Puduhepa Hitit ülkesinin önde gelenlerinden Rahip Pentipšarri’nin kızıdır. Bundan 33 yüzyıl önce Anadolu topraklarından çıkmış ve barışı gerçekleştirmiş bir Hitit kraliçesidir

Hitit Devleti MÖ 14. yüzyılda imparatorluk dönemine girerken yönetimde kraliçeler de aktif olarak görev almaya başlar. Kraliçe Puduhepa da, döneminde önemli bir politik kimliğe sahiptir

Puduhepa çocuk yaşlarında tıpkı her çocuk gibi bol bol hayal kurar. Bugün Venüs gezegeni olarak bilinen İştar yıldızına bakarak bir gün kendine şu sözleri verir:

“Ben Puduhepa. Kimseler bilmezken ben okuyacağım. Bilge insanlar gibi ben de yazacağım. Büyük insanlar gibi düşüneceğim. Yoluma çıkan engelleri aşacağım. Yıldızlar şahidim, sözüm söz olsun”

Puduhepa’nın çocukluğunda Anadolu’da savaşlar yaşanır. Bu dönemde baharın gelişi büyük bir bayram coşkusuyla karşılanır ve 1 ay sürecek kutlamalar yapılır

Purilli bayramı olarak bilinen bu bayramı halk büyük bir neşeyle, şiirle, müzikle, dansla kutlar. Puduhepa da Purilli bayramında kendine verdiği o sözü hatırlar

Puduhepa hayata imzasını atmak ve yeryüzüne bir iz bırakmak ister. Bunun için yapması gerekenleri çok iyi anlar. Okuması, yazması, öğrenmesi ve düşünmesi gerekir

Puduhepa okuyup düşünerek artık bilge bir kadın haline gelir. Tam da o günlerde Hititlerle Mısırlılar arasında Kadeş Savaşı yaşanır

Savaştan dönen Hitit kumandanlarından biri Puduhepa’nın ailesinin evine konuk olur. Kumandan, bilge Puduhepa’nın düşüncelerine hayran kalır ve rüyasında onun yıldızını görür

Bu onlar için bir işarettir ve kendilerine bir söz verirler: Tüm hayatları boyunca barışı sağlamak için çalışacaklardır. Aradan yıllar geçer…

Puduhepa’nın evlendiği kumandan Hattušili Hitit kralı, Puduhepa da Hitit kraliçesi olur ve savaştan 15 yıl sonra Kadeş Barış Antlaşması’nı imzalarlar

Kadeş Antlaşması’nı Puduhepa kendi mührüyle imzalar. Puduhepa tarihte kendine ait bir mührü olan ilk kadındır