Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Bugün ayın 9’u oldu…

Kurumdan hala bir açıklama yok ama vatandaş da endişeli bir bekleyiş hakim!

İnsanlar artık gelen her faturadan korkmaya başladı…

Hele de elektrik faturası!

Siyasiler üst üste seçim olunca elektrik zammı yapmadı, koltukları kaptırmasınlar diye…

Sonra öyle bir yaptılar ki neye uğradığımızı şaşırdık kaldık!

Elektriği yıllarca 98 kuruşa kullandık…

Ama maliyet 2.70 TL’ydi!

Yeni hükümet kurulduktan çok kısa bir süre sonra yılların acısını çıkarırcasına fiyatları üçe katlayarak bütçeleri alt üst etti…

İlgili bakan maliyetler 3.30 TL’ye çıktı diyor ve kötü haberin mesajlarını veriyor!

Bunun Türkçesi şu;

Okkalı bir zam yemeye hazır olun…

Bu ne demektir, elektriğe en az 60 kuruşluk bir zam daha yapılacak!

Daha da önemlisi bu karar son Bakanlar Kurulu’nda karara bağlandı…

Ama cesaret edip de bir türlü açıklayamıyorlar!

Duyduğumuza göre bu 60 kuruşluk zammın yarısını biz ödeyeceğiz diğer yarısını da Maliye üstlenecek…

İnsafa mı geldiler diyelim yoksa başka bir şey mi artık biz de bunun adını koyamıyoruz!

Dikkatli vatandaşlar şu ayrıntıyı da gözden kaçırmıyor;

Diyelim ki kurum yeni zamla faturaları 40 günlük gönderecek!

Tüketim arttıkça fiyat dilimi de artıyor ya…

Bunun hesabını kim verecek?

Eğer böyle yaparlarsa yazık ederler…

Daha çok beddua alırlar!

Çünkü vatandaşın cebinden haksız yere daha çok para çıkar…

Umarız bu hataya düşmezler!

Çünkü zamlar altında eriyip biten vatandaşın öfkesi o kadar büyük ki bundan sonrasını düşünmek bile istemiyoruz…

Bu arada sıkça belirtiriz;

Tuzu kuru olanlar için zaten hiçbir zaman sıkıntı yaşarmaz…

Ya tuzu kuru olmayanlar?

Hele de zamlı faturaları artık ödeyemeyecek duruma gelen ve tabi ki şalterleri inecek olanlar?

Hem de bu yaz sıcağında…

Bu arada lütfen dikkat ediniz garip bir ülkede yaşıyoruz;

Elektrik zamlanıyor ama akşamları kesinti yapılıyor!

Akaryakıt zamlanıyor ve istasyonlar önünde kuyruklar uzuyor…

Tüp gaza zam yapılıyor ama yeni bir zam yapılacak diye tüpler neredeyse karaborsaya düştü düşecek!

Başka çelişkiler de yok değil…

AKSA’yı artık bir yana koyuyoruz!

Kanımızı emen bu şirketin sözleşmesini iptal edecek hiçbir babayiğit yok…

Zira adamlar artık burada siyaseti yönlendirmeye bile başladı!

Bir de şu Türkiye’nin hibe olarak göndereceği iki jeneratör meselesi var…

Birileri yine çıkmış diyor ki, bunlar çevre dostu değil!

Allah sizi bildiği gibi yapsın inşallah…

Teknecik santralı kurulduğu günden itibaren bacasından zehir saçıyor!

Ama siz şimdi üretimin artmasını sağlayacak olan yeni 2 jeneratör için çevre dostu değil diye sanki de marifetmiş gibi açıklama yapıyorsunuz…

Gerekçesi açık ve nettir;

Bu jeneratörler hibe olduğu için bu kez ihale dalaveresi filan yok…

Yoksa avanta alamayacaksınız diye mi panik yaptınız?

Hepinize de yazıklar olsun!

Bizde çelişki çok…

Kalp hastası olan bir okurumuz aradı, bir devlet hekiminin yazdığı reçetedeki ilacı tüm eczaneleri gezerek aramış ama bulamamış!

Sonra tekrar aynı hekime gitmiş, bu ilacı bulamadığını söylemiş…

Hekim de gidip Rum tarafından alacaksın demiş!

Şaşkına dönmüş…

Soruyor bize;

Madem bu ilaç burada satılmıyor niye reçete yazıyorlar diye…

Yerden göğe kadar da haklı ama işte alacağı yok!

Bu küçük olay bile devletin sağlık konusunda aciz olduğunu gösteren bir örnektir…

İnsanları resmen Güney’e muhtaç duruma getiriyorlar!

Mademki bu kadar önemli bir ilaç bunu bakanlığa bildirme gereği bile duymuyorlar…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali TUNCAY, cami ve kiliselerin restore edilmesi konusunda bazı eleştiriler gelmeye başladı. Bu arada bazı resmi kurumların yazılarına yanıt vermemeniz nedeniyle kafalarda soru işaretleri oluşmaya başlamış umarız gerekli bilgileri daha fazla gecikmeden ilgili birimlere ulaştırırsınız…

Sayın Ali TUNÇTAŞLI, DP Genel Başkan adaylığı için nabız yokladığınız ve yıl sonu yapılacak olan kurultayda sürpriz bir karar üreterek adaylığınızı koyacağınız konuşulmaya başlandı. Aslında siyasette biraz daha pişseydiniz daha mı iyi olurda acaba?

Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, randevu sistemi kalkınca elçilik önünde yine uzun kuyruklar oluşmaya başlamış. Yaz sıcakları da başlamışken soruna bir çözüm üretmenizi isteyen çok sayına mesajlar almaya başladık…

Sayın Zorlu TÖRE, HP’nin iki vekili Baybars ve Rogers, parti kararı neticesinde temsiliyet sorunu yaşayacaklar gibi gözüküyor. Bu arada bağımsız vekil de olmadıklarına göre kürsü konuşmaları konusunda size de büyük sorumluluk düşüyor değil mi?

Sayın Sunat ATUN, hayat pahalığı konusunda kesin bir açıklama yaparken başka bir bakanın bu konuda rakam vererek açıklama yapması biraz kafaları karıştırıyor. Bu arkadaşla oturup bir anlaşmaya ve tabi ki uzlaşmaya varmanız şar oldu sanki de…

Sayın Mustafa SÜTÇÜ, Spor Dairesi Müdürlüğü görevini çok kısa bir süre yapıp sonra görevden alınmanız sadece spır camiasında değil kamuoyunda da yoğun tartışmalara neden oldu. Umarız bu atama değişikliğini yapanlar bunun da gerekçelerini kamuoyuna anlatırlar…

Sayın Deren OYGAR, bazı devlet hekimi arkadaşlarının ülkede satılmayan ilaçları reçeteye yazması ve Güney’e yönlendirmeleri devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor! Bu ilaçların tespit edilip hiç gecikmeden ülkeye getirilmesi konusunda inisiyatif üstlenmeniz isteniyor…

Sayın Mesut ENER, İçişleri Bakanlığı müsteşarlık görevine başladıktan sonra artık bakanlıkta gecelemeye başlamışsınız. Makamlar yükselirken zorluklar da beraberinde geliyor değil mi? Yeni görevinizde de başarılı olacağınızdan kuşkumuz yoktur…

Sayın Fikri ATAOĞLU, bundan böyle naylon poşet kullanılmayacağı yönündeki açıklamanız çevreci örgütler tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu arada bu konuda ayrılan fonda ne kadar para biriktiği ve nerelere kullanıldığını da açıklarsanız meraklıları da memnun etmiş olacaksınız…

Sayın Hasan SERTOĞLU, 20 Temmuz Stadında spor dışında yapılacak bazı konser organizasyonları eğer gerçekleşirse sahanın kullanılamaz hale geleceği konusunda uyarılar yapılmaya başlandı. Bakalım bunu engellemeye gücünüz yetecek mi?