ENDİŞELİYİZ 
 
              Dünyamızı saran Covid-19 salgını kamusal eğitim ve sağlıkta olmayanları ve olması gerekenleri gözler önüne sermiştir. Bu dönem toplumsal eşitsizlikleri daha da artırarak esas yükü işsiz ve fakirlerin üzerine yığmıştır. İşsizliğin, eşitsizliklerin, yoksulluğun arttığı bu dönemde en önemli konulardan biri de okulların açılmaması ve eğitim hakkıdır. 
 
OKULLARIN SAĞLIKLI VE GÜVENLİ AÇILMASININ ÖNEMİ BÜYÜKTÜR. 
 
Eğitim hakkının kullanılmasının toplum sağlığı ve güvenliği ile birlikte yürütülmesine ihtiyaç vardır.  Çocukların semptom göstermeden bulaştırıcı ve taşıyıcı rolleri vardır. Bu yüzden de okula dönüşün çok önemli hazırlıkları olması gerektiği bir gerçektir. Sağlıklı ve güvenli okulların oluşturulması, halkın sağlığı ile doğrudan bağlantılıdır.  Devletin oluşturamadığı sağlıklı ve güvenli okullara bağlı olarak çocukların uzun süre sosyal etkileşimden ve eğitimden uzak kalmasının bir halk sağlığı sorunu olacağı uzmanlarca belirtilmektedir. 
 
PANDEMİ SÜRECİ DEVAM ETMEKTEDİR. 
 
Halkımızın, velilerimizin, öğrencilerimizin bu süreçte en çok bilgilenmeye, bilinçlenmeye ve dayanışmaya ihtiyacı vardır. Bu sürecin en az hasarla atlatılması için KTOEÖS olarak her türlü özveri ve katkıya hazır olduk, olmaya devam edeceğiz. UBP-HP hükümetine de bu dönemin seçim gailesinden uzak, bilimsel, güven veren, gerçekçi politikalara halkımızın en çok desteğe ihtiyaç duyduğu bir dönem olduğunu hatırlatırız. Bakanlar Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı genelgelerle okullarda önlem aldığını sanmaktan vazgeçmelidir. 12 Ekim’de orta eğitim okullarımızın açılması kararı alınmıştır. Okullarımız sağlıklı ve güvenli bir biçimde açılmalı, toplum sağlığına destek olacak şekilde hazırlanmalıdır. 
 
OKUL SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ OLUŞTURULMALIDIR. 
      
            10 Mart tarihinde yüz yüze eğitime ara verildikten sonra bir plan, program çerçevesinde  “sağlıklı okul” açma hedefi ile gerekli hazırlıklar yapılmamıştır. Sağlıklı okul;  hijyen ve temizlik, öğrenci ve eğitim çalışanlarına acil sağlık hizmetleri,  sosyal mesafeyi sağlayan fiziksel alt yapılar, dengeli ve güvenli beslenme imkanları, öğrencilerin zihinsel ve sosyal gelişimlerini destekleyen spor yapma olanakları sağlayan, sağlık eğitiminin uzman kişilerce takibi ve eğitimine olanak tanıyan “OKUL” dur.  
 
 
 
 
 
 
 2 
 
 
Bu gün koruyucu sağlık hizmeti için hastalıktan, kazalardan korumanın, erken tanı, rehabilitasyon ve sağlığın geliştirilmesini sağlamanın önemi ve yapılanması çok daha elzem olduğu ve önlemlerin bu yönde alınması gerekliliği ortadadır. 
 
Yapılması gerekenleri yapmayan / sağlamayan  UBP – HP hükümeti ve ona bağlı Eğitim Bakanlığıdır. 
 
 
 Okullarda temiz su, sabun, peçete sağlamayan,  Kantinlerde önlem almayan,  Seyreltilmiş modelde ders saatlerini ve teneffüsleri belirlemeyen,  Tek  bir sağlık personeli/ okul hemşiresi veya hekimi atamayan,  Her okul için sürdürülebilir temizlik, hijyen malzemesi için bütçe oluşturmayan,  Sosyal mesafe tedbirleri için hiçbir çalışma yapmayan,  Temizlik, hijyeni gerçekleştirecek yeterli çalışan kadrolaması yapmayan,  Toplu taşımada herkesin algılayacağı gerekli önlemleri almayan,  Kapanma olasılığına karşı uzaktan eğitim altyapı sorunlarını gidermeyen,  Pandemi dönemi zorunluluğuna rağmen müfredatı, sınavları, devam kriterleri belirlemeyen  Olası vakalar karşısında, “ Bulaş-Temas Protokolü” oluşturmayan  Özel Eğitim öğrencileri ve yabancı öğrenciler için ek önlem almayan,  Pandemi dönemi için elzem ve gerekli olan kadroları ve organizasyonu  tamamlamayan,  Okul çalışanlarına, öğretmenlere ve öğrencilere PCR testi yapmayan,  Risk grubunda olan çalışan ve öğrenciler için yetersiz kriterlerle endişeleri çoğaltan,  Güven ortamını sağlayacak kararları ortaklaştırma ve düzenli bilgilendirme ağı oluşturmayan,  Bulaşıcı hastalıklar üst kurulunu destekleyecek verileri, çalışmaları sağlayacak komisyonları oluşturmayan,  Kadro ve ekipmanları ile çalışır durumda yoğun bakım servisleri ve pandemi hastanesi oluşturmayan,  Karantinalı girişlere dönülmesi olumlu olmakla birlikte, ciddi bilimsel veri ve denetimler uygulamayan,  Sınıf ve okul yoğunluklarını azaltacak yeni okul yapımını gündeme getirmeyen,  Uzaktan öğretime erişemeyen öğrencilerin tespiti ve eşitsizliklerin giderilmesi çalışması yapmayan,  Uzaktan öğretim süresinde sosyal izolasyon, yetersiz aktivite, stres vb yüzünden öğrencilerde  oluşacak sağlık sorunlarına bilimsel çözümler üretmek için her hangi bir program veya destekleyici mekanizma oluşturmayan,  Günübirlik, bilimsel olmayan ve daha çok Bakan ve  Bakanlar Kurulu Kararları ile süreci götüren,  Öğretmenlere/velilere/öğrencilere bu dönemde destek ve rehberlik edecek birimler oluşturamayan,  Meslek liselerinde staja gitmesi zorunlu öğrenciler için ek sağlık ve güvenlik tedbirleri düşünmeyen,  Okul idareleri, öğretmenler, veliler ve öğrencilere sürekli ek yükler yükleyen, 
 
        UBP – HP hükümeti ve ona bağlı Eğitim Bakanlığı: 
 
Velileri; belirsizlik, hastalığa yakalanma kaygısı, yakınlarını kaybetme korkusu, işsizlik, maddi kayıplar, çocukların bakım sorunu gibi çoklu stres ortamı ile baş etmek zorunda bırakmıştır. 
 
Öğrencileri; akranlarıyla sosyal ilişkileri kopmuş, empati yapma olanağı bulamayan, kimlik oluşum döneminde aileden uzaklaşmaya, çatışmaya giren, uyku düzeni bozulan, gündelik yaşamına birçok yeni sınırlar çizilen duruma gelmiş,  gireceği sınavlarda başarısızlık kaygısına itmiştir.    
 3 
 
     
 
Öğretmenleri; hangi müfredatı, sistemi, materyali, yöntemi kullanacağı belirlenmeyen, yeni yöntemlere hazırlamayan, her gün yeni değişikliklerle ve görevlendirmelerle karşı karşıya gelen, mesai kavramı tam gün ve yoğuna dönen, evini hem işyeri, hem okul durumuna dönüştüren, bu arada kendi çocukları için anne-baba rolünü sürdürmeye çalışan durumuna getirmiş, yalnızlığa terk etmiş, planlı, programlı bir şekilde desteklememiştir.        
 
Toplumu; belirsiz, dalgalı karantina uygulamaları, tutarsız bilimsel olmayan hükümet kararları ve uygulamaları, bazı kesimlerin çıkarına toplum sağlığını, güvenliğini  riske atan uygulamaları, pandemi dönemi bütçesi ile dayanışmaya ihtiyaç duyan kesimlere hiçbir katkı yapılmaması, bilimsel olmayan anlık kararlarla politikalar üretilmesi, koordinasyon, organizasyon ve dayanışmanın eksikliği; bilgilendirme, bilinçlendirme, uygulanabilir yasal çerçevenin oluşturulmaması ve denetimsizlikle karşı karşıya, çaresiz bırakmıştır. 
 
UBP-HP Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı; 
 
okulların açılması meselesinin CİDDİYETİNİ KAVRAMIŞA BENZEMEMEKTEDİR. 
 
Kaygıyı, stresi, fiziksel ve psikolojik yıpranmayı had safhaya çıkarmış,  ciddi bir GÜVENSİZLİK ORTAMI YARATMIŞTIR. 
 
 
OKUL İLE TOPLUM SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ birlikte gitmesi gereken en temel AMAÇ OLMASI GEREKLİLİĞİNİ ALGILAMAMIŞTIR.  
 
 
GEREKLİ BÜTÇEYİ VE HAZIRLIKLARI YAPMAMIŞTIR. 
 
Diğer yandan 11 Ekim'de okullarımız kullanılarak, binlerce insanımızın katılımıyla  Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacaktır.  
 
Okullarımız ne saat, nasıl temizlenerek, dezenfekte edilerek 12 Ekim’de açılacaktır? SORARIZ! 
 
Okullarımızın hiçbir detay atlanmadan  SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE  YÜZ YÜZE EĞİTİME DERHAL AÇILMASI gerektiğini bir kez daha hatırlatırız.