Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Hayret ediyoruz doğrusu…

Halil Falyalı hakkında hayli ilginç iddialarda bulunan Sedat Peker’in suskunluğu çok da normal değil!

Aylardır piyasa yok…

Deli Çavuş da öyle!

Ama Sedat Peker’in aylar önce söylediği bir şey var;

Beni öldürmeleri için bir Sırp kiralık katil tutmuşlar, diye sitem etmişti…

Ne alaka diyebilirsiniz!

Ama onun aylar önce söylediği detaylar Falyalı cinayetiyle de kesişmeye başladı…

Biz de detayları yeni yeni öğreniyoruz!

Halil Falyalı ve şoförü evlerinin önünde kurşun yağmuruna tutulurken, aynı dakikalarda Ercan-İstanbul uçağında bir Sırp vatandaşı da yolcular arasındaydı…

Peki kimdi bu arkadaş!

Profesyonel bir kiralık katil…

Cinayetten birkaç gün önce adaya geldi, ekibini hazırladı, talimatı verdi ve düğmeye bastı!

Uzmanlar diyor ki;

Muhteşem bir operasyon düzenlendi…

Böylesi hiç görülmemiş!

Çok uzun bir süredir planlanmış bir operasyon…

Bütün şifreler onun elinde!

Hem İstanbul’da hem de Kıbrıs’ta birkaç kişi olayla ilgili tutuklandı ancak…

Operasyonu düzenleyen tutuklananlar arasında yok!

Buhar olup kayboldu…

Tabi ki İstanbul’u da çoktan terk etmiştir!

Gelin beni de tutuklayın diye bekleyecek hali yok ya…

Buyurun onu yakalayın siz en tepeye kadar götürsün!

Ama anlaşılan şudur ki;

Bu cinayet olayı bizim boyumuzun çok üzerinde…

Uluslar arası boyutlarda!

Bundan bir süre önce suç örgütleriyle mücadele eden yine uluslar arası bir kuruluş KKTC’ye gelip bizim güvenlik güçleriyle masaya oturmuş…

Bizimkiler bunun mümkün olmadığını söylemiş!

Kızgın bir şekilde geri gitmişler…

Ne tesadüf değil mi?

Geldiler, istediler ama gittikten bir süre sonra kanlı cinayet işlendi…

Onun için diyoruz;

Bu işin boyutu bizi fazlasıyla aşar!

Bizim devlet erkanı iki gündür ağlıyor, sızlıyor, göz yaşı döküyor…

Tabi ki millet üzüldü ama, sizin göreviniz üzülmek değil olayın çözülmesini sağlamak!

Tabi ki bunun için de uluslar arası girişimlerde bulunmak…

Emri veren en tepedekinin yakalanıp, KKTC’ye getirilmesini sağlamak!

Çok zor olsa gerek değil mi?

Siz ağlamaya devam edin o zaman!

Timsah göz yaşlarınızla…

Bir de şu sürat teknesi söylentisi var…

Tamamen palavradan ibaret!

Cinayetten hemen sonra ortaya böyle bir şey attılar…

Gören yok, duyan yok, tek bir iz yok ama söyleyen çok!

Bilgi kirliliği yapıp kaçmalarına yardımcı olabilirler mi, niye olmasın…

Ama gelinen noktada anlaşılmıştır ki ortada ne bir sürat teknesi var ne de kaçan tek bir kişi!

Hepsi uydurmadan ibaret…

Tatar bu konuda haklı çıktı!

Bu ülkeden deniz yoluyla kaçmanın ihtimali yok…

Zira bu konuda güvenlik güçleri çok güçlü radarlarda kuş bile uçurtmuyorlar!

Demek ki katiller sürüsü ya Ercan’dan kaçtılar ya da Güney Kıbrıs’tan…

Belki de hala içimizdedirler, kaçmak için fırsat kolluyorlardır!

Bunları bir kenara yazın lütfen…

Bu arada hepsi yakalansa ne olacak?

En tepedekini ele geçiremedikten sonra…

Başka bir detay daha…

Falyalı cinayetinin Kıbrıs’ta olanlarını çözmek için tamamen uzmanlardan oluşan 100 kişilik bir ekip kuruldu!

