• Küresel mali piyasalar, Şubat ayını maalesef pek de iyimser bir tablo ile tamamlayamadı.  
  • Dünya gıda fiyat endeksinin son 6 yılın, enerji fiyatlarının son 1 yılın, CRB emtia endeksinin son 2 yılın zirvesine çıktığı bir ortamda, haliyle, risksiz faiz oranı olarak görülen ABD’nin 10 yıllık devlet tahvilinin de getirisinin son 1 yılın zirvesine yükselmesi, küresel parti havasını adeta dağıttı.
  • Elbette, Türkiye’nin net enerji ithalatçısı olduğu düşünülürse, dünyada artan enflasyonun ithal mallar üzerinden yaratacağı fiyat geçişkenliği, gerek enflasyonla, gerekse de cari açıkla mücadeleyi sekteye uğratabileceği görüşü, geçen hafta, yılın en iyi gelişmekte olan para biriminin adeta boynunu büktü.
  • Son 1 haftalık dönemi göz önüne alırsak, Güney Afrika Randı %2, Brezilya Reali %4, Rus Rublesi %0,28, Meksika Pezosu ise %2 değer kaybederken, Türk Lirası %6,7 değer kaybetti! Söz konusu 4 ülkenin politika faizlerinin toplamı (%13,75) Türkiye’nin %17 olan faizinden bile küçük!
  • Bu durumda, ABD enflasyon riski nedeniyle, geçen hafta aniden %1,60 seviyesine fırlayan ABD tahvil faizlerinin yarattığı riskten kaçışın, koruma kalkanı en güçlü olan TL’yi en çok vurması ve TL’nin negatif ayrışmasını anlatmaya yetmeyeceğini düşünüyoruz.
  • Türk mali piyasaları, net enerji ithalatçısı olması nedeniyle, küresel enflasyon riskinden biraz daha fazla etkilenirken, 17 Mart tarihinde düzenlenecek TCMB olağan toplantısında, içsel ve dışsal enflasyon riskine ne ölçüde cevap verebileceği de merak ediliyor. Ayrıca, piyasa dostu politikalar izlemeyen Albayrak isminin zikredilmeye başlanması, Cuma günü de Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Bulut'un TCMB rezervleri ile ilgili tweetleri, endişeleri daha da pekiştirdi. Dikkatleri, 24 Mart’ta düzenlenecek AKP Genel Kongresinde olacaktır.
  • Bu doğrultuda, geçen haftalarda USDTRY kuru için 6,85-6,95 bandının döviz ihtiyaçlarını karşılamak için makul seviyeler olduğunu anlatmaya çalışırken, Cuma günü, USDTRY kurunun bir anda 7,50 seviyesine dayandığı ile kala kaldık (bakınız grafik).
  • Haliyle, küresel anlamda riskten kaçış öncesi ‘yukarı daha da yukarı’ sloganı ile durmaksızın yükselen hisse senetlerinde kaydedilen satışlar, içeride TL’nin negatif ayrışması ile daha da derin hissedildi. Kabaca, BIST100 endeksi bir haftada %7 değer kaybederek, 5 haftadır devam eden yabancı satışını da bir kez daha anımsattı! (bakınız grafik)
  • ABD tahvil faizleri yeniden yönünü aşağıya çevirmeden, içeride ise kafa karışıklıkları giderilmeden, TL’nin yönünü yeniden aşağıya çevirmesinin çok da kolay olmayacağını düşünüyoruz. Teknik manada, tüm zamanların zirvesi olan 8,58 seviyesinden başlayan düşüş eğer 6,90 seviyesinde son bulduysa, yukarıda bir sonraki direnç seviyesinin 7,54 olmasını bekliyoruz (bakınız grafik).
  • Geçen yıl bu vakitler pandemi hayatımıza girmişti, şimdi ise faiz hadlerindeki yükseliş. Şaşırdık mı? Bizleri yakında takip eden okurlarımız, “2020’nin özeti, 2021’in beklentileri” başlıklı raporumuzu hatırlayacaktır.
  • Kısaca hatırlatmak gerekirse, dünyanın, 2021 yılının ilk çeyreğinde, minik bir ‘enflasyon’ korkusu ile tanışacağını, haliyle risksiz faiz olarak görülen ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükseleceğini, dolar endeksinin yönünü yukarı çevireceğini, bu korkunun bir miktar panik yaratacağını, pek çok enstrümanın aşırı alım bölgesine geçmesiyle, beklenen düzeltme hareketinin tetikleneceğini savunmuştuk.
  • Yanılmıyorsam, geçen hafta faizlerdeki yükseliş ile sert gerileyen altın, gümüş, kripto paralar, hisse senetleri ve gelişmekte olan ülke para birimleri endişemizde bizi haklı çıkardı. Pek ala bundan sonra ne olacak? Yıllık rapora geri dönersek: Yükselen enflasyona karşı FED’in hemen politika tepkisi veremeyeceğini, bu da, doların reel olarak daha da negatif getirisi olarak okunacağında, piyasaların, yine bunu değer kazanan doları satmak, ve riskli varlıklara hücum etmek için fırsat olarak göreceğini düşünmüştük. Şimdi artık fırtınanın dinmesini bekleyeceğiz.
  • Tekrar etmekte fayda görüyoruz: Yılın başında %0,89 olan faizin geçen hafta hızla %1,60’a fıralamasını ve şu anda %1,42 seviyesine geri gelmesi sadece yaşanan türbülansta bir miktar ‘rahatlama’ olarak okunmaldır. Gözler ABD 10 yıllık tahvil faizini seyrinde olmaya bu hafta da devam etmelidir.
  • Geçen hafta, Kasım 2016'dan bu yana en kötü ayını geçiren ve ayrıca 8 ayın en düşük seviyesine gerileyen ons altın %7 değer kaybederek yatırımcısını üzdü. Teknik bir bakış açısı ile, ABD faizlerinin daha da yükselmesi durumunda, altın için daha da aşağıda 1,670 dolar seviyesine kadar önemli bir destek seviyesi görünmüyor (bakınız grafik).
  • ABD tahvil fırtınasından gümüş de nasibini aldı. Lakin, teknik formasyonun henüz bozulmaması sevindirici. Özellikle 26 dolar seviyesinin altı, gümüşte oyun planımızı bozabilir. (bakınız grafik).
  • Geçen haftaki yaşanan ‘vahşi’ yükselişin yeni ayın ilk işlem gününde bir nebze de olsun yerini sakinliğe terk ertmesi ile Asya hisse senedi piyasalarında yükseliş görüyoruz. Hafta sonu Çin'den açıklanan imalat PMI rakamları tahminlerin altında gelse de, Japon’da fabrika faaliyeti iki yılın en hızlı büyümesini göstermesi ile Tokyo borsası %2 yukarıda işlem görüyor. Sert havanın kırılması ile ABD cephesinde de vadeli endekslerde %1 yükseliş görüyoruz.
  • EUR/USD paritesi geçen hafta 1,2242 seviyesine kadar yükselmesi ardından bu sabah 1,2086’dan haftayı karşılıyor. Benzer bir şekilde 1,43 seviyesine yelken açan Sterlin’de dolar karşısında 1,3974 seviyesine toparlandı. Japon Yeni karşısında dolar 106,6 seviyesi ile bu sabah 6 ayın zirvesinde işlem görüyor. ABD faizleri, yani paranın değeri yükselince, para da dolara akmış!
  • Petrol fiyatları, arzın artırılabileceği bu hafta OPEC toplantısı öncesinde kazançlarını artırdı. Brent geçen hafta %4,8 ve WTI%3,8 değer kazanırken, her ikisi de Şubat ayına göre yaklaşık % 20 yükseldi. Brent bu sabah 65,5 dolardan işlem görüyor.
  • ABD Temsilciler Meclisi Cumartesi 1,9 trilyon dolarlık koronavirüs yardım paketini kabul ederken, paket Senato'ya gönderildi.
  • ABD'nin Suudi Arabistan veliaht prensini Salman’ı Kaşıkçı cinayetinden sorumlu bulmasına yönelik istihbarat raporunu yayınlaması önemli bir gelişme. Konunun birçok noktada siyasi yansımaları olabilir; takipçisi olacağız.
  • Mart ayına küresel piyasalar bir tık da olsa rahatlamış başlasalar da, tedirgin hava henüz dağılmış değil. ABD tahvil faizleri dengelenmeden piyasaların da huzur bulması zor görünüyor.
  • Yeni ayın ilk haftasında veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. Bugün sabah saatlerinde TÜİK 2020 yılı büyüme rakamlarını açıklayacak. Çeyrek büyümenin güçlü, yıllık büyümenin ise %2 seviyesinde açıklanması bekleniyor. İçeride ise kabine toplantısı izlenecek.
  • Bugün açıklanacak büyüme verisi ardından, haftanın içeride en önemli verisi Çarşamba günü yine TÜİK tarafından açıklanacak Şubat ayı enflasyon raporu olacak. Mevcut küresel enflasyon temasında, TCMB’nin işinin bu süreçte kolay olmayacağını düşünüyorum. Yüksek gelmesi beklenen Şubat ayı enflasyonu, beraberinde TCMB'den faiz artırım beklentisini de doğurabilir.


Ø  BSIT100

Elliott dalga sayımımıza göre, BIST100 endeksinde 4 numaralı dalganın 1,354-1,441 seviyelerinde son bulacağı ve akabinde 5 numaralı dalganın başlayacağını düşünüyoruz.

16145766458c28d9f4963fd507ad2af992109e6651_1_1200.jpg
 

Ø  USDTRY

USDTRY kurunda, havanın yurtdışı tedirginlik ve içeride kafa karıştıran gelişmeler ile birden bozulmasıyla 6,9’lu seviyelerini konuşurken, birden bire 7,50 seviyesini kıyısına kadar gelmiş bir kurla kendi kendimizi karşı karşıya bulduk. Teknik manada, formasyon hedefi olan 7,54 seviyesine kadar yükselişin devam etmesi bizleri şaşırtmayacaktır. USDTRY kurunda 2 kademe uzun pozisyonumuzu korumaya devam ediyoruz.

1614576645e42d10ba37e37f5fd22d628aaa9f2d2b_2_1200.jpg 

Ø  XAUUSD

Kasım 2016'dan bu yana en kötü ayını geride bırakan ons altın, ABD faizlerinin daha da yükselmesi durumunda (altının faiz getirisi yok unutmayın!), aşağıda 1,670 dolar seviyesine kadar geri çekilebilir. Altında 1,770 dolar seviyesinden girmiş olduğumuz uzun pozisyonumuz, giriş seviyesinden geçen hafta zarar kes çalışması ile herhangi bir kayba neden olmadan stoplandı. Zarar kesin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlayalım.

1614576645e7b0476c7773a955cf546e02de093154_3_1200.jpg  

Ø  XAGUSD

ABD tahvil fırtınasından gümüş de geçen hafta nasibini aldı. Teknik formasyonun henüz bozulmaması ise sevindirici. Özellikle, 26 dolar seviyesinin altına geçilmeden, uzun bir süredir beklediğimiz fincan kulp formasyonunun devamını savunacağız.

1614576646e592e3ae491d73c0100f91bf92988ee4_4_1200.jpg 

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department