Yeni uçak tasarımları ve gelişen teknolojiyle beraber uçak pencereleri de artık çok farklı bir hal aldı. Büyüyen, otomatik olarak kararan, dışarıdaki manzarayı daha geniş açıyla seyretmenizi sağlayan pencereler, yolculuklarınızı güzelleştiriyor. “Pencere” deyip geçmeyin çünkü arkasında büyük bir endüstri var. Uçak pencerelerinde uzun zamandır meydana gelen en büyük yenilik Boeing’in yeni nesil uçağı 787 Dreamliner ile birlikte ortaya çıktı. 

Şu anda uçan bütün yolcu uçaklarından daha büyük pencerelere sahip olan 787’sinin ölçüleri 27x47 cm. Bu damevcut uçak pencerelerine göre yüzde 65 daha büyüme demek. Yolcu görüşünü geliştirmek için tasarlanan pencerelerin seviyesi göz hizasından daha yukarıda ve böylece ufuk çizgisi zorlanmadan görebiliyor. 787’nin kompozit gövdesi büyük pencerelerin herhangi yapısal bir takviye gerektirmeden uygulanmasına imkân tanıyor.

Ayrıca 787’de plastik perde ortadan kaldırıldı. Onun yerine pencerelerin otomatik kararmasını sağlayan teknoloji geldi. Gentex ve PPG Havacılık tarafından geliştirilen sistemde yolcular bir tuşla pencereleri istedikleri kadar karartabiliyor. Böylece ne uçaktaki yolcuları rahatsız ediyorlar ne de dışarıyı seyretme zevkindenmahrum kalıyorlar. Öte yandan kabin personeli de bütün uçağın pencerelerinin kararıp açılmasını kontrol etme şansına sahip. Böylece yolcuları tek tek uyarmalarına gerek kalmıyor. Gentex ve PPG Havacılık’ın geliştirdiği teknolojide, yolcu kontrol tuşuna bastığı zaman iki panel arasındaki jelden geçen elektrik pencerenin kararmasını sağlıyor.

Ancak 787’nin ilk kullanıcısı da olan All Nippon Airways (ANA) uçağın pencerelerinin tamamen kararmamasından şikâyet ediyor. Dünyanın en büyük yolcu uçağı A380’in pencereleri de diğeruçaklara göre büyüdü. 104’ü üst 116’sı alt katta olmak üzere 220 penceresi bulunan uçakta havayollarının tercihine göre ikili perde ya da elektronik karartma sistemimevcut. Aerospace Teknoloji Grup’un 2002’de geliştirdiği ikili perde sisteminde biri transparan biri opak iki ayrı perde var. Bu iki perde de yolcular tarafından elektronik olarak ayrı ayrı kontrol edilebiliyor. A380 dışında Boeing 777 uçaklarında da kullanılan bu sistemi kabin ekibi de kolayca kontrol edebiliyor. 

BİR TUŞLA TAM KARARMA
Research Frontiers isimli pencere üreticisinin bu yıl tanıttığı en son teknoloji SPD akıllı pencere adını taşıyan sistemde, pencerelerde bulunan filmiçinden voltaj geçtiği zaman aydınlanıyor. SPD teknolojisi dışarıdaki ışığın yüzde 99.96’sını bloke ederek pencerelerin bir dokunuşla hemen ve tam kararmasını sağlıyor. Yeni teknoloji tamkararmama problemini de ortadan kaldırıyor. Ayrıca uçak içinin fazla ısınmasını ya da soğumasını engelliyor. Bu yeni sistembazı A380uçaklarında kullanılıyor. 


Qantas’ın A380 uçaklarında ise Research Frontier’ın SPD ürünlerinin bir başkamodeli kullanılıyor ve pencereler elektronik olarak karartılabiliyor. Şirket Boeing 747-8I başta olmak üzere iş jetleri Embraer Lineage 1000, Bombardier Learjet 40-45-60 ve 85 için de pencere geliştirmesi üzerinde çalışıyor. 

