Türk askerini her fırsatta Kıbrıslıların topraklarını işgal eden ordu diye tanımlayan ve hedeflerinin arasında Kıbrıslıların “Ortak Vatanını ! ” yeniden kurmak olduğunu dile getiren Rum lider Nikos Anastasiadis son günlerde "Barış Güvercini" rolüne soyundu.

Helenizmin “asli çıkarları” ile beslediği politikacı kimliği ile ayrıca Kıbrıslıların ! topraklarını yeniden özgürleştireceği gün için mücadele ettiğini her zeminde ifade eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Devlet Başkanı, barış ! adına ve Kıbrıslı Türkleri çok sevdiğinden yeni öneriler ile ortaya çıktı.

Kilise ve Helenizm ideallerinden herhangi bir sapma göstermeyen Nikos Anastasiadis'in hidro karbon zenginliklerinden Kıbrıslı Türklere yüzde 30 pay verme önerisi altın tepside sunulmasına rağmen tuzaklarla dolu bir yeni çıkmaz aslında.

Nikos Anastasiadis’in kendi açısından tutarlı bir politika izlediği söylenebilir; …

Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’ya dair jeopolitik stratejiler şekil değiştirirken , eski ve yeni aktörler kendi paylarına düşmesini istedikleri için mücadele ederken ve dünya değişirken 50 yılı aşkındır devam eden Kıbrıs sorununda belirsizlik devam ediyor ve komik bile sayılamayacak gayri ciddi yeni öneriler ile Rum tarafının akıl tutulması devam ediyor.

Kıbrıslı Türkleri ve Rumların eşit siyasi haklar ile bu topraklarda birlikte yaşamaya hakları olduğu gerçeğini teslim etmek yerine ne buyurdu Rum lider; Doğu Akdeniz'de olası hidro karbon zenginliklerinden Kıbrıslı Türklerin payına yüzde 30 hemen verilecek....

Ortak akıl’a ulaşmak yerine Kilise ve Helenizm idealler ile şekillenen politikalarının içerisine Kıbrıslı Türkler'e anlaşmaya katkı adına açılım ve öneri yapıyorum algısı yaratarak tuzaklar sunuyor altın tepside...

Satır arasında da şartını ifade ediyor altın tepsideki bonkörlüğünü ön planda tutarak; Türkiye sondaj çalışmalarını durduracak...

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute ve BM çevreleri süreci yakından takip ederken Kıbrıs’ın kuzeyinden Nikos Anastasiadis’in gayri ciddi önerilerine ve açıklamalarına dair güçlü bir tepki gelmemesi ise ayrıca düşündürücü.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konuyla ilgili mesafeli iyimserliğini ve sessizliğini korurken Hükümet ve Türk Dışişlerinden haklı tepkiler duyuluyor.

Kıbrıs Rum tarafının gayri ciddi önerilerine dair Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “aman Rumları masadan kaçırmayalım, barış irademizi her fırsatta vurgulayalım” refleksi ile gerekli tepkiyi koymaktan umarız ki gecikmez..

Güney komşumuzun bu duruşunu faşizm ve aşırı milliyetçi bir duruş olarak değil tam aksine tutarlı bir politika olarak görüp tıpkı Türk askerini işgalci olarak ifade eden açıklamalarında olduğu gibi Rum lideri eleştirmekten kaçınmaya devam eden ve sağır sulatanı oynamaya devam eden Kıbrıs Türk solu da tutarlı ! duruşunu sürdüre dursun , işin özü Nikos Anastasiadis temsil ettiği Kıbrıslı Rumlar, politikalarının dayandığı temellerde durdukları ve biz Kıbrıslı Türkleri komşuları, bu topraklarda kendileri kadar yaşamaya ve bu toprakları yönetme yanında doğal zenginliklerde de eşit haklarını olan bir toplum olarak görmek yerine azınlık muamelesi yaparak tuzaklarla dolu önerileri allayıp pullayarak masaya koyma hamlesi ve yüzde 30 gönlünden kopan payı verme erdemini de göstermesi de ayrıca büyük bir lütuf.

Bundan dolayı da ne kadar teşekkür etsek azdır..

Barışa katkımız olsun diye de bir kez daha tekrarlayalım minnet! dolu teşekkürümüzü ;

Efharisto ya ola Bay Nikos....