Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Greentree zirvesinde bir araya gelen liderlere CTP dışında hiçbir sivil toplum örgütü ya da siyasi partinin sorunun çözümüne yönelik mesaj vermediğini savunarak, “Kıbrıs sorununun bu kadar yerlerde süründüğü bir dönem olmadı” dedi.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Yorgancıoğlu, bu sabah Kanal Sim’de bir programa katılarak, Kıbrıs sorunundaki gelişmeler ve güncel konuları değerlendirdi.

“UBP VE BAŞKANI SİYASAL İRADEYE SAHİP ÇIKMIYOR”

CTP-BG Genel Başkanı Yorgancıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’nın elektrik krizinde varılan anlaşma üzerine yaptığı ve Kıbrıslı Türk idarecileri de eleştirdiği açıklamasına atıfta bulunarak, Başbakan dâhil hükümet yetkililerinin bu açıklama karşısındaki tavrını eleştirdi.

Yorgancıoğlu, “Kıbrıs Türk halkı böylesi beceriksiz yönetim yetisinden yoksun insanların yönetiyor olmasından üzüntü duyuyoruz” ifadesini kullandı.

“Söylenen sözler net. Kötü tarafı ise bunlar süreğen hale geldi. Bu tür şeyler doğru değil” diyen Yorgancıoğlu “UBP ve Başbakan sorumlu davranmıyor, siyasal iradeye sahip çıkmak için tavır koymuyor. Bu yanlış. Seçime girip Kıbrıs Türk halkının oylarıyla iktidar olmuşsanız, bu iradeye sahip çıkmanız gerekir. Halk bunu hak etmiyor” diye konuştu.

Toplumsal Varoluş Hareketi’nin bugün başlatacakları eylemlerle ilgili de konuşan CTP-BG Genel Başkanı, hareketin hükümete karşı olmasını doğru bulduğunu, ancak başarıya ulaşabilmesi için daha geniş kitleleri kucaklayacak, tüm kesimlerin sorunlarını dile getirecek bir mantık, söylem ve hedefi olması gerektiğini savundu.

Yorgancıoğlu, “Çünkü UBP’nin uyguladığı politikalar tüm kesimleri geri götürecek, ekonomiyi kötüleştirecek bir anlayışla uygulanmakta. Ancak yalnızca karşı çıkmak yeterli değil. Alternatif öneriler sunulmalı ve bunlar ülke koşullarına uygun olmalı. ‘Nereden bulursanız bulun bizi ödeyin’ mantığı da yanlış” dedi.

SENDİKALAR VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE SERZENİŞ

Esas olanın hükümetin bir ekonomik protokolü kabullenip imzalamadan önce halkın bilgisine getirmesi ve halkın kabul edebileceği projeler hazırlaması olduğunu belirten Yorgancıoğlu, UBP’nin aybaşında maaş ödemelerinde kullanacak kredi alabilmek için paketleri hiç müzakere etmeden imzaladığını savundu ve “Oysa toplumsal kesimlerle birlikte programı oluşturmalı ve kredi isteyecekse bu programla Türkiye’ye giderek talepte bulunmalıdır. Bu olmazsa bizim koşullarımıza uymayan sonuçlar ortaya çıkar” dedi.

Yorgancıoğlu, Elektrik Kurumu’nun özerkleştirilmesi konusunun da üzerinde durarak, siyasi iradenin karışamayacağı bir yapının oluşturulması ve denetim mekanizmasının da siyasi iradede  olmaması gerektiğini vurguladı.

Yorgancıoğlu, bugün yaşanan olumsuzluklarla ilgili olarak sendikalar ve sivil toplum örgütlerine serzenişte de bulunarak şöyle konuştu:

“CTP-BG’nin iktidarda olduğu dönemde, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin hükümete karşı esnek davranmaması ve UBP ile Sayın Eroğlu’nun verdiği vaatlere kanmış olmaları; o dönem koşullarında partimizin sağladığı avantajları görmezden gelerek ortaya konan politikalar nedeniyle bu günler yaşanıyor. Satın alma gücü, bizim bıraktığımız yere henüz gelmedi. Sendikaların bir imzaya kanarak ülkenin bugünkü koşullara gelmesinde katkılarının olduğunu düşünüyorum”.

“KIBRIS SORUNUNA ÖNEM VERİLMELİ”

Açıklamaya göre, CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, liderlerin BM Genel Sekreteriyle birlikte gerçekleştirdikleri Greentree zirvesi ve Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri de değerlendirdi.

Her iki liderin de Cenevre’den beri BM Genel Sekreteri’nin uyarılarına kulak asmadığını iddia eden Yorgancıoğlu, “Ders çalışmaz da imtihan günü bir şey yapmak isterseniz hiçbir şey olmaz. Liderler bunu yapıyor. Hazırlık yapmıyor ve bütün konuları Genel Sekreter önünde çözmeye çalışıyor” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının esneklik diye adlandırdığı çapraz oyun önce senatoya, onun ardından referanduma sunulmasına yönelik önerisini de doğru olmayan bir davranış olarak nitelendiren Yorgancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Neden uzatılıyor bu süreç? Kıbrıs Türk halkı ne çıkarı var bundan? Bu doğru bir yaklaşım değil. Çünkü haklı olmasa da muhatap, o zaman dönüşümlü başkanlık da öyle olacak der. Yani masadan bir şeyi çekip alırsanız ona koşut olmasa da karşı tarafın da bir şeyi çekip almasına fırsat verirsiniz.

Aslında her toplum kendi liderini eleştirmeli. Ama Rumların yaptığı gibi ‘bizi neden sattın’ şeklinde değil, ‘neden çözüm için çaba harcamadın?’ diye olmalı. Uluslar arası konferansı, takvimi vs reddetmek doğru değil ama uluslar arası konferansın reddedilmesinin de nedeni Eroğlu’dur. Kıbrıs Türk halkının çektikleri yetmedi mi? Uluslar arası camiada değil 3. Sınıf vatandaş, uluslar arası camianın dışında olmayı bu kadar mı hak ediyor?

Türkiye Cumhuriyeti özellikle çapraz oy konusunda bu kadar katı değil. Adım kadar biliyorum. Türkiye ile sadece Sayın Eroğlu görüşmüyor. Burada Sayın Eroğlu’nun isteksizliği var. Zaten çoğu konuları Sayın Özersay söylüyor, Eroğlu figüran gibi duruyor.”

Yorgancıoğlu, sendika ve sivil toplum örgütlerinin son zamanlarda ön plana çıkan iç sorunlar nedeniyle Kıbrıs sorunuyla ilgilenmediklerini ileri sürerek, sendika ve sivil toplum örgütlerinin yanılgılarından bir tanesinin de bu olduğunu savundu.

Yorgancıoğlu, “Evet, günlük soruları çözmek için uğraşacağız ama bunlar konuşulurken Greentree’de liderlerin görüşmelerine yönelik ısrarlı anlamlı mesajların yüksek sesle verilmesi gerekirdi. Ama maalesef CTP-BG dışında başka açıklama yapan olmadı. Kıbrıs sorununun bu kadar yerlerde süründüğü bir dönem olmadı” diye konuştu.

CTP-BG Genel Başkanı, Kıbrıs Rum tarafının AB dönem başkanlığını devralacağı 1 Temmuz tarihine kadar çok az bir zaman kaldığına da dikkat çekti ve “Biz parti olarak sürecin yeniden gündem olması adına bazı konuları tartışıp sonuçlandıracağız ama tüm toplum ayakta olmalı” dedi.

Yorgancıoğlu, dönem başkanlığının ardından güneydeki başkanlık seçimleri ve kuzeyde erken seçim olmazsa ardından 2014 ve 2015’teki genel seçimlerin geldiğini de anımsatarak, Toplumsal Varoluş Hareketi’nin eylemlerinde sorunun çözümü vurgulanmasının gerektiğini vurguladı.

Yorgancıoğlu açıklamalarını şu ifadelerle tamamladı:

“Son günlerde hep şu çağrıyı yapıyorum: Artık çözüme inanan siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütleri bu konuyu çok daha öne çıkarmak durumunda. Biz yapıyoruz. Bildiri dağıtıyor, sokağa çıkıyor, ilanlar veriyoruz. Ama bu, toplumun tüm kesinlerinde yapılması durumunda daha algılanır olur. Biz,  ekonomik program yaparken, çözüm yönünde de çalışma becerisine sahip bir partiyiz ve deneyimimiz var. Ancak tüm sivil toplum örgütü, sendika ve siyasi partiler de daha yüksek sesle Sayın Eroğlu’na çözüm istemlerini daha yüksek sesle bildirmeli.”