Bu ülkede Anayasal hak olduğu iddia edilen iki konu, devlet eli ile karaborsadadır.

Biri sağlık, diğeri eğitim.

Sağlığın durumu ortada...

Devletin içerisinde ve özelde, kamu hekimlerinin ciddi bir tekeli ve ağırlığı var.

Eğitim sistemimizde de durum aslında hiç farklı değil.

Al birini vur ötekine!

Yumurta kapıya dayandı ya, şimdi de eğitimi konuşuyoruz.

Eğitim uzaktan mı olmalı, yüz yüze mi?

Her iki tezi de savunan öğretmenler ve veliler var.

Hatta, her iki grubun oluşturduğu Facebook grubu bile var!

Eğitimin yüz yüze olmamasını isteyen, uzaktan eğitimi savunan veliler, uzaktan eğitimin nasıl olacağı konusunda bilgi sahibi değiller.

Devlet okulları, uzaktan eğitimde milim yol kat etmemiş. Youtube kanalına yüklenen videoların, uzaktan eğitim olduğunu zanneden zihniyetler var Bakanlıkta!

Özel okullara dönüp baktığınızda ise bir çaba içerisinde oldukları belli.

Öğrencilerini, daha doğrusu gelirlerini kaybetmemek için, uzaktan eğitime önem veriyorlar.

Ancak burada da karşılarına iki sorun çıkıyor. Biri deneyimsiz öğretmen, diğer ise kalitesiz internet bağlantısı. Kara kara düşünüyorlar.

Gerekli önlemlerin alınması durumunda, bunun mümkün olduğunu savunan veliler ve özel okullar hiç de az değil. Ancak, eğitimin yüz yüze olmasını isteyen veliler, diğer veliler tarafından adeta linç edilme noktasında eleştiriliyorlar.

Yüz yüze eğitim olasılığına göre hazırlıklarını tamamlayan özel okulların bazıları ise, altyapısı olmayan devlet okullarında eğitimin uzaktan planlanmasının gazabına uğradıklarını söylüyorlar üstelik.

Ha bir de madalyonun diğer yüzü var!

Özel mi özel yüzü!

Özel sanat okulları.

Özel etüt merkezleri.

Özel dershaneler.

Özel spor ve jimnastik kursları.

Bakanlığın haberi var mı bilinmez ama hepsi de yüz yüze eğitimlerine başladı bile!

Üstelik yeni kayıtlar için ilanlar veriyorlar!

Bu özel eğitim kurumları, yüz yüze eğitimler için gerekli korunma ve hijyen önlemlerini nasıl aldıklarını, çektikleri fotoğraflarla ‘’pandemi müşterilerine’’ duyurmaya devam ediyorlar!

Devlet okulları kapalı, özel okullar kapalı, ama ‘’Koronavirüs’e karşı efsunlu(!)’’ özel eğitim merkezleri ve kursların vs. hepsi açık!

Neden?

Geçim kaygısı var hepsine!

Üstelik bu özel eğitim merkezlerinin ortağı veya çalışanı olan, devlet okullarında uzaktan eğitimi savundukları halde, bu özel eğitim merkezlerinde öğrencilerle yüz yüze eğitim yapmaktan çekinmeyen, ağızları sulana sulana öğrencilerini özel derse davet eden kamu öğretmenleri hiç de az değil!

Ne yazıktır ki bu ülkede, bunları Allah’a havale etmekten başka bir şey gelmiyor bu elden!

Değerli okurlar;

Eleştirmek kolay ama öneri yapmak zor...

Velilerden gelen çözüm önerilerini de paylaşmakta fayda var:

İlki; Madem uzaktan ve yüz yüze eğitim konusunda iki farklı yaklaşım var,  o zaman, yüz yüze eğitim için gerek devlet okullarında gerekse özel okullarda, ‘’yüz yüze eğitim sınıfları’’ organize edilsin. Diğer taraftan, uzaktan eğitimi tercih eden velilerin çocukları için de, farklı öğretmenlerle uzaktan eğitim organizasyonu yapılsın.

İkincisi; bu eğitim ve öğretim döneminin kaosa kurban edilmemesi isteniyorsa, yüz yüze eğitim konusu kapatılarak başından sonuna uzaktan eğitime odaklanılsın.

Pandemi ile birlikte, toplumun Anayasal hakkı olan iki unsur, sağlık ve eğitim, yıllardır sürdürdüğü, kamu çalışanı odaklı karaborsacılığı iyiden iyiye gün yüzüne çıkardı.

Şimdilerde bu karaborsadan herkes olumsuz etkileniyor.

Sayın Sağlık Bakanı, vaka sayarak, Türkiye’den inme pandemi hastanesi ile avunarak, bir nebze de olsa günü kurtarırken, Sayın Çavuşoğlu’nun sessizliği ise, eğitimde kopacak fırtınanın habercisiymiş gibi görünüyor…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899