HABERİMİZİN 16. PARAGRAFINDAKİ "TÜRKİYE'NİN DE ULUSLARARASI HUKUK VE EGEMENLİK HAKLARINA SAYGIYI DA İÇEREN BU GÖRÜŞMELERE DAHİL OLMASINI ÇOK İSTERİZ" İFADESİ KAYNAĞINDAN " TÜRKİYE'NİN DE ULUSLARARASI HUKUK VE EGEMENLİK HAKLARINA SAYGIYI DA GÖZ ÖNÜNE ALAN BUNA BENZER GÖRÜŞMELERE DAHİL OLMASINI ÇOK İSTERİZ" OLARAK DÜZELTİLMİŞTİR. HABERİMİZİ DÜZELTEREK YENİDEN YAYIMLIYORUZ. SAYGILARIMIZLA. AA

YUNANİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI GEORGİOS KATRUGALOS: - "(DOĞU AKDENİZ'DE ENERJİ MESELESİ) TABİİ Kİ TÜRKİYE'NİN DAHİL OLMASINI OLUMLU KARŞILARIZ. AKDENİZ'E O KADAR KİLOMETRE KIYISI OLAN TÜRKİYE'Yİ BİRİ BU BÖLGEDEN NASIL DIŞLAYABİLİR? KİMSE BUNUN AKSİNİ İDDİA ETMİYOR"

"TÜRKİYE VE YUNANİSTAN, FARKLI DİNLERE SAHİP ÜLKELER ARASINDA İYİ BİR İŞ BİRLİĞİ YAPILABİLECEĞİNİ KANITLAMAK İÇİN ÇABA GÖSTEREN ÖRNEK ÜLKELERDİR" - "(TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ) SADECE EKONOMİK AÇIDAN DEĞİL, GELECEKTE NASIL BİR AVRUPA İSTEDİĞİMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ"

"İKİ ÜLKE LİDERLERİ İZMİR'DEN LAVRİON LİMANI'NA DENİZ BAĞLANTISINI SAĞLAMAK İÇİN ANLAŞTI. BU SEFERLERİN HAZİRANDA BAŞLAYACAĞINA İNANIYORUM"

"(YUNANİSTAN'IN KARA SULARINI 12 MİLE ÇIKARMA HAMLESİ) ÜLKENİN BATISINDAN BAŞLADIK ÇÜNKÜ PRATİK VE ACİL BİR SEBEBİ VARDI. EGE'YE YÖNELİK İSE İKİ TARAFIN DA SON DÖNEMDE YÜKSELEN GERİLİMİ DÜŞÜRMESİNİ İSTEDİĞİMİZ DOĞRU"

Atina, 20 Mart 19 (.): Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Katrugalos, Doğu Akdeniz'deki enerji meselesine ilişkin, "Tabii ki Türkiye'nin dahil olmasını olumlu karşılarız. Akdeniz'e o kadar kilometre kıyısı olan Türkiye'yi biri bu bölgeden nasıl dışlayabilir? Kimse bunun aksini iddia etmiyor." dedi.

Katrugalos, Antalya'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yarın yapacağı görüşme öncesinde AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Avrupa Parlamentosunun (AP) katılım müzakerelerinin askıya alınmasına yönelik kararını değerlendiren Katrugalos, kararın hukuki bağlayıcılığı olmadığını belirterek "AP'nin tüm Yunan üyeleri karara karşı oy kullandı. Bu, bizim Türkiye'nin Avrupa perspektifini canlı tutmamızı istediğimiz anlamına geliyor. Bu, Türk halkının yanı sıra hem Avrupa'nın hem de Yunanistan'ın yararına." diye konuştu.

Katrugalos, Avrupa'ya düşman değil, Avrupalı bir komşu istediklerini ifade ederek "Avrupa müktesebatına, demokrasiye ve insan haklarına saygı ön koşuluyla Avrupa kapısı Türkiye'ye açık kalmalı. Bunu bulunduğumuz tüm platformlarda desteklemeye devam edeceğiz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin gerekliliğini de savunacağız. Bu, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa ve Yunanistan'ın da çıkarına." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'nin üyeliği Avrupa'nın kimliği için önemli"

Avrupa'da açık bir toplum ve özgürlüklere saygıyı savunan siyasi güçler ile İslamofobiyi de büyüten yabancı düşmanı, aşırı milliyetçiler arasında bir mücadele yaşandığına dikkati çeken Katrugalos, "(Türkiye'nin AB üyeliği) Sadece ekonomik açıdan değil, gelecekte nasıl bir Avrupa istediğimiz açısından önemli. Biz, Türkiye'nin Avrupa perspektifini Avrupa'nın kimliği için, nasıl bir Avrupa geleceği tasavvur ettiğimizi göstermek için de istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Katrugalos, Yeni Zelanda'daki camilere terör saldırısı ve Avrupa'daki aşırı sağın yükselişine yönelik soruya ise "Türkiye ve Yunanistan, farklı dinlere sahip ülkeler arasında iyi bir iş birliği yapılabileceğini kanıtlamak için çaba gösteren örnek ülkelerdir." yanıtını verdi.

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Heybeliada Ruhban Okulu ziyaretini anımsatan Katrugalos, okulun yeniden açılmasının İslam'ın diğer dinlere karşı açık olduğunu kanıtlayacağını söyledi.

Katrugalos, Avrupa'da radikalleşen Müslümanların ise topluma entegre olmuş ikinci, üçüncü kuşak ebeveynlerin çocukları olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Bu durumun, Avrupa refah devleti ve toplumunun bir problemi olduğu aşikar. Müslüman olsun olmasın, toplumun bir kesiminin marjinalleşmesine yol açıyor. Müslümanlarımız, ideolojilerinden dolayı değil, ekonomik ve sosyal şartlar nedeniyle şiddet ve aşırıcılığa giden bir radikalleşmeye eğilimli olabiliyor. Toplumlarımızı daha kucaklayıcı hale getirerek kimseyi marjinalleştirmemeye özen göstermeliyiz."

Yunanistan'ın parlak bir geleceği olacağına inandığını ifade eden Katrugalos, "Bu parlak gelecekte Türk komşularımızı ortağımız ve kardeşlerimiz olarak yanımızda görmek isterim. Bizi yakınlaştıran sadece coğrafya değil. Halktan halka iletişim içinde olduğumuzda çok daha yakın olduğumuzu hissediyoruz. Düşünce tarzı ve karakterlerimiz bizi soğuk iklimlerdeki halklara göre çok daha yakın olduğumuzu gösteriyor." dedi.

Katrugalos, iki ülkenin "can düşmanı" olduğu zorlu zamanları geride bırakarak refah dolu ortak bir gelecek için çalışması gerektiğini ifade etti.

Çavuşoğlu ile Brüksel'de yaptığı görüşmede samimi bir diyalog kurduklarını kaydeden Katrugalos, Ege'de gerilimin azaltılması ve olumlu bir gündem oluşturulması için çaba harcadıklarını söyledi.

Katrugalos, iki ülke arasındaki yeni deniz hattına ilişkin ise "İki ülke liderleri İzmir'den Lavrion Limanı'na deniz bağlantısını sağlamak için anlaştı. Bu seferlerin haziranda başlayacağına inanıyorum." diye konuştu.

- "Kıbrıs müzakerelerinin başlamasını istiyoruz"

Kıbrıs sorununun çözümü için muhtemel müzakereler öncesinde iki tarafın pozisyonlarını daha iyi anlama çabasında olduklarını vurgulayan Katrugalos, "Müzakerelerin başlamasını istiyoruz. Ancak bu müzakerelerin sonunda bir anlaşmaya varma şansı olması lazım. Sadece gösteriş için değil. Biz Kıbrıs meselesinde çözüm istiyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'yi kim dışarıda bırakabilir?"

Katrugalos, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki enerji denkleminde yer almasına Yunanistan'ın nasıl baktığı sorusuna, "Tabii ki Türkiye'nin dahil olmasını olumlu karşılarız. Akdeniz'e o kadar kilometre kıyısı olan Türkiye'yi biri bu bölgeden nasıl dışlayabilir? Kimse bunun aksini iddia etmiyor." yanıtını verdi.

Güney Kıbrıs Rum yönetiminin kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) olduğunu vurguladıklarını, bunun "Doğu Akdeniz'de bir tekel" anlamına gelmediğini ifade eden Katrugalos, enerji kaynaklarından gelecek gelir için Kıbrıs'taki iki tarafın kullanımına yönelik ortak bir fon oluşturulduğunu ve bunun Rum Meclisi tarafından onaylandığını söyledi.

Katrugalos, İsrail ve Rum yönetimi ile olduğu gibi Yunanistan'ın dahil olduğu üçlü iş birliklerini anlatarak, "Türkiye'nin de uluslararası hukuk ve egemenlik haklarına saygıyı da göz önüne alan buna benzer görüşmelere dahil olmasını çok isteriz. Önemli olan tek taraflı, özellikle gerginliği tırmandırabilecek askeri hareketlerden kaçınmak." yorumunu yaptı.

- Yunanistan'ın 12 mil kararı

Yunanistan'ın kara sularını 12 mile çıkarma kararını yorumlayan Katrugalos, şunları söyledi:

"İtalya ve Arnavutluk ile MEB'imizi belirlemenin bir parçası olarak İyon Denizi'ndeki kara sularımızı genişletme kararı aldık. Diğer alanlarda da kara sularımızı genişletmeyi vazgeçilemez bir egemenlik hakkı olduğunu düşünüyoruz. Ama ülkenin batısından başladık çünkü pratik ve acil bir sebebi vardı. Ege'ye yönelik ise iki tarafın da son dönemde yükselen gerilimi düşürmesini istediğimiz doğru."

Katrugalos, güven artırıcı önlemlerin uygulanması için hem dışişleri hem de savunma bakanlıkları arasındaki görüşmelerin başladığına işaret ederek "Arkadaşım Mevlüt'le anlaştığımız şey aslında iki liderin kararlaştırdıklarını uygulamak. Bu da birlikte çalışarak güven artırmanın yollarını bulmak ve sonrasında aramızdaki kıta sahanlığının tahdidi gibi meselelerde ciddi görüşmelere başlamak." dedi.

- "İsrail ile iş birliği Filistin'in haklı davasından caydığımız anlamına gelmez"

Diğer yandan, Yunan hükümetinin İsrail ile ilişkilerin gelişmesinin ardından Filistin meselesi hakkındaki duruşunu yumuşattığına ilişkin eleştirilere de yanıt veren Katrugalos, "Filistin halkının haklı davasına bağlılığımızı sürdürüyoruz. Bu da Filistin'de iki devletli bir çözümdür. İsrail'in kendi iç güvenliğini sağlamasına da saygı duymak gerekir. İsrail ile istikrarsız bir bölgede istikrar sağlamayı hedefleyen bir çıkar uyumu içindeyiz. Ama bu, haklı bir dava olarak gördüğümüz bir konudan caydığımız anlamına gelmez." diye konuştu.

Katrugalos, S-300 füze savunma sistemine sahip olan Yunanistan'ın, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi almasına karşı olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "Biz de çok yönlü bir dış politika uygulamaya çalışıyoruz. Ancak bizim siyasi yuvamız AB'dir. Rusya, Çin, Arap dünyası gibi çeşitli ülkelerle siyasi köprü olmaya çalışıyoruz. Sanırım, komşumuzun siyasi özerkliği içerisinde olduğunu düşündüğüm kararlara ilişkin daha somut yorumda bulunmak istemem." değerlendirmesinde bulundu.

(AA/ID/SEL)