22 yaşındaki üniversite öğrencisi Mahsa Amini’nin, İran’da ‘başörtüsü kurallarına uymadığı’ gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin yankıları sürüyor. Mahsa Amini’nin ölümünün ardından ülkede başlayan protestolar sürerken, TIME Dergisi, İranlı kadınları “Yılın Kahramanları” olarak belirledi.

MİLENYUM KADINLARI

Dergide İranlı kadınlara ilişkin yazıyı kaleme alan Azadeh Moaveni, 2017 yılında Vida Movahed adlı genç kadının, Tahran’da bir elektrik kutusunun üzerinde beyaz başörtüsünü bir sopaya bağlayarak başlattığı sivil itaatsizlik eylemini hatırlattı. Hürriyet'te yer alan habere göre Moaveni, “Bu eylemleri milenyum kuşağı kadınları başlattı. Kendilerinden önceki nesillerden oldukça farklılar. Bazen bir ‘İranlı’dan öte, ‘ulusötesi Z kuşağı’ gibi hissediyorlar. Gelecek nesillere, güçlü sivil itaatsizliğin, adaletsizliğe karşı nasıl bir mücadele unsuru olabileceğini gösterecekler” dedi.

GÖSTERİLER SÜRÜYOR

İran’da kadınların başlattığı ve rejim karşıtı bir hal alan protestolar üçüncü aya yaklaşırken, başkent Tahran’da insanların Azadi Meydanı’na akın ettiğine dair sosyal medyada görüntüler paylaşıldı. Polisin göstericilere sert müdahalesi ise sürüyor. Mahsa Amini’nin 16 Eylül’deki ölümünden bu yana devam eden gösterilerde ölü sayısı 450’ye dayandı.

İLK İDAM GERÇEKLEŞTİ

Öte yandan, İran devlet televizyonunun aktardığına göre, ülkedeki protestoculara yönelik ilk idam gerçekleşti. İnsan hakları aktivistlerinin “göstermelik yargılama” olarak kınadığı olayda, bir caddeyi kapatmak ve İran Devrim Muhafızları’na bağlı paramiliter Besic Güçleri üyelerinden birini yaralamaktan hüküm giyen Muhsin Şikari idam edildi. Protestolara dair yargılamalarda, şimdiye kadar 11 idam kararı verildiği belirtiliyor.

HAMANEY’İN KARDEŞİNDEN PROTESTOLARA DESTEK

İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in kız kardeşi ülkede üç aydır devam eden protestoları destekleyici açıklamalar yaptı. İran’da rejim yönetimini “despotik” olarak nitelendiren Bedri Hüseyni Hamaney, rejimin İran halkına acı ve zulümden başka bir şey getirmediğini söyledi. Bedri Hüseyni kamuoyuna hitaben kaleme aldığı açık mektubunda,“Kardeşimin yaptıklarından uzak olduğumu ve Humeyni döneminden despot Hamaney’e tüm İran rejiminin cinayetleri nedeniyle yasta olan annelerin acılarını paylaştığımı duyurmak isterim” dedi.