Cinayetin en ince ayrıntılarını bile didik didik ediyorlar…

Büyük ihtimalle de tüm detayları ortaya çıkaracaklar!

Hatta burada ever varsa tetikçileri de ele geçirip adalete teslim edebilirler…

İyi de ne fayda!

Eminiz ki hiçbirinin hiçbir şeyden haberi bile yok…

Aldılar paraları koydular ceplerine, Sırp’tan talimat gelince de bastılar tetiğe!

Yakalanan yakalanacak yakalanmayan uçup gidecek…

Onun içindir önemli olan cinayetin uluslar arası boyutudur!

Buna da ne gücümüz var ne de kudretimiz…

Ne gariptir değil mi?

Uluslararası hukuk ve dünya devletleri bizi tınmıyor ama…

Karanlık işler olunca her zaman her yerdeyiz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, Falyalı cinayetinden sonra mobeselere karşı olanlar yine harekete geçip muhalefet yapmaya başladılar. Bu cihazlar sadece bize özel mi yoksa Türkiye’de bazı kurumlar tarafından da izlenebiliyorlar mı? Detaylı bir açıklama şart oldu değil mi?

Sayın Halil TALAYKURT, yeni hükümet döneminde müsteşarlık makamı için bir hayli bastırdığınız konuşuluyor. Hatta hedef olarak bir yeri de belirlemişsiniz, oraya o kadar heveslisi var ki bakalım şans kimden yana gülecek…

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, seçim zaferinden sonra teşekkür ziyaretlerinde krallar gibi karşılandığınız söyleniyor. Bu arada yürüyüşünüzün bile değiştiğini söyleyenler var ama buna asla inanmayız zira kendi gözlerimizle gördük…

Sayın Mine ATLI, TDP genel başkanlığı konusunda yaptığınız açıklama çoğu kesim tarafından olumlu karşılanırken bazı partililer de buna şiddetle karşı çıktıklarını belirten mesajlar göndermeye başladılar. Bu arada yeni oluşumlarla TDP diye bir şey kalmaz diyenler de her geçen gün artıyor…

Sayın Erhan ARIKLI, olası bir hükümet modelinde ortaklar arasında yer almanız halinde eski bakanlığınızda bir hayli ısrarlı olduğunuz konuşuluyor. Bazı yarım kalan işlerin tamamlanmasında bunun olmazsa olmaz olduğu yönündeki görüşünüzde yerden göğe kadar haklısınız…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, UBP ile bir koalisyon hükümetine ilk başlarda tamamen karşı çıkarken bu günlerde biraz yumuşama gösterdiğiniz her an bir sürpriz yapabileceğiniz konuşulmaya başlandı. İyi de o zaman ufak tefek partilerin hayallerini suya düşürmüş olmayacak mısınız?

Sayın Dursun OĞUZ, devlete hizmet veren taşeron şirketlerin kimi ödenirken kimi de avuçlarını yaladı. Bu arada maaşların devlet tarafından ödenmesi ama yatırımların şirketler tarafından yapılacak olması biraz tuhaf bir uygulama değil mi? Ortalığı çöp götürüyor aman önlem almakta çok da gecikmeyin deriz…

Sayın Emir ERSOY, İzmir’de çok başarılı bir operasyon ile hem aileyi hem de yakın dostlarınızı fazlasıyla sevindirdiniz. En kısa zamanda sizi bekliyoruz, fırın kebabı günleri yeniden yürürlüğe girecek. Acil şifalar dileriz…

Sayın Mehmet HARMANCI, hemen bugün Yenişehir Camisi karşısındaki bir hırdavat şirketinin önüne bir zabıta ekibi gönderirseniz kaldırımların nasıl işgal edildiğini de gözlerinizle görmüş olacaksınız. Şu cezaları biraz daha artırmak mı gerekir acaba diye düşünmeye başladık…

Sayın Emirali TATLIDİL, Türkiye’deki bir çok işletme artık müşterilerinden ısınma parası istemeye başladılar. Bizde de yakında yüzde 300 zam geleceğine göre şimdiden düşünün deriz. Bu arada para vermek istemeyen müşteri de zivaniya kullanımını artırıp kendi başının çaresine baksın…