Muhalefet partileri 2012’nin büyük sıkıntılarla geçtiğine dikkat çekerek, halkın artık Ulusal Birlik Partisi iktidarına tahammülü kalmadığını ve 2013’te erken seçimin şart olduğunu savundu.


    siyasi parti yetkilileri seçim ve siyasi partiler yasasının değiştirilmesini ve erken seçime gidilmesi gerektiği yönünde görüş belirtti. Bazı parti başkanları ise ülkeye artık başkanlık sisteminin getirilmesi gerektiğini iddia etti.

Yorgancıoğlu: Koşullar seçimi zorluyor
   Cumhuriyetçi Türk Partisi  (CTP) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, siyasal koşulların 2013’te erken seçimi zorladığını söyledi.
   UBP’nin artık toplumun taşıdığı siyasi iradeyi temsil etmediğini, ülkeyi yönetmede yetersiz kaldığını savunan Yorgancıoğlu, UBP’nin toplumun ve ülkenin ihtiyaçlarının tam tersini yaptığını belirterek, siyasal etiğin ayaklar altına alındığını, transferler yapıldığını ve yapılan her işin yanlış olduğunu belirtti.
    Yorgancıoğlu, halkın siyasal iradesinin yeniden oluşması gerektiğine dikkat çekerek, 2013’te erken seçimin şart olduğunu kaydetti.     

Çakıcı: Seçimden başka seçenek yok
   Toplumcu ve Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, 2013’te bir erken seçimi beklediklerini çünkü şu anda başka seçenek olmadığını belirtti.
   Hükümetin bu hali ile 2013’e kadar ülkedeki karışıklık ve olaylar ile daha ne kadar devam edeceğini merak ettiğini anlatan Çakıcı, UBP ve ülkenin içerisinde karışıklıkların sürdüğünü söyledi. İrsen Küçük’ün artık Kıbrıs Türk halkını temsil etmediğini de anlatan Çakıcı, mahkemelerle ve kurultaylarında bunun ortaya çıktığını belirtti. 2013’ün bir seçim yılı olacağını anlatan Çakıcı, parti olarak transferlerin yasaklanmasının sürekli anlatmalarına rağmen transferlerin yasaklanmasını istemeyen UBP olduğu için son dakika yine transfer yaptığını ifade etti.

 Şonya: UBP erken seçim niyetinde değil
   Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri Bengü Şonya, erken seçimin çoktan yapılması gerektiğini ancak, UBP’nin bunu yapmamak birçok dalavereye başvurduğunu ileri sürdü.
   UBP’nin milletvekili transferi yaparak iktidarda kaldığını, bunun artık halk tarafından kabul gören bir davranış olarak kabul edilmediğini anlatan Şonya, DP’den transfer edilen Ertuğrul Hasipoğlu (şimdiki Sağlık Bakanı) ve Mehmet Tancer olayında halk vicdanında açılan yaranın hala kapanmadığını belirtti. UBP’nin buna benzer bir operasyonu 30 Aralık’ta yapmaya çalıştığını, ÖRP’li Turgay Avcı ve Mustafa Gökmen ile DGP’li Tahsin Ertuğruloğlu’nu aceleyle partiye katmaya çabaladıklarını söyleyen Şonya, “Artık, hırs mantığın önüne geçmiştir” dedi.
   Parti olarak erken seçimi 2012’de beklediklerini ancak 2013’ün mart ve nisanında erken seçimi düşündüklerini kaydeden Şonya, “Öyle görülüyor ki UBP’nin kendi arzusu ile erken seçime gidecek durumu yok. UBP’nin erken seçime gitmemesinden dolayı bundan fayda sağlayan başka partiler de vardır. Onlar da erken seçim istemiyor” dedi.
   Ülkenin her gün daha kötüye gittiğini, insanların moralinin bozuk olduğunu, devlete güvenin yitirildiğini ve mantığa bakılırsa 2013’te erken seçime gidilmesinin şart olduğunu iddia eden Şonya, “UBP’nin 44 milletvekili ile erken seçime gittiği günleri de hatırlıyoruz” dedi.

Özçelik: Seçim sisteminin değişmesi şart
   Erken seçim için tüm siyasi partilerin oturup seçim yasasını değiştirmesi gerektiğini kaydeden Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) Başkan Vekili Ramazan Özçelik, “bu yapıyla, bu seçim sistemi ve seçim yasalarıyla 30 kez daha seçime gidilse Meclis’te hiçbir değişikliğin olmaz, Meclis tıkanır, bölgecilik ve adamcılık siyaseti devam eder, vatandaşın sorunları ise çözümsüz kalır” şeklinde konuştu.
   İlk önce siyasi partilerin erken seçim öncesi oturup seçim ve partiler yasasının değiştirilerek bir erken seçime gidilmesi gerektiğini anlatan Özçelik, “Sırf birileri gitsin ve birileri gelsin diye öyle bir şey düşünülüyorsa ülkeye yararı yoktur. Bazı kişilere ve partilere yararı vardır. Biz de böyle bir düşünceye karşıyız” dedi.

Ertuğruloğlu: Başkanlık sistemi şarttır
   Demokrasi ve Güven Partisi (DGP) eski Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu da başkanlık sistemine geçilmediği sürece mevcut sistemde yapılacak bir erken seçimin veya zamanında yapılacak bir genel seçimin ülkeye bir şey kazandıracağına inanmadığını savundu.
   Ertuğruloğlu, ülkenin milletvekillerinin asli görevleri olan yasama görevlerini yapacakları, icraatın, yürütmenin iş bilen meclis dışında uzman kişilerce yapılacağı bir düzene ihtiyacı olduğunu ileri sürerek, ancak başkanlık sisteminin ülkeye bir artı getirebileceğine inandığını kaydetti.

BKP: O gitsin ben geleyim partilerinden değiliz
   Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Sekreteri İzzet İzcan ise ülkenin içinde bulunduğu koşulların, hem ekonomik, hem de siyasal anlamda bir kriz durumu oluşturduğunu söyledi.
    Hükümet konumundaki UBP’nin şu anda başkansız olduğunu bunun da ayrı bir krizi teşkil ettiğini ve bunun uzun vadede sürdürülebilirliği olmadığını kaydeden İzcan, şu anda Başbakan İrsen Küçük’ün atmaya çalıştığı adımların olası bir seçime yönelik hazırlığı hedeflediğini savundu.
  UBP’nin kendi içindeki kavga ile mahkemeleşmenin muhtemelen 3 Ocak 2013’de (bugün) Küçük’ün aleyhine sonuçlanacağını anlatan İzcan, UBP’nin AKP hükümetiyle el ele vererek işbirliği içinde bu işten kurtulmaya çalıştığını ifade etti. Pakette dayatılan maddelerin hayata geçirilmeye çalışıldığını, geriye kalan elektrik, telefon ve limanlar olduğunu da anımsatan İzcan, ayrıca milletvekilliği transferlerinin ardından erken seçimin geleceğini iddia etti.
   Erken seçimin bu koşullarda toplumun ihtiyaçlarını karşılayıp, sorunları çözmeyeceğine işaret eden İzcan,  ülkenin yeni bir seçim yasası ile demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
   İzcan, erken seçimin talep etmekle birlikte, yasal değişiklikler konusunda ısrarlı olduklarını belirterek, “Rejime karşı bir demokrasi ve barış, varoluş kavgasının yükseltilmesi şarttır. Erken seçim de bu süreçte bir araç olarak kullanılır. Sadece erken seçim peşinde koşan ve o gitsin ben geleyim partilerinden değiliz. Ve bu şartlarda, bu yasalarla yapılacak erken seçimin de çare olmayacağına inanıyoruz” dedi.