40 YILDIR DEĞİŞMİYOR
Bugün uçaklardaki plastik perdeler neredeyse 40 yıldır kullanılıyor. Baltaron-Magee Plastics, plastik perde üreticilerinden biri. Termoplastik perde ışığın içeri girmesini önlerken, darbelere, aşınma ve kimyasal temizleyicilere karşı da dayanıklı. Öte yandan Airbus şu anda sonmontajı devameden yeni nesil uçağı A350’nin pencere tasarımında 787’nin izinden gidiyor. 


A350XWB de kendi kendine kararan elektronik pencerelere sahip olacak. Airbus yetkilileri, pencereleri büyüyecek uçakta kullanılacak sistemin daha hafif olacağını ve 787’den daha fazla karartma sağlayacağını belirtiyor. 787’nin pencereleri daha uzun, A350’nin ise daha geniş olacak. 2013’te fabrikadan çıkacak Airbus 350’nin pencerelerininmuhtemel tedarikçisi olmak için birçok şirket tasarımve üretimyapıyor.

YOLCULAR ONLARI TERCİH EDİYOR
Yolcuların düşük maliyetli (low cost carrier- LCC) havayollarına olan eğilimleri giderek artıyor. Yapılan çalışmalara göre 10 yıl sonra düşükmaliyetli havayolları, yolcuları için süper-elit sınıfı oluşturabilir. Amerikan Federal Havacılık Dairesi (FAA) 2022’de ABD’deki toplamyolcu sayısının 1 milyarın üstüne çıkacağı yönündeki tahminlerini besleyen argümanlardan biri de düşükmaliyetli havayollarına olan ilgi.

Bununla birlikte düşük maliyetli havayollarının başarılı ilerleyişinin uzun vadede yolcular üzerinde negatif etki bırakacağı da dile getiriliyor. Zira yolculardan her şeyin parasını talep eden bu havayolları, hemçok hızlı büyüyor hemde büyük kârlar elde ediyor. İrlandamerkezli havayolu RyanAir bunun en güzel örneklerinden biri. Havayolunun CEO’su yolcuların kullandığı tuvaletleri bile ücretlendirmeyi düşünürken, bazı yolcuları ayakta uçurmak istemesiyle gündeme gelmişti. 

Bu sınıftaki havayollarında her hizmetin parasını ödeyen süper elit bir yolcu kitlesinin oluşabileceği telaffuz edilmeye başlandı. Mesela İspanya’yı ziyaret eden her 10 yabancı turistten 6’sının düşük maliyetli havayolunu tercih etmesi, endüstride yenimodel arayışı başlatabilir. Düşükmaliyetli havayolu konseptinin temellerini ABD’li Southwest attı. 1971’de uçmaya başlayan havayolu 2011’de sadece iç hatlarda 100milyondan fazla yolcu taşıdı. 

THY-LUFTANSA YOL HARİTASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyareti sırasında, Almanya Başbakanı Angela Merkel tarafından gündeme getirilen Türk Hava Yolları (THY) ile Alman havayolu şirketi Lufthansa arasında işbirliği geliştirilmesine yönelik ilk adım 2013 Ocak ayında atılacak. İki ülke başbakanlarının görüşmesinin ardından iki havayolunun üst düzey yöneticileri de iletişim geçerek, henüz somut olmayan işbirliği modelinin nasıl bir tabloyla ilerleyebileceği üzerinde toplantılar yapacak.


THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY’nin 15 ve Lufthansa’nın 20 ayrı iştiraki olan şirket bulunduğunun altını çizerek, iki şirket arasındaki işbirliği modelinin bu iştirakler üzerinden yürütebileceğine dair bir kanaat oluştuğunun ancak net söylenebilecek henüz bir gelişme olmadığının altını çizdi. Topçu’nun konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle: “Muhtemelen 2013 Ocak’ında bir masa etrafında görüş alışverişinde bulunarak bir yol haritası çıkarabiliriz. Ayrıca THY olarak da Lufthansa ile Atlantik ötesi uçuşlar için bir işbirliği modeli üzerinde konuşabiliriz.”


KAYNAK: HABERTÜRK