Kıbrıs sorununu çözmek için toplumlararası görüşmelerin başladığı tarih, 1968.

O gün doğanlar, bugün 53 yaşında.

Yarım yüzyılı aşkın bir süredir toplumlararası görüşmeler sürerken, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Cumhuriyetini üniter bir Yunan devletine dönüştürmek için Kıbrıslı Türklere karşı başlattıkları silahlı saldırılar, katliamlar ve soykırımın üzerinden ise 66 yıl geçti.

Ve bugün hala Rum liderliği ve Kilisenin öncülüğü ile 66 yıllık Türk düşmanlığı devam etmekte.

Ve tüm yaşananlar bir kez daha göstermekte, 66 yıl önce Kıbrıslı Türkleri yok etmek için kurulan EOKA’nın ruhu hiç sona ermedi ve ermeyecek.

Çünkü uluslar arası arenada barış güvercini kesilen Rum liderliği, genç kuşakları birer Türk düşmanı olarak yetiştirmeye devam etmekte.

Kıbrıs Cumhuriyeti Eğitim, Kültür, Spor ve Gençlik Bakanlığının resmi web sitesi arama motoruna “EOKA” yazıldığında 218 sonuç çıkmakta.

EOKA’yı öven makale, kitap ve yazılar yanında EOKA kuruluş gününün anma davetiyeleri de Bakanlığın web sitesinde yer almakta.

Rum gençlerinin nasıl yetiştirildiğinin yalın ve çıplak bir kanıtı, Eğitim Bakanlığı resmi web sitesinde yer alanlar.

Tıpkı Rum liderliği ve Kilisenin öncülüğünde Kıbrıs Cumhuriyetinin karakterinin terör örgütü EOKA’nın ruhu olduğu gibi.

Dünya önünde çözüm heveslisi görünen Rum liderliğinin karakterinin terör örgütü EOKA ruhu olduğunu görmekten kaçarak iki devletliliğin savunulmasını ilhak politikaları örtüştürenlerin içine düştüğü durum gaflet değil de nedir?

EOKA’nın terör örgütü olduğu gerçeğini bulanıklaştırmaya çalışarak çözüm modeli federasyona destek olduğunu zannedenler ise dalalet içerisinde değil de nedir?

Kıbrıs Türk solu, Rum liderliğinin EOKA ile arasına neden mesafe koymadığını sorusunun cevaplarını tüm yönleri ile tartışmadan Kıbrıs sorununa dair ortaya irade koyması akıl ve vicdan tutulması değil de nedir?

Rum liderliğinin EOKA’ya sahip çıkarak kuruluş yıldönümlerinde anma pulu basması ve resmi törenler düzenlenmesi Kıbrıs sorununun 1974 başladığını iddia eden Rum tezlerini de ortadan kaldırmakta.

Rum liderliğinin EOKA’nın ruhunu Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin karakterine yerleştirmeye devam etmesinin Kıbrıs sorunun çözümünde federasyon modelinin de sonunu getirdiği aşikar.

Ve 66 yıldır EOKA ruhunun egemen olduğu Rum liderliği ile eşit siyasi egemenlik temelinde sürdürülebilir olası yeni bir anlaşmaya varılacağına inanmak ise “ölü gözünden yaş beklemekten” başka bir şey değil.

Federasyon ısrarını sürdürmek ise EOKA ruhu ile birlikte yürümekten başka bir şey değil.

EOKA ruhu karakterleri olanların ise “Rum liderliğinin talebi olan iki toplumlu federasyon kabul edilse bile Kıbrıslı Türklere azınlık statüsünde Türkiyesiz bir geleceği” reva gördüklerini Kıbrıs Türkü bugün daha iyi anlıyor.

Ve Rum liderliğini bugün daha iyi okuyor, Kıbrıslı Türkler.

Türk askerinin ve Türkiye’nin olmadığı bir Kıbrıs tek hedefleri olan Rum liderliğine “barış takıntısı” ile sempati ile bakan tüm kesimlerin tarihsel gerçekleri görmek ve kabul etmek istememeleri ise düşündürücü.

Elbette tarih, Rum liderliğinin karakteri olan EOKA ruhunu görmezden gelerek Rumların 53 yıldır devam eden “çözümsüzlük çözümdür” politikalarını Kıbrıslı Türklerin gözünden kaçırmak için “Türkiye Kuzey Kıbrıs’ı ilhak etmeye hazırlanıyor tartışmalarını” başlatanları da yargılayacaktır.

Kıbrıs Türk’ünün tüm yaşananlardan çıkaracağı dersler ve alacağı mesajlar olduğu da aşikar.

Ve tüm yaşananlar ile birlikte gün be gün daha iyi anlıyor Kıbrıs Türkü.

Türkiyesiz, Devletsiz ve Bayraksız kalmak ölüm ile eşdeğer.

Çünkü Kıbrıslı Türkler ile birlikte Rumları da katleden EOKA ruhu hiç bitmedi ve bitmeyecek.