Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, Dış İlişkiler Sekreteri Mustafa Keleşzade ve Güç-Sen Genel Sekreteri Ali Şahin, Bağımsızlık Yolu sosyal medya hesabında yayımlanan “Emeğin Gündemi” adlı programda, “Özel Sektör Emekçilerinin Temsiliyet Sorunu”  başlığı altında gündemi değerlendi.

Bağımsızlık Yolu’ndan yapılan açıklamaya göre Genel Sekreteri Celal Özkızan, gider kalemlerinin çoğunun döviz üstünden olduğu bir ülkede yapılan Asgari Ücret zammının bir anlamının kalmadığını vurguladı ve Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun "lağvedilmesi" gerektiğini söyledi.

-Özkızan: “Ultra zenginlerden servet vergisi alınmasıyla kaynak sıkıntısı ortadan kalkar”

10 kişiden az çalışanı olan işletmelere verilecek prim desteğini olumlu bulduklarını belirten Özkızan, şube ayrımına bakılarak yapılması halinde çok sayıda çalışanı olan ancak hiçbir şubesinde 10’dan fazla çalışanı olmayan işverenlerin de bu destekten yararlanabileceğini, bunun da büyük haksızlık olacağını söyledi. Özkızan, “Kısacası ödeyebilme gücü olan patronların bu primden yararlanmasının önüne geçilmesi gerekir, şubeden ziyade bir patronun toplam çalıştırdığı işçi üzerinden bu ayrımın yapılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Asgari ücretin arttırılması, maaşların insani seviyelere çekilmesi, hayat standartlarının arttırılması gibi talepler karşısında “kaynak yok” bahanesi sunulduğunu savunarak, eleştiren Özkızan, Bağımsızlık Yolu’nun yıllardır önerdiği gibi ultra zenginlerden servet vergisi alınmasıyla kaynak sıkıntısının ortadan kalkacağını söyledi.

-Keleşzade: “Asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlensin”

Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreteri Mustafa Keleşzade ise, özel sektörün durumunun sermayedar için “muhteşem”, emekçi için “çok kötü” olduğunu söyledi.

Keleşzade, Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nda yer alan işveren sendikası temsilcisi Metin Arhun’un, Hür-İş’in 12 bin TL talebinin üzerine, “esnaf bunu ödeyemeyecek” diyerek "esnafın arkasına sığındığını", kendisinin bir esnaf olmadığını, büyük sermayedar olduğunu söyledi. Komisyonda Hür-İş dışında kimsenin asgari ücretliyi düşünmediğini savunan Keleşzade, bu komisyonun asgari ücretliyi temsil etmediğini, komisyonun ortadan kaldırılması ve bunun yerine de asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi gerektiği görüşünü ifade etti. Keleşzade, “ülkedeki emekçi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirlediği ücretlerle %30’luk bir alım gücü düşüşü yaşıyor” dedi.