Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Politikalar Merkezi (DAÜ-KPM) Araştırma Görevlisi Devrim Şahin, bu yıl 13.’sü gerçekleştirilen “Gösteri ve Keşfetmenin Yüzyılı: Uluslararası İlişkilerin Görünen ve Görünmeyen Yanları” konulu Pan-Avrupa konferansına katılarak Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı ve DAÜ-KPM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen ile birlikte yaptıkları çalışmalar hakkında sunumlar gerçekleştirdi. Bulgaristan'ın Sofya şehrinde bulunan Sofya Üniversitesi'nde 10-14 Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen uluslararası konferans, European International Studies Association (Avrupa Uluslararası Çalışmalar Birliği - EISA) tarafından organize edildi. Dört gün boyunca süren ve çok sayıda ülkeden akademisyen ile öğrencileri bir araya getiren uluslararası konferans sırasında, birçok panel ve yuvarlak-masa toplantısının yanı sıra çalıştaylar gerçekleştirildi.

Geçmişle Bugün Karşılaştırıldı

“Doğu ve Batı arasında: Avrupa'nın Dışarıdan İmajı” panelinde Şahin ve Prof. Dr. Sözen'in “Yeni bir Ortadoğu politikası için doğru zaman: AB'nin Türkiye'ye yönelik stratejik vizyona dayalı bir politika ihtiyacı" başlıklı makalesinin sunumu sırasında Batı'nın Doğu ile olan ilişkileri irdelendi. Geçmişte Antik Atina Demokrasisi’ni ve Roma İmparatorluğu'nu çöküşe götüren taktiksel yaklaşımlarına benzer bir yaklaşım ile bugün AB'nin Türkiye ile olan ilişkilerinde geri kabul anlaşması ve özel statü teklifi gibi politikalar gütmesinin uzun vadeli sonuçlarının yararlı olmayacağını iddia eden Şahin, bu yaklaşımların yerine Türkiye'nin dinamiklerini barışçıl ve demokratik şekilde dönüştürecek vizyona dayalı stratejilere ihtiyaç olduğunu vurguladı.

“Dünya Siyasetinde Kaos ve Düzen”

Bir başka panelde Prof. Dr. Sözen ile birlikte yazdıkları “Devrimsel kaotik barış: Barışcıl küresel metamorfozun güçlendirilmesi” başlıklı makalelerini sunan Şahin, uluslararası ilişkiler sisteminde İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren devrimsel bir yapısal metamorfoz yaşandığını iddia etti. Şahin uluslararası sistemin geleneksel olarak algılandığı gibi merkezi bir otorite bulunmayan 'anarşik' yapıda olmadığı, aslında daha çok birbiri ile iç içe geçmiş karmaşık dinamiklerden oluşan 'kaotik' bir yapıda olduğunu açıkladı. Kaotik sistemlere örnek olarak hava koşullarını gösteren Şahin, nem, basınç ve sıcaklık gibi birçok dinamiğin birbirinden bağımsız olarak merkezi bir sisteme bağlı olmadan hareket ettiğine ancak yine de bu koşullardan herhangi birinde meydana gelen küçük bir değişimin dünyanın başka yerinde büyük kasırgalar oluşturabildiğine dikkat çekti.

Şahin gerek realizm ya da liberalizm gibi ana akımların, gerek ise Marksizm, feminizm, yapılandırmacılık ya da benzer eleştirel yaklaşımların uluslararası sistemde yaşanılan bu yapısal metamorfozu gözden kaçırdığını; ancak daha sağlıklı bir uluslararası ilişkiler sistemi için bu öz bilincin yaratılarak devletlerin yapıcı davranış sergilemeleri için iyi niyet ve cesaretlerinin artırılmasının şart olduğunu belirterek konuşmasını sonuçlandırdı.