla federasyon görüşmeyeceğini, ambargolar kalkmadan ve KKTC tanınmadan hiçbir görüşme sürecinde olmayacağını” yazardı…

KENDİ DAĞITTI

Tatar, Daily Express gazetesinde çıkan söz konusu açıklamasını kendi telefonundan herkese ve whatsapp guruplarına gururla dağıttı..
Kendi facebook sayfasında paylaşarak herkese duyurdu
UBP Basın Bürosu aracılığı ile resmi başlıklı kağıtta tüm basına dağıttı..
Partisinin yayın organı Güneş Gazetesi’nde manşet yaptı…
Halk, Tatar’ın dağıttığı açıklamalar içinde %6’lık toprak tavizi vereceğine ilişkin ifadeyi görünce adeta ayağa kalktı..
Sosyal medyada çok yoğun bir tepki dalgası yükseldi..
Akıncı, % 6’lık toprak tavizi içeren harita verdiğinde tepki gösteren Halk, tavizi verecek olan Tatar’dır diye elbette susacak değildi…
Tepkilere karşın iki gün susan Tatar, öfkenin giderek arttığını görünce kendisinin ve UBP Basın Bürosu’nun dağıttığı haberin çarpıtıldığını iddia eden bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Bir başka deyişle, kendi kendini yalandı...
Çırpındıkça batmaya başladı...
Oysa yapması gereken Kıbrıs Türk Halkından özür dilemek ve "cehaletime bağışlayın, boşboğazlık yaptım, yanlış yaptım, asla federasyon ve toprak tavizi yanlısı değilim, federasyon da görüşmeyeceğim" demekti..
Ne ki bunu demedi, yalanı ve inkarı seçti…

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Bu bağlamda sormak gerekir:
1- Eğer sözleriniz çarpıtıldıysa, ilk gün bu “çarpıtılmış” haberi kendi telefonunuzdan birçok guruba ve kişiye niye dağıttınız? Kendi facebook sayfanızda niye paylaştınız?
2- Eğer “çarpıtma” varsa, UBP Basın Bürosu, UBP başlıklı kağıdında bu çarpıtılmış haberi tüm basına niye dağıttı? Gazeteniz niye manşet yaptı?
3-Niye 2 gün sustunuz ve ancak tepkiler çok yükselince yalanlama yoluna gittiniz?
4-Niye orijinal ses kaydını yayınlamıyorsunuz